60. YILA YAKIŞAN GALİBİYET (1-4)

60 yıllık geçmişine yakışan mücadeleyi sahaya yansıtan Boluspor, deplasmandaki 1-4’lük farklı skorla ikinci yarıya umutlu bakmamıza neden oldu.

Bolu…
Dağlarına yağan karların yorgan gibi örttüğü, ormanların rüzgârla sohbet ettiği, yeşilin her köşede dans ettiği mübarek, muhteşem şehir.
Merkezinden en uzak yaylasına kadar aynı duygu hâkimdir buralarda: duruluk ve huzur.

Gölcük’ün sessizliği, Gerede’nin maneviyatı, Mengen’in ustalığı, Mudurnu ve Göynük’ün tarihi, Seben’in bereketi, Yeniçağa’nın kuş cenneti, Dörtdivan’ın sakinliği, Kıbrısçık’ın sessiz mücadelesi…
Bu topraklarda hayat gürültüsüz güzeldir.

Ve işte bu şehir, hafızalara kazınan 60 yıllık mazisiyle, Boluspor’la yeniden gündemde.
Boluspor, deplasmanda sergilediği güçlü oyunla rakibini 1-4 mağlup ederek ligin ilk yarısını umut dolu bir sırada tamamladı.
Bu skor yalnızca üç puan değil; kulübün 60. yılına yakışan güçlü bir mesajdı. 1–4’lük sonuç, şehrin buruk kalbine serin bir nefes oldu adeta.

DOĞAN CAN VE HASANİ
Boluspor 4-1 galip geldi ve maçın büyük ölçüde kontrolü elinde tuttu.
Takım genel anlamda çok iyi bir oyun sergiledi.
Kaleci Türker’in zaman zaman tecrübesizliğinin izleri sahaya yansısa da, takım savunması ve hücum hattının dengesi galibiyeti sürükledi.
Boluspor cephesinde öne çıkan isimlerin başında, gol yollarındaki etkinliğiyle Doğan Can Davas vardı. Davas, golü koklayan ve doğru yerde olmayı bilen yapısıyla hem golünü attı hem de rakip savunmayı sürekli zorladı.
Florent Hasani ise ikinci yarıda attığı golle oyuna ciddi ağırlığını koydu; temposu ve oyun aklıyla takımın ritmini belirleyenlerden biri oldu.
Maçın son anlarında skoru perçinleyen Barış Alıcı ise soğukkanlı bitirişiyle kritik bir rol üstlendi.

Elbette maçın içinde hikâyeyi büyüten ayrıntılar da vardı. 1-2 galibiyetimizle devam ederken aleyhimize verilen gereksiz penaltı, ardından gelen VAR incelemesi, penaltı kararından vaz geçilmesi, liço’ya verilen sarı kartın iptali ve 62. dakikada Seriksporlu oyuncuya gösterilen kırmızı kart…
Ya VAR, olmasaydı? Biz belki de şu an YOK ‘uklarımızı yazıyor olacaktık.
Futbolun doğasında var olan haklılık, haksızlık, tartışma, duygu ve adalet arayışı yine sahnedeydi.

Ama bizim derdimiz şimdi skor değil.
Asıl mesele şu: Bu takım neden bu yıl yeterince firmalarca desteklenmiyor?

Boluspor bu şehrin kimliğinin bir parçası. O formayı giyen her oyuncu yalnızca bir maçın değil, bir şehrin beklentisini taşıyor.
Bu yükü paylaşmak ise her Bolulunun görevi.
Fabrikatörü, siyasetçisi, valisi, belediye başkanı, ilçesi, esnafı, öğrencisi, memuru, emeklisi…
Kim olursak olalım, “BOLU” şemsiyesi altında kenetlenmek zorundayız.

Bazen küçük destekler büyük anlam taşır:
Boluspor’un göğüs ve sırt reklamına destek olmak, tribünde yer almak, sezonluk bilet almak, altyapıya katkı sağlamak, sponsorluklara omuz vermek gerekir.
Hepsi bir araya geldiğinde Bolu’nun kalbi ritmini bulur.

TEBRİKLER
Boluspor yönetimini, teknik ekibi ve futbolcuları yürekten kutlarız.
Sahadaki mücadele ve takım ruhu her türlü takdire değer.
Fakat sevincin yanında, sağduyuyu da elden bırakmamak lazım.

ŞİRKETLEŞMEK Mİ?
Bir de işin geleceği var. Eğer şirketleşme süreci gündemdeyse, bunun yalnızca bir “fırsat” değil, büyük bir “sorumluluk” olduğunu unutmamak gerek. Sürdürülebilir bir yapı için şehir desteği hayati. Herkes şeffaf biçimde yürütülecek bu sürece destek olmalı.
Bu Bolu için, Boluspor için hayırlı olacaksa eğer; herkes taşın altına elini koymalı, etkili kişiler de fikirlerini açıkça ifade etmelidir. En doğruyu el birliğiyle bulmalıyız.

Kısacası: Bu takım yalnız bırakılmamalı.
Çünkü Bolu spor ’un 60 yıllık hikâyesi sadece bir kulübün değil, bu şehrin mertliğinin, çalışkanlığının, mütevazılığının ve inatçı iyiliğinin hikâyesidir.
Tribünlerde yükselen her tezahürat, bu ortak hafızanın satır aralarına yazılır.

Kulağımıza küpe olsun:
Boluspor, Baysal’ımızla birlikte ortak ve tartışmasız değerlerimizdir.
Amasız, fakatsız, lakinsiz sahip çıkalım.
Bolu spor’a desteğimizi, sorumlulukla sürdürelim.

BİR AN DÜŞÜNÜN!
Düşme hattında olsak hepimiz ayağa kalkardık. Sesli veya sessiz ağıtlar yakardık.
Öyle değil mi?

İYİ TATİLLER
Oyuncularımıza iyi bir dinlenme dönemi diliyorum.

Doğum günün kutlu olsun Boluspor. Nice uzun ömürlü güçlü yıllara.

Mevlam görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.


Ha unutmadan da göğsümüzü gere gere de yazalım;

Övünmek gibi olsun: Biz Boluluyuz, Bolulu!