Doğum için gittiğimiz üniversitemizin tıp fakültesinde maruz kaldığımız kötü davranışları ve personelin lakaytlığını yazmıştım…

Negatifini sosyal ağlarda da paylaştım, yüzlerce kişi benzerşikâyetlerden altına yorum yaptı, onlarca kişi paylaştı, birinci derece DR hemşire yakınları DM’den haklısın diye yazdı, bir çok kişi orada enfeksiyon riski var iyi ki doğum yapmamışsınız diyorken, hastanenin kötü yönetimi ayyuka çıkmışken sen hangi gerçeği kimden saklıyorsun?

Doğuma saatler kala -daha sonra doğum yaptığımız özel hastanedeki tecrübeli ebenin de söylediği üzere- mecburiyeti OLMAYAN lavman ı yaptırmak istemeyince kapıyı gösteren personeline sitemim benim...

Madem ağırınıza gitti, bir yönetici/idareci olarak olayı araştırırsınız haklıysanız bana dava açarsın, değilseniz mağduru arayıp özür dilersin? Tabi gerçekten yönetici/idareci olabilseydiniz…

Bak güzel kardeşim, hemşiren bana azarlayarak “sabahtan beri kaç hastaya baktık biliyor musun diyor” diğeri “burada herkes hasta” fırçası atıyor, diğeri doğum başlamış bize kapıyı gösteriyor, git sokakta doğur umurumda değilsin diyor, diğeri lavman için gelince “işte böyle …” kabul edersiniz demeye getiriyor, eşimin omzundan tutup çekiyor…yaşadıklarımızı tiyatromu zannettin?

Bak güzel kardeşim, vergimle maaş alıyorsun edebiyatı yapmayacağım sadece şunu bil, sen 8 saat ben 14 saat çalışıyorum, tüm resmi ve dini bayramlarda izinlisin ben değilim, sen emekliliğinde yüklü tazminat alırsın ben her daim batmamak için çabalarım, bu orantısızlık içerisinde ben vergi veriyorum sen maaş alıyorsun hiiiç kusura bakma beni dinleme zahmetinde bile bulunmadığın için, vatandaşa hizmete talip olup yerine getirmediğin için benden sana geçeni helal etmiyorum…

Ben devletime saygımı ve sorumluluğumu yerine getiriyorsam aynısını beklemek de hakkım, göremezsem yazarım!

Bu işin sonunda bihalt da çıkmaz sözlü yazılı savunma veririz olay kapanır gider bizde aynı düzenimize bakarız diyorsanız o zaman bende sizi Allaha havale eder, bir gün aynı konumda kalırsınız inşallah derim.

Hadi git şimdi başını yastığa koyup huzurla uyuyun…

Hasan Perçin

[email protected]