Kent Konseyi toplantısından sonra, Belediye Başkanlığı katında, başkanımızın danışmanı, şoförü Özgür Yıldız ile karşılaştım.

‘Hocam yine gergin gibisin, sinirli bir halin var’ dedi.

Dediği doğruydu, gergindim.

Şaka ile karışık, ‘Başkan yardımcısı Rasim Bey, Perşembe günleri hasta ziyaretlerine gidiyor, ama bana gelmiyor, gerginliğim bundan’ dedim.

Anlamadı…

‘Ne ilgisi var’ dedi.

‘Özgür evladım, sayenizde sinir hastası oldum’ deyince iyice şaşaladı.

***

5 Ocak’ta ‘YA YA YA, ŞA ŞA ŞA’ başlıklı bir yazı yazmış

Ve

Bu yazının içinde ‘…malumunuz, Bolu Belediye Başkanlığının karşısında bulunan katlı otopark yıkıldı, yıkım esnasında da, ismi mazide kalan ‘Fırka Bayırı’ndan’, İmaret Camisinin oraya doğru giden yol uzunca süre trafiğe kapandı.

Şimdi büyük ölçü de yıkım bitti, yol da trafiğe açıldı.

Ancak, Sultan Hamamı ile İmaret Camisinin arasındaki 30-40 metrelik mesafede bulunan yol, sürücüler için tam bir işkence; köstebek yuvası gibi.

Vasıtaların gidişi de kağnı gibi…

Yani

Arada bir bu yolu bakımdan geçiriverseniz, yolcuları yolsuz bırakmazsanız, gönülden gönüle giden yollara da ulaşırsınız…’ diye bir ifade kullanmıştım. Özgür’e bunu hatırlattım.

***

‘Evladım’ dedim, ‘ Bahçemin içindeki yol bozuk, arabamı garaja çekerken zorlanıyorum, yolumu yapıverin dedim mi?

‘Hayır!’ Dedi.

‘Peki, kendim için size gelip bir şey istedim mi?’

Yine ‘ Hayır’ diye cevap verdi.

Yani

Özgür’e, ’Kendim için hiçbir şey istemediğimi, onlarca insanın vasıtaları ile geçtiği yolun daha iyi bir hale getirilmesinin gerekli olduğunu’ ifade ettim.

‘Hocam iki günde bir çukurlara malzeme doldurup, silindir atıyoruz’ dedi.

Dediği doğruydu.

Ama

Yağan kar yağışları, eriyen karlar yolu iyiden iyiye bozmuştu, Özgür ile karşılaştığımda sürücülerin şikâyetlerine şahit olmuş, iyice gerilmiştim.

‘Çok mu zor 3-5 santim kalınlığında asfalt atmak’ dedim.

İlgileneceğini söyledi.

Bir saat sonra da telefon ile aradı, ‘ Hocam, Pazar günü asfalt atacağız’ dedi.

Teşekkür ettim.

***

Dedim ya, ‘inceciyim’ diye

Pazar günü iş edindim gittim, hummalı bir çalışma yapılıyordu, asfaltlama çalışmaları başlatılmıştı.

Memnum oldum.

Hem, yolcular yolsuz bırakılmadığı, hem de, gönülden gönüle giden yolu bulup, sürücülerimizin hislerine tercüman olduğum için...

***

Yazılarımda hep diyorum, yine diyeyim;

Eleştiri; bazen dikendir, bazen gülün çiçeğidir.

Bazen rehberlik eden yoldur, bazense yolun ta kendisidir.

Yani?

Genelde ve yerelde, her şeyi kabullenmeyelim. Memleketimizin, şehrimizin hayrına olacak işlerde, nezaket ve zarafeti elden bırakmadan eleştirelim efendim

Ki

Güzelleşelim, değişelim, gelişelim…

13.02.2022

Muharrem Demirel