BBB Tanju Özcan’ın kesin ihraç istemiyle YDK’ya sevk edilmesi meselesini tekrardan oturup bi konuşmak lazım.

Çapraz sorgu mu olur!

Götürü usulü mü? perakende mi?, toptan mı? yoksa baştan mı almak lazım meseleyi bilemedim.

5N1K tekniği en sonuç odaklı teknik olmalı..

Aklımı meşgul eden, Tanju Beyin, YDK’ya neden sevk edildiği meselesi değil elbette..

Kabahatlerini saymakla bitmez.

Merak edilen konu şu!

Tanju Özcan’ı, Ydk’ya sevk etme cesaretini kim gösterdi.

Düğmeye kim bastı.

Bu işte kimin parmağı var.

O’na kafa yoruyorum.

Örneğin;

İstanbul’dan..

Gürsel Tekin..

Ekrem İmamoğlu..

Canan Kaftancıoğlu..

Ankara’dan.

Özgür Özel,

Faik Öztrak..

Mansur Yavaş

Masadan..

Meral Akşener,

Masanın altından…

Hdp; olabilir mi?

Değirmene Bolu’dan su taşıyanlar var mı?

Yoksa BBB Özcan kendi etti, kendi mi buldu…

Partiye 'Gel seni belediye başkanı yapalım' diye davetle gelenlerden değilim." derken Özcan kimleri kast etti.

XXX

BBB Tanju Özcan,

YDK’ya kesin ihraç talebi ile mi gönderildi.

Yoksa!!!

Kesin koruma maksadıyla mı.?.

Yoksamm!!!

Kemal Kılıçdroğlu’nu mu korumaya almak istediler.

Denklem şu muydu.???

Tanju Özcan kovulursa veya ihraç edilirse; CHP korunmuş olacak..

Veya…

İhraç kararı çıkmazsa bu süre ve malûm süreç zarfında Özcan korunmuş olacak..

İzliyorum Tanju Bey halâ kendine oynamaya devam ediyor.

Savunma odasına girmeden önce CHP’ye de YDK’ya resmen ayar veriyor.

Bay Kemal’e de, disiplin heyetine de hiza çekiyor

24 Temmuzda attığı Twitt’inde

“Chp Ydk’sında savunmamızı yapacağız.”

Savunmadan çıktıktan sonra;

“CHP Genel Merkezinde, YDK Üyelerimize” yazıyor.

Savunmadan önce gergin, savunmadan çıktıktan sonra rahatlıyor.

Harfler büyüyor, cümleler açılımları ile uzuyor.

Şifreyi çözmek için uzman olmaya hiç gerek yok.

Fotoğraf net.

Tanju Bey, Chp’nin Ydk’sına girerken ayarlı, çıkarken zamanlı çıkıyor.

Mevzu baştan beri bana göre bir kayıkçı kavgasıdır.

XXX

Tanju Özcan kesin ihraç talebi ile yüksek disiplin kuruluna sevk edilerek hem kendisi, hem Chp’si korumaya alınmış oldu.

Zira mevzunun altına üstüne sağına soluna bakılacak bi çok konusu var.

CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu;

BBB Tanju Özcan’ı YDK’ya sevk ettirerek siyasi bir rahatsızlığın mı yoksa psikolojik bir rahatsızlığın önüne mi geçti; onu zamanla göreceğiz.

Ve Fakat..

Bay Kemal Kılıçdaroğlu

  • T.Ö.’nün Cumhurbaşkanı adaylığı noktasında ismi yıpranmasın diye mi?
  • Kendisine rakip olacağını tahmin ettiği için mi?
  • Bolu’ya bir çivi bile çakmadığı için mi?
  • Son meclis oturumunda söz almak için el kaldıran kadın meclis üyesine “ben evli barklı bir adamım ne demek istiyorsunuz” dediği için mi.
  • Kendisine yapılan protestolara, pencerede oynayarak eşlik ettiği için mi?
  • Suriyelilere karşı takındığı tavır ve ırkçı tavırları nedeniyle mi?
  • Meşhur olmayı Belediye Başkanlığından önde tuttuğu için mi?
  • Yoksa bilmediğimiz; hiç tahmin etmediğimiz bir mesele yüzünden mi? disipline sevk etti.
  • Yoksa hepsi birden mi? göreceğiz.

XXX

O diil de, gazete miydi, yoksa sosyal medya mıydı neydi bilemiyorum.

Belki de ve galiba bi köşe yazarının makalesiydi.

Vakıa ve söylemler net olarak hala aklımda.

“Kılıçdaroğlu kapıdaki tehlikenin farkında ki; hedefteki adamını korumaya aldı.

Cumhurbaşkanlığı için adaylığını bugünden konuşmak onu yıpratır diye o beklentilere kapıyı aralamadan kapattı.”yazı dün gibi aklımda.

“İmamoğlu’nu bekleyen sinsi tehlike” başlığı da…

Parçaları birleştirince artık şaşırmıyorum.

Yazar yazısına şöyle devam ediyor; “Bir illet ki adına 'Hubris Sendromu' deniyor, bir ara popülerdi siyasi atışmalarda, sonra unutulmaya yüz tuttu.”

“Güç zehirlenmesinden kibir hastalığına tutulmak' dersem hatırlarsınız.” Diyerek meseleyi özetliyor.

XXX

Google Amcamdan Hubris Sendromunun belirtilerini istedim.

Işık hızıyla gönderdi sağ olsun; şuraya yazımdan ayrı bilgi notu olarak bırakıyorum

Hubris Sendromu Belirtileri..

  • Kendini herkesten üstün görürler.
  • Çoğunlukla dürtüsel olarak hareket ederler.
  • Eylemlerin ayrıntıları, sorumluluk ve yaptırımları onlar için önemsizdir.
  • Ortaya çıkan sonuca odaklı yaklaşırlar.
  • Yaşanan olayların ahlaki boyutunu umursamazlar.
  • Adeta bir güç sarhoşluğu yaşarlar.
  • Herkesi ve her şeyi aşağılama eğilimi gösterirler.
  • Yoğun özgüven sahibi olarak yaşarlar, kendi yaptıkları herhangi bir şeyin hatalı olabileceğini kabul etmezler.
  • Her zaman etrafındaki insanları suçlarlar,
  • Kötü bir olay karşısında asla sorumluluk üstlenmezler.
  • Çalıştıkları alanı bir savaş arenası olarak görürler.

Vesselâm..