15 mart 1 Haziran arasına yani… Korkunun Bolu sokaklarında hakim olduğu, okulların camilerin işyerlerinin kapatıldığı, 20 yaş altı ve 65 yaş üstünün sokağa çıkma yasağı olduğu, resmi kurumların az zamanlı çalıştığı günlere artan vakalar yüzünden geri döner miyiz?

Dönmeyiz.

F tipi okuyucular için yazı bitti, okumayı sevenler için devam edelim.

Neler olmuştu o tarihlerde? Devlet dünyayı sarsan salgın hastalık korona virüsünden en az hasarla çıkmak için radikal kararlar alıp ilk satırlardaki önlemleri mecbur tutmuştu.

Kararlar kısa sürede etkisini gösterip virüs dizginlendi, iyice azalma noktasına geldi, fakat ekonomimizi ve dünya ekonomisini fena halde sarstı, yer yüzünde hiçbir ülke yıllarca vatandaşını evlerde tutup ihtiyaçlarını karşılayacak güçte, hiçbir ülke vatandaşı da yıllarca evde durmaya razı gelecek gönüllülükte değildir.

Hele dünyayı virüsten beter kasıp kavuran vahşi kapitalizm buna müsaade etmez…

O iki buçuk ay boyunca 20 yaş üstü 65 yaş altı orta kuşak olarak dışarıdaydık, marketler hariç her yer kapalı ne AVM var ne kafe restoran ne piknik yerleri açık, açık olsa bile salgın korkusu hiçbirine yanaşmaya müsaade etmiyor, o günlerde sigarayı da bıraktığımdan masraf edecek para harcayacak yer yok. Kazandığım cebimde kalıyor kenara üç beş kuruş koyamamaktan dertli olanlardan biri olarak kenara ister istemez üç beş kuruş koymak zorunda kalıyor, bir yerde para biriktiriyordum.

Ta ki 1 hazirana kadar, yavaş yavaş kontrollü yeni normale geçilmeye başlayınca bizim üç beş kuruş tatildi alışveriş ti piknik ti derken vahşi kapitalizmin eline geçmeye başladı.

“Hiçbir virüs aldığımız tedbirlerden güçlü değildir” sloganına bozulan kapitalizm adeta hiçbir virüs benim hedef kitlemi eve sokamaz dedi

İnsanların para harcamamasını sevmiyor, virüsmüş salgınmış pandemiymiş anlamaz, tek derdi vardır seni dışarı çıkartıp para harcatmak, sonra harcayacak para için çalışmanı, sonra daha çok harcamanı ve daha çok çalışmanı ister.

Paranın hakim olduğu dünyada ekonomisi zayıf devlet” güçsüz demektir, sonra ne Akdeniz'e gemi çıkarabilir ne Karadeniz'de gaz bulabilir, nede yıllarca kanınızı emen teröre dur diyebilirsiniz.

Diğer devletler gibi kontrollü yeni normale geçtik, vakaların artacağı biliniyordu, yasakların getireceği ekonomik daralmayı devlet gücünü göstererek ama geri ödemesiz ama düşük faiz uzun vade ama kısa çalışma ödeneği ile aştı. İkinci etapta işlerin kontrolden çıkıp çıkmama sorumluğu vatandaşların omuzunda kalıyor, başarıp başaramadığımızı zaman gösterecek.

Yapacağımız tek şey tavsiyelere uyup virüs ile sürdürülebilir sağlıklı yaşamı sağlamak.

Hasan Perçin

[email protected]