Laf-ı güzaf.

İşte..!

Bu cümleyi seviyorum.

Lakırdı,

Lak laka,

Sonuçsuz,

Boşuna,

Yararı olmayan manasında,

Dedikodu kıvamında,

Haybeye maksadında..

İki kelimedir..!

Laf_ı güzaf.!!!

Gördüğünüz/duyduğunuz/hissettirildiğiniz ne kadar safsata varsa.!

Laf-ı güzaf deyip çöpe atabilirsiniz.

Demem şu ki;

Laf-ı Güzaf'ları ve de ipe gelmeyenleri, sapta durmayanları, çöp poşeti kullanmadan savurun gitsin..

Geldiği, çıktığı yere.

Bu iki kelimeyi yan yana kullandığınızda hissettim ki;

İnsan acayip rahatlıyor.

Laf-ı Güzaf..

He - heyt bee.!

Lafın sahibini,

Dedikodu kıvamında laf üretenleri,

Ezelsiz ve ebetsiz konuşanları savurup atıyormuş hissi, insana büyük güven veriyor.

“Laf-ı Güzaf” yapanları savurmak, fırlatıp atmak..!

Müthiş bi şey.

Mecazen,

Lafı boğaza tıkamak harikulade his.

Laf tıkandı mı.?

Şoktan lavabo açıcı alsan nafile.

Zencefille balı karıştırıp içirsen dahi, o geniz etine sıvaşan laf-ı güzaf kelamı boğazlardan sökülmez.

Koylar, kıyılar yosundan geçilmez.

Bir nefes aralığında tembelliğimi atmak için durakladığım sırada,

Otobüs durağında bekleyen genç,

Birden yanı başında duran karşı cinsinin boynuna sarılarak hayallerim öldü” dedi.

Kulak misafiri olduğum bu ana ilk tepkiyi veren ben oldum.

Ve..

Yekten..

“Laf-ı Güzaf” deyivermişim.

Fısıltı halinde çıkan bu serzenişimi duyan genç bayan iki adım geriye çekildiğinde,

Kolları daha henüz yanlarına düşmüş,

Çoktan yüzü kıp kırmızı kesilmişti.

Öyle ya..

Kim hayallerim öldü diye sevinebilirdi ki.

Daha yaşamadan cümleyi kurmuş,

İçini doldurduğunu sandığı hayatını, boş (laf-ı güzaf) kovanıyla vurmuştu.

TV de bir başka laf-ı güzafçıyı izliyorum.

Eğri eğri duruyor, dik dik konuşuyordu.

Flu duruyor, netlikten bahsediyordu.

Elmacıkları kırmızı, siyaseti beyazdı.

Laf-ı Güzaf'tı.

Elli eli yüz diyordu da; yerliyiz milliyiz diyemiyordu.

Çizgi diye tutturduğu halde, çizgisi yoktu.

Krizden bahsediyordu, krizden demleniyordu.

Laf-ı Güzaf'tı.

Kuru sıkı atmaya bayılıyor,

İki tek attı mı kendinden geçiveriyordu.

Kendinden geçiyordu, üstüne birilerinin hayallerini bir kör kuşunla vurmaya çalışıyordu.

Şeytan doldurur dedikleri belki de buydu.!

Aslı astarı olmayan laflar/sözler..

Dedikodular,

Yerli yersiz kelamlar,

Yalanlar, dolanlar.

Her biri kuru sıkı.

Her biri boş kovandı.

Ama şeytan dolduruyordu.

Dilin namlusuna sürülmüş laf-ı güzaf tüm sözler, akitler, birer boş kovandı.

Ama şeytan dolduruyordu.

Mecazen..!

Ya seni vuruyordu..

Milli diye.

Ya da beni.

Yerli diye..