MÜCAVİR ALANDAN ÇIKMAK&ÇIKMAMAK

Kartalkaya yangını içimizden çok şeyleri aldı.

Hatta kopardı attı.

Daha da!

Alacak, almaya devam edecek.

Lime lime koparacak belki de?

Parça parça edecek her bir yerimizi.

36'sı çocuk 78 can’ın yaşamını yitirdiği yangın faciasının ardında, altında, yanında, yanı başında büyük dersler var.

Bedeni yananlar, o korkunç inanılmaz dumanda, ateşte hayatını kaybedenler, o masumlar Cennet’te inşallah..

Canı yananların ise; yüreklerinde kor, kalplerinde sadece ıstırap var.  

Müsebbipler, ihmaller, mevzuatlar ve bir şey olmazcılar hep beraber buralarda bir yerlerdeyiz.

Hayat devam ediyor.

Korkular içimize yuva, kuşkularımız Bolu Dağı’na kamp kurdu.

Hava buz,

Kalpler şubat ayı,

Yürekler Kartalkaya yangını gibi.

Bahara bir,

Yaza daha dört ay var…

Yeniden kış gelecek…

Yanacak!!!

Sırtlarımız sobalarda, yüzlerimiz aynalarda kızarmaya devam edecek…

XXX

78 canın yakınları için hüzünlü bir yolculuk başladı..

Kum yerine iğnelerle dolu bir sahradan kalbini sürüye sürüye yaşamak zorluğu..

Her bahar çiçeklerin açtığı ama koklanamadığı anlar.

Üşüyemeyen parmaklar, ısınamayan bedenler.

Koşunca kaçacağını, bir koşu yakalayacağını sandığın vakitler.

Kapın her çalındıkça o mudur demenin hüzünlü uçurumları..

Allah inşirah nasip eylesin..

Çok dua edeceğim çok dua.

XXX

- Türkçede “ŞEY” kavramının bir karşılığı yoktur ve/veya çoktur.

- Cebir; anlam olarak matematikte/hayatta bilinmeyeni, fark edilmeyeni bulmak için işlem yapan matematik dalıdır.

- Büyüktür & Küçüktür işaretleri, Harriot'un "Cebirsel - Denklemleri Çözmeye Uygulanan Analitik Sanatlar 1631" eserinde bulunur.

< küçüktür

> büyüktür işaretleri iki değer arasındaki eşitsizliği ifade eder.

- Hadi! o zaman buyurun bi ucundan İnsanlık Denklemini çözmeye..

MEVZUAT <[küçüktür] İNSAN

İNSAN <[küçüktür] VİCDAN

VİCDAN <[küçüktür]  CÜZDAN

Eğer bir sorun, bir problem varsa?

Şu sırayı/hizayı takip etmek yeterli olacaktır.

Mevzuat-İnsan-Vicdan-Cüzdan..

Vesselâm

XXX

Bolu yerel gazetelerdeN okuyorum.

·        “Aralarında At Yaylasının da bulunduğu ve 11.04.2016 tarih 2016/153 sayılı Meclis kararı ile Çakmaklar, Salıbeyler, Dodurga, Sarıcalar, Pirahmetler, Demirciler Yaylaları, At Yaylası mevkiinde bulunan Kürkçüler, Kılıçarslan, Paşaköy, Ağaççılar, Sandallar, Civril Yaylaları ve yakın çevresinin bulunduğu alanlar Belediye Mücavir Alan Sınırları içerisine alındığını”

Bolu Belediye Meclisi Şubat Ayı 1. Meclisinde;

·        “Bazı Belediye Meclis üyeleri 11.04.2016 tarih 2016/153 sayılı Meclis kararının iptal edilmesini, söz konusu alanların mücavir alan sınırlarından çıkarılması için" teklif verdiklerini”

Gerekçe olarak da;

1-     Belediye sınırlarına çok uzak oluşu,

2-     Tüm sorumluluğun İl Özel İdaresinin uhdesinde olduğu,

3-     Alanın sadece yayla, mera, orman vasfında taşınmazlardan oluşması,

4-     Belediyenin resen denetlenmesinin mümkün olmayışı,

5-     Yangın, sel, deprem ve benzeri doğal afetlere karşı Belediye bütçesi,

6-     Personel ve araç sayısının yetersiz olması,

7-     Etkin ve zamanında hemen müdahale edilmesinin imkansız olması sebebiyle söz konusu alanların mücavir alan sınırlarından çıkarılması için" teklif yapıldığı okuyorum..

XXX

O diil de!!!

Durduk durduk da…

Neden şimdi.

Neden yangın felaketinden sonra bu teklif..

BBB Tanju Özcan asıl niyetlerinin ne olduğunu  “Yaylaların mücavir alanının dışına çıkarılması teklifi oy birliği ile İmar Komisyonu'na havale ederken,

özetle şöyle açıklıyor.

·        Allah korusun yarın burada bir yangın, sel gibi afetler olursa burası bizim mücavir sahamızda ve burası bizim sorumluluğumuzda değil deme şansımız yok."

Bu ne demek…

Mevzuyu doğrulamak mı?

Mevzuattan kaçmak mı?

Mevzuata sığınmak mı?

Hangisi!!!

İnsan sorumluluklarından kaçabilir mi?

Vicdan insanı terk edebilir mi?

Her şeyi mevzuata uydurmak ve/veya arada bir mevzuatı hatırlamak bu kadar kolay mı.?

Ya vicdanlarımız ne olacak…