ŞÜKÜRLER OLSUN, MİRAÇ KANDİLİ’ne KAVUŞTUK
Çok kıymetli, mübarek üç aylara başladık.
Recep ayındayız.
Şaban Ayı da, inşallah mübarek geçer de,,
İnşallah, Ramazan Ayı’na ulaşırız.
…
MUCİZE
Resulullah efendimizin fiili mucizeleri çoktur. Bu mucizelerden birisi de, Miraç mucizesidir. Miraç, hem ruh, hem de beden ile olmuştur.
Bu konuda İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Resulullah, Miraç gecesinde zaman ve mekân dairesinden çıktı. Ezel ile ebedi, “bir an” olarak buldu. Başlangıcı ve sonu bir noktada birleşmiş gördü. Cennete gidecekleri Cennette gördü. (1/283)
*
Miraç gecesinin ayrı bir özelliği vardır.
Peygamber efendimiz, bir ay Taif’te İslamiyet’i anlattı, hiç kimse inanmadı, alay ettiler, çocuklara taşlattılar.
…
Gece amcasının kızı Ümmühani’nin evine geldi: Ümmühani:
“Haber verseydiniz yiyecek bir şeyler hazırlardım, yedirecek bir şeyim yok”, dedi.
Peygamber efendimiz:
“Yiyecek içecek gözümde yok, Rabbime ibadet edecek bir yer bana yeter” buyurdu.
…
Allahü teâlâ, Cebrail aleyhisselama:
-“Habibim çok üzüldü, onu ben teselli edeceğim, git Habibimi bana getir!” buyurdu…
*
Zamansa,
Hicretten bir yıl önce, Receb ayının 27’sinde Cuma gecesi vuku bulan bu mucizeye Miraç denir.
Resulullah “aleyhisselâm”, miraca, ruh ve bedeni ile uyanık bir halde çıktı. Miraç gecesinde O’na nice ilahi hakikatler gösterildi ve beş vakit namaz bu gecede farz kılındı.
İslâm âlimleri buyurdu ki: “Mirâc ruh ve ceset ile birlikte oldu.”
Resûlullah “(aleyhisselâm)”, Miraç’ta Cenneti, Cehennemi, sayısız şeyleri görüp, Kürsi, Arş ve Ruh âlemlerini geçip, bilinmeyen, anlaşılamayan, anlatılamayan şekilde, mekânsız, zamansız, cihetsiz, sıfatsız olarak Allahü Teâlâ’yı gördü.
Hiçbir mahlûkun bilemeyeceği, anlayamayacağı nimetlere kavuşup bir anda, Kudüs’e ve oradan da Mekke-i Mükerreme’ye geldi.
….
ŞANSLIYIZ
Şunu unutmayalım. Bizler bu sene Miraç gecesine kavuştuk. Gelecek sene için garanti diyemiyoruz. Ölüm gerçeğini hepimiz biliyoruz.
Fırsat elimizde. Bu kıymetli geceye saygı göstermemiz gerekiyor.
Bu gecenin imkânlarını elimizin tersiyle itip, bu gecemizi nefsimiz için, kaçırmamalı ve nimetlerden gafil olmamalıyız.
Bu gecede evlerimizde, kaza namazı kılmalı, Kur'an-ı kerim okumalı, İlim öğrenmeli, İlmihal okumalı, Fıkıh bilgilerini zenginleştirmeli, dua, tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevaplarını rahmetli ölülerimize de göndermelidir!
Kimsesi kalmamışlara da bu sevaplar ve dualar gönderilmelidir.
İnananlar tebrikleşmelidir. Bu geceye kavuşanlar sevinmeli ve şükrünü yerine getirmelidir. Bu gece aramızda olamayanlar hatırlanmalı, onlara dua edip, sevaplar onlara hediye edilmelidir.
…
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü Teâlâ’ya yemin ederim ki, mümin olmadıkça Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de mümin olamazsınız.
Size bir amel bildireyim onunla birbirinizi seversiniz: Aranızda selamı yayınız!) [Müslim]
Şu günlerde herkes herkese sevdiğini söylemeli. Helalleşmeli.
Kinler öfkeler dizginlenmeli.
Etrafımızdaki herkes 50-100 yıl içinde öyle veya böyle ölecek değil mi?
Bakalım şöyle bir aynaya sonra geçmişimize,
Yaşadıklarımız, sadece bir hayal değil mi?
Gecemizin hakkıyla geçmesi dualarıyla
Efendim,
Miraç kandilinizi tebrik ederiz.
Kaynaklar:
1-İslam Âlimleri Ansiklopedisi.
2-Hazret-i Muhammed’in Hayâtı (aleyhisselâm) Prof.Dr Ramazan Ayvallı
3-Kişisel Arşiv