Şehir içinde iyice sıkışan şehir trafiğini de sıkıştıran D 100'ün dışarı alınması gerekliydi,İlk duyduğumda proje doğru ama güzergâhı yanlış, yeni çevre yolu güneye değil sırtını dağlara yasladığı kuzeyine, otoyola paralel yapılmalı diye köşemde yazıp karşı çıktım.

Hatta seçildikten sonra ilk yazımda Tanju beye Bolu'ya yapacağı en büyük hizmetin başlanan yeni D-100'ü durdurup kuzeye alması olacaktır diye yazdım.

Proje yerel yönetimin, yapımı genel yönetimin olunca belediye ve Ankara'daki temsilcilerimiz arasında sahiplenme telaşı doğduğu gibi işi kimin bitirip kamuoyuna müjdeyi vereceği yarışına dönmesi güzergâh meselesini ikinci hatta yedinci plana atmıştı.

Bolunun kaderini etkileyecek proje üzerinde o günlerde pek duran yoktu, yönetim değişince mi yoksa ilk etabıyla heyula ortaya çıkınca mı nedir gündem oldu…

3 etaptan oluşan projenin ilk ayağının yapılmaya başlamasıyla olumsuzluğu da ortaya çıkıverdi, Bolunun genişleyebileceği güneyine kimi yerde 12 metreye varan yüksekliğiyle Çin Seddi gibi uzanacak yeni D 100'ün de yeni farkına varıldı.

Bolu platformunun broşürü geçti elime, ilk sayfasında ikiye bölüneceğimiz yazıyor, zaten mevcut yol da ikiye bölmüştü şehri mesela ben üst yakalıyım, ha proje gerçekleşirse ne olacak? Yıllardır azınlıkta kalan üst yaka çoğunluğa geçecek…

Broşürü içinde tavsiye edilen çözümleri üç yıl önce dile getirmiştim, tarım alanları yok olacak tespitine katılmıyorum, insanlar çoğaldıkça yeni yerleşim ve yaşam alanları ihtiyacı ortaya çıkıyor, D 100 olmasa bile o coğrafya 10 seneye kalmaz Bolu Karacasu ile birleşir.

Saha iyi planlayabilirse Büyüksu Eskişehir'in Porsuk Çayı'na dönebilir etrafı mükemmel yaşam alanları olabilir, üzerinde araçlar değil vatandaşlarımız vakit geçirir, Bolu ya değer katar…

Hasan Perçin

[email protected]