Çocuklarda “yalan söyleme” eyleminin sıklıkla görülmesi birçok unsura dayanır. Burada yanlış ebeveyn tutumları büyük rol oynar.  Çocuğun yalana neden başvurduğu, arka planda nelerden çekindiği, varsa korkularının neler olduğu mutlaka dikkate alınmalıdır. Gündelik yaşantı içerisinde birçok kez çocuklarımızı zararsız görünen minik yalanlar söylerken yakalarız. Ancak yalan söylemek önemsiz konularla ilgili olsa bile, mutlaka üzerinde durulması gereken bir konudur. Çünkü bir süre sonra alışkanlık haline gelebilir ve çocuk her zor durumda kaldığında kolaylıkla yalana başvurabilir. 
Çocuklar okulda, evde, oyun alanında yaşadıkları olayları abartılı ve farklı bir şekilde anlatabilir, diş fırçalamak, ellerini yıkamak gibi davranışları yapmasalar da yapmış olduklarını, evdeki antika vazoyu kırmadıklarını, dolaptaki tüm çikolataları yemediklerini söyleyebilir, aldıkları zayıf notu saklayabilir, rahatsızlık duydukları konularla yüzleşmemek için hayali hikayeler üretebilirler (Babasını hiç tanımamış bir çocuğun, okulda babasıyla birlikte yaptıklarını anlatması gibi). 
 
Yalan söyleyen çocukların mutlaka bir amacı vardır. Öncelikle, çocuk anne-babanın ilgisini çekmek için yalana başvuruyor olabilir. Her iki ebeveynin de yoğun çalıştığı, çocuklarıyla yeterince nitelikli zaman geçirme fırsatı bulamadığı durumlarda, çocuklar fark edilme ihtiyaçlarını dikkat çekici hikâyelere başvurarak sağlamaya çalışabilirler. Yapmış oldukları yanlış bir davranıştan ötürü alacakları cezadan ve ebeveynlerinin tepkisinden korktukları için de gerçekleri saklamayı tercih edebilirler. Ergenlik dönemindeki çocuklar ise, genellikle hayatlarına müdahale edilmesini engellemek amacıyla yalana başvururlar. Diğer yandan, çocuklarımızdan gelişim düzeylerinin ve kapasitelerinin üzerinde bir performans beklediğimizde de, onları istemeden de olsa yalan söylemeye teşvik ediyor olabiliriz.
Haftaya “Yalan Söyleyen Çocuğa Doğru Müdahale nasıl Olmalı ?” konusunu tartışıyor olacağız. Sağlıcakla kalın!