Geçenlerde ekranlarda kanlarımızı donduran,

Hollanda daki o polis, köpeğini bir vatandaşımıza saldırtması ve ısırtması sahnesi, beynimize kazındı.
O dramatik sahne, var olan acı gerçekleri, gün yüzüne çıkardı.
***
Hollanda Futbolunun efsane ismi Johan Cruyff, akciğer kanserinden 68 yaşında öldü. İyi çalım atardı. Sarı fare lakaplıydı.
(Holstein) İneği meşhur olan Hollanda'nın,
Meğerse köpekleri, itleri de çok meşhurmuş(!)
***

Hollanda polisi, Hollanda'da yaşayan
Türk kardeşlerimizin üzerine
Atlarıyla, vahşi itleriyle saldırdı. At izi, it izine karıştı.
O tek dişi kalmışların yetiştirdiği itlerden biri, o kardeşimizin sol baldırından koparırcasına ısırırken,
O köpek, baldır etini koparmak için, kafasını sağa sola çeviriyor,
O kardeşimiz ise bu halde baldırını değil, başını koruyor, başını bırakmıyordu.
Çünkü polisin, demir copları ardı ardına insafsızca Müslüman gurbetçi kardeşimizin her taraflarına iniyordu.
Isırılarak yaralanan o gencin adı, Hüseyin Kurt.
Ertesi günü, ısırma fotoğrafını ve başlık haberi manşetten veren De Telegraaf'ta Gazetesi “Burada patron biziz” sür manşetiyle yayınlandı.
Yaralı genç Hüseyin Kurt, bu manşet için ''Canımı daha çok acıttı" derken, hüzünlüydü.
***
Bu gün, Almanya, Hollanda, ABD, İngiltere, Avusturya, İsrail ve diğerleri birden Türk ve İslam düşmanı kesildiler.
1993-2003 arasında her yıl Türkiye bütçesinin dörtte üçünü faiz olarak alan faiz lobisi,
HDP, İP, KP, BTP, DAİŞ, PKK, DHKP-C, FETÖ, diğerleri
Hep bir ağızdan aynı şarkıyı seslendirmeleri, tempo tutmaları şaşırtıcı gelmiyor artık.
Gelmemeli.
Biz kendimize gelmeliyiz!
Sağcımız solcumuz, güneylimiz kuzeylimiz, doğulumuz-batılımız bir ve birlik olmalıyız.
O Hüseyin Kurt'u ısıran daha binlerce (itleri) köpekleri var, Onu iyi biliyoruz.
Burada patron biziz demenin Türkçesi ise, Dünyada patron biziz, sizi evinizde de her yerde biz ezeriz, sömürürüz demektir.
İspatı mı?
Almanya'nın başındaki o sözde medeni(!) Merkel denen kişi, o köpeklerin ısırma, coplama olayları olurken, Sayın Bakanımızı kendi toprağımız olan Konsolosluğa sokmadıkları günde “Hollandanın yanındayız” mesajını ifade etti.
Oysaki Hollanda, bizim en meşru, evrensel demokratik haklarımıza saldırmıştı.
***
Hollanda'da olan bu vahim olay, dünya siyasi tarihinde hiç rastlanmayan bir olaydır. Oradaki Konsolosluk, dünyada evrensel hukuk kuralarına göre Türk toprağı” sayılır.
Savaşlarda bile, bu hukuk geçerlidir. Türkiye'nin diplomatik pasaportuna sahip bir bakanını konsolosluğa kendi topraklarına sokulmamasının dünyada Hollanda'da ilk olduğunu bilelim.
Sayın Bakanımızın Hollanda'da, gözaltına alınması, uluslar arası hukuku ve insan haklarını hiçe saymaktır.
Bu alçaklığı, barbarlığı, faşizmi, nazizmi Hollanda yapmış, Adolf Hitler'in torunu sayılan Merkel soytarısı da desteklemiştir.
Dünyadaki diğer devletler ise, üç maymunu oynamaktalar. Görmemişler, duymamışlar, işitmemişler.
Bu alçaklık, Türkiye'ye yapılınca, havaya bakıp, ıslık çalıp, üç maymunu oynayacaksın,
Faraza, Türkiye böyle bir iş yapsaydı, emin olun bu batılı medeni uygar(!) itler, dünyayı ayağa kaldırırlar, Dünyayı kurtarmak için Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'a atmadıkları iftiralar, bühtanlar kalmazdı.
Gerçi şimdi de iftira ediyorlar. Hatta hatta aleni diş biliyorlar.
Ama kendi Naziliklerini, diktatörlüklerine de kılıf hazırlasalar da,
Başları kumda olsa da, kıçları hep dışarıda kalıyor.

Bilmemiz gereken,
Hüseyin Kurt'ların, haçlı itlerince, artık her zaman her yerde ısıracaklarıdır.
***
Çok önemli olduğu için aşağıda bir alıntı yapacağım.
Gerede Belediye Başkanı Sayın Mustafa Allar' ı candan tebrik ederek, hemen konuya geçelim. Sayın Allar, İstiklal Marşının kabulü gününde, Türkiye'nin en değerli tarihçilerinden Profesör Doktor Sayın Ahmet Şimşirgil Hocayı, Gerede'ye davet ediyor. Gerede de salon, hınc hınç dolu. Sayın Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil uzun bir konferans veriyor.
Aşağıdaki ifadelerin bir bölümü bu konfernsta Sayın Ahmet Şimşirgil'e aittir.
Diyorki Sayın Şimşirgil:
15 MİLYON İNSANI ÖLDÜRECEKLERDİ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi ifadesiyle kılpayı kurtulduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil:

-“Cenabı Hak Erdoğan'a, milleti meydanlara davet etme imkânını verdi.
Millet, hizmet diyenlerin 36 yıldır kulluğu kime yaptıklarını, bunlara verdiği paraların kendi göğsüne kurşun olarak geri döndüğünü, İslam'a, bayrağa, ezana, vatana, millete ihaneti en acı bir biçimde yaşadı.
Meclis binası dahil devletinin kalbi konumundaki müesseselerin bombaladığını dehşet dolu gözlerle izledi. Gölbaşı'nda Özel Harekât Daire Başkanlığındaki kahraman vatan evlatlarına acımasızca bomba yağdırıldığına yaşlı gözlerle inanamadan şahitlik etti. Gözyaşları kana döndü.
Bütün bunlar, yıllardır dost bildikleri hain adamlar tarafından gerçekleştiriliyordu.
15 Temmuz başarılı olsaydı Türkiye'yi dörde beşe bölecekler doğu ve güneydoğuda PKK-PYD devleti kuracaklardı. İstanbul'un Vatikan gibi özel statüsü olacaktı. Bize de Konya ve etrafından 1-2 milyon nüfusluk bir devlet bırakacaklardı. İç Anadolu ve Karadeniz Havalisinden siz deyin 5, ben diyeyim 15 milyon insanı öldüreceklerdi.
Ama Allah fırsat vermedi bu hainlere. Necip milletimiz de, bu ihanete kayıtsız kalmadı. Liderinin daveti üzerine sadece bayrağını kaparak dilinde Allah nidaları ile meydanlara sokaklara döküldü. Göğsünü topa, tanka, kurşuna siper ederek bir anlamda 36 yılın diyetini ödedi. Gençlerimize tarih şuurunu ve model tarihi şahsiyetlerini de en doğru bir şekilde öğretmek devletimizin vazifesi olmalıdır.
Cenabı Hak ülkemizi ve milletimizi bir büyük, belki tarihin en büyük fitne ve belasından ve peşinden gelecek yabancı tasallutundan, işgalinden muhafaza eyledi.
Millete de ders çıkarmayı, ibret almayı, birlik ve beraberliğini muhafaza etmeyi nasip eylesin” diye konuştu” Sayın Şimşirgil hocamızın dediklerinden bir bölümü buraya aldık.
***
15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra, Türkiye'de halkın uyanışı, dirilişi ve millî şuurun zirveye tırmanmaya başlaması Türkiye'yi "Arka Bahçe"si olarak gören Hıristiyan Batı'yı çılgına döndürmüştür.
Hollanda Devlet Televizyonu, Amsterdam'daki Schiphol hava alanı ile, Türkiye'de yapılan hava alanını bu aralar sıkça diline dolaması, mukayese etmesi tesadüf olabilir mi?

İyi bakarsak, HER ŞEY O Hollandalı köpeklerin, Hüseyin Kurt'a, saldırısında saklıdır.
Millet olarak, partiler üzeri düşünerek, bu vatan üzerinde oynanan oyunları bozmamız gereklidir.
O köpeğe, haçlı köpeklerine, onların yerli-yabancı işbirlikçilerine dikkatle bakalım,
O köpekler, En son, 15 Temmuzda bu Milleti ısırmaya çalıştı.
12 Mart Muhtırasında, 28 Şubat'ta, 12 Eylül 1980'de, 27 Mayıs 1960'ta,
Sayın Menderesin ve üç bakanının asılmasında ve şehadetide, Sayın Uğur Mumcu'nun evinin önünde katlinde, Sayın Adnan Kahvecinin şehit edilmesinde, Sayın Turgut Özal'ın zehirlenerek şehid edilmesinde,
Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'nun, Sayın Eşref Bitlis'in şehadetinde,
Osmanlının, Anadolu Selçuklularının duraklaması ve yıkılışında,
Hicret'te, Bedir'de, Uhut'ta, Çanakkale'de hep aynı köpekler vardı.
O köpekleri biliyoruz, bilmek zorundayız.
***
Hollanda da dün yapılan seçim sonuçlarında, Türklerin kurduğu DENK partisi 3 sandalye çıkararak büyük başarı sağladı.
İşçi partisi (PVDA) 9 sandalye çıkararak hezimete uğradı.
Rutte(VVD) aşırılar, Bakan Kaya'ya uyguladıkları yaptırımla bir anda 33 sandalye kazandı.
Wildens'in partisi PVV partisi 20 vekil çıkardı.
Bu sonuçlardan dolayı Hollanda, gene geniş tabanlı koolisyonlar dönemine kaldı.
***
Küresel ölçekte sömürgesini sürdüren, sürdürmek isteyen üst akıl, en son maşa olarak Hollanda'yı kullanıyor.
Bu üst akıl, dünya da, her yere egemen olmak istiyor. Tabi ki yanılıyor
Egemen olamayacakları tek gerçek Türkler, Bizler hariç.
Çünkü, bizler Allahüteala'dan başka hiçbir kimseye baş eğmedik, eğmeyiz. Eğmeyeceğiz.
Üst akıl ve Made in Holland nazi taraftarları bunu iyi bilsin.