13 Ekim 2025 Pazartesi günü Bolu Belediyesi, Bolu Kent Konseyi, Kuvayi Milliye Bulvarı üzerinde anlamı yıllar ötesine uzanan bir tören gerçekleştirdi.
Şehrin kalbinde yükselen Şehitler Anıtı, 358 kahraman evladımızın adını taşlara kazıyarak tarihe bir vefa borcunu ödedi.
Anıtta yalnızca isimler değil; her biri bir yüreğin, bir annenin duasının, bir köyün umudunun hikâyesi yer aldı.
Törende Kuvayi Milliye ruhundan, Bolu’nun Milli Mücadele’deki yeri ve fedakârlıklarından söz edildi.

Her köyün, her ailenin bir kahramanı vardır; kimi adı taşlara kazınır, kimi ise hatıralarda yaşar. Ancak hepsinin ortak paydası, vatan sevgisidir. Bolu’nun Hıdırşehler Köyü, tarih boyunca birçok yiğit evlat yetiştirmiştir.
Bizim ailemizde de bu kahramanlardan ikisi Şükrü ve Ethem’tir.

Dedemin babası olan Şükrü, Çanakkale Savaşı’na katılır ve bir daha geri dönmez. Aile büyüklerimizin anlattıklarına göre, vatan toprağına şehit olarak düşer; fakat ismi hiçbir kayıt defterinde yer almaz. Belki de yüzlerce, binlerce isimsiz şehitten biridir. Bu durum, sadece bizim ailemizin değil, Anadolu’nun dört bir yanında nice ailenin ortak kaderidir.

Bir diğer kahramanımız Ethem, babaannemin abisidir. 1895 yılında doğmuştur. Genç yaşta Çanakkale Savaşı’na katılır ve cephelerde büyük kahramanlıklar gösterir.

Birinci Dünya
Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu,Çanakkale Savaşları bitiminde müttefiki olan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na yardım amacıyla bir askeri kolordu gönderir. Bu kolorduya Ethem dayım da katılır.

Türk 15’inci Kolordusu, 22 Temmuz 1916 tarihinden başlayarak bir aylık bir sürede Uzunköprü ve Alpullu’dan hareketle Galiçya Cephesine intikal eder. Ethem dayım Galiçya cephesinde aldığı şarapnel parçalarıyla ağır yaralanır; başından ve vücudunun birçok yerinden yara alır. Uzun süren tedavi sürecini Bulgaristan’daki bir hastanede geçirir. Savaş şartlarında, gizlice bir İtalyan gemisiyle Akdeniz üzerinden İstanbul’a gelir. Oradan Zonguldak’a, ardından yürüyerek Yeniçağ’a kadar ulaşır.

Yolda köylüsü Koca Nuri ile karşılaşır. Nuri, Ankara’ya kereste taşımakta olan bir öküz arabasıyla dönmektedir. Ethem dayım, “Arabana binebilir miyim?” diye sorar. Bu küçük diyalog, savaşın yorgunluğunu taşıyan bir gazinin, köyüne kavuşma yolundaki insanlık dolu sahnelerinden biridir.

Bolu’ya vardığında askerlik şubesine giderek kendisini ispat eder; çünkü kimliği savaşta kaybolmuştur. Durumu araştırılır ve Ethem dayıma gazilik unvanı verilir. Ardından Kurtuluş Savaşı’na da katılır; Afyon cephesinde yeniden vatanı için savaşır. Toplamda yedi yıl askerlik yapar.
1935 yılında devletimiz tarafından gazilik rütbesi, madalyası ve ikramiye verilir. Gazilik maaşı bağlanır. Bu onurlu unvanı aldıktan sonra, Ethem Dayı vatan için döktüğü teri ve çektiği acıyı, halkına hizmetle taçlandırır. Gazilik ikramiyesiyle köyüne bir hayrat yaptırır. Köyümüzün kadınları, o hayratta çamaşırlarını yıkar, o yer, köyün ortak yaşam alanı hâline gelir.

Ben çocukken Ethem Dayı’yı gördüğümde ondan çok korkardım. Çünkü kafatası çökmüş, çenesinin ve yanağının yarısı neredeyse yok gibiydi. Ağzı eğri, yüzü yara izleriyle doluydu. Gözleri ise hâlâ savaşın ateşini taşır gibi çakmak çakmaktı. Onu o halde görünce ürker, gizlice kaçar, uzaktan bakardım. Ama büyüdükçe o korkunun yerini derin bir saygı aldı. Artık her tatile geldiğimde, ister okuldan ister görevden, mutlaka onun yanına giderdim. Elini öper, hatıratlarını dinlerdim. Her defasında o savaş günlerini anlatırken gözleri dolardı ama sesinde asla pişmanlık yoktu. “Vatan sağ olsun” derdi. İşte o zaman anladım: kahramanlık, bazen sessizce acı çekmeyi göze almaktır.

Yıllar sonra, rahmetli Ethem Dayımızdan dinlediklerimi teyit etmek istedim. Oğlu, bugün 90 yaşlarında olan Afer Yıldız ile görüştüğümde, aynı hikâyeleri ondan da duydum. Bu doğrulamayı alınca içim rahatladı. Artık bu yaşanmışlıkların sadece sözlü bir hatıra olarak kalmasını istemedim; tarihe ve gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini hissettim. İşte bu yüzden bu satırları yazıya dökmeyi bir borç bildim.

Ethem Dayım 17 Ocak 1977 tarihinde vefat etti. Ardında bir ömürlük mücadele, bir vatan sevgisi ve köyünde hâlâ yaşayan bir hayır duası bıraktı.

Bugün, Bolu’da açılan Şehitler Anıtı, sadece belgelerde adı geçen 358 şehidi değil, ismi kayıtlara geçmemiş nice kahramanı da simgeliyor. Çünkü bu topraklarda, kimi isimsiz şehitler, kimi de adı duyulmamış gaziler, vatanı için can vermekten çekinmemiştir.

Bu nedenle her anıtın, her bayrağın gölgesinde sadece yazılı isimler değil, adı unutulmuş yiğitlerin ruhları da vardır. Onlar olmasaydı, bizler bu topraklarda özgür bir nefes alamazdık. Bugün onların hatırasını yaşatmak, sadece bir vefa borcu değil, aynı zamanda milli bir görevdir.

Şehitler Anıtı’nın açılışına, dedemin ismini görebilmek ümidiyle, büyük bir arzuyla ve sevinçle gittim. Ancak ne yazık ki katılım oldukça azdı. Bu durum beni derinden üzdü. Oysa böylesine anlamlı bir günde, tüm kamu kurumlarından, milli eğitimden, muhtarlıklardan ve diğer kamu hizmetlerinden temsilciler orada olabilirdi. Ortak bir çalışma, bir dayanışma ruhu gösterilebilirdi.

Bu anıt sadece bir taş yığını değil, milletimizin şehitlerine olan minnetini gösteren bir açık hava müzesi niteliğinde olmalıydı. Şehit asker figürleriyle, anlamlı şiirlerle ve sembolik düzenlemelerle yaşatılabilirdi. Burada yapılan törenler kameraya alınarak, okullarda bir kısa film şeklinde gösterilebilir, öğrencilerle düzenlenecek ziyaretlerle “vefa bilinci” küçük yaşlarda kazandırılabilir.

Çünkü burası yalnızca bir anıt değil, vefanın en yüksek şekilde hissedilmesi gereken kutsal bir mekândır. Şehitlerimiz, bu vatan uğruna canlarını feda eden asil insanlardır. Onların kemiklerini sızlatmamak için, bizlerin göstereceği en küçük ilgi bile bir minnet borcudur. Bu nedenle, şehitlerimize olan vefamızı sadece sözle değil, birlikte, gönülden gelen bir sahiplenmeyle göstermeliyiz.

Vatan için can veren, adı kayıtlara geçmeyen, ama yüreklerde yaşayan tüm şehitlerimize ve TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ BİZE EMANET EDEN ATATÜRK’E, gazilerimize rahmet, minnet ve saygılarımı sunuyorum .

🇹🇷29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN!🇹🇷


27 Ekim 2025
Şükrü Karataş

Whatsapp Image 2025 10 27 At 14.56.52Whatsapp Image 2025 10 27 At 14.56.52 (1)Whatsapp Image 2025 10 27 At 14.56.51