Umutlar iri ve diri tutulmalıdır
Eğer Balıkesirspor maçında kötü oynayıp, sahadan mağlup ayrılsaydık
Ve seyircide futbolcuları protesto etseydi, aynen şöyle yazardım;
“Futbolcuları protesto ediyoruz da...
Hafta boyunca bunlara kim antrenman yaptırıyor? Hoca!
Kim 18'i belirliyor? Hoca!
Kim 11'i çıkartıyor? Hoca
Maç taktiğini kim veriyor? Hoca!
O zaman futbolcuları niye azarlıyorsunuz” diye sorardım.
Ve Besim Hoca'ya da;
“Besim Hocam kusura bakma ama seninle bu iş olmuyor, camianın önünü aç” derdim.
Derdim de... Nefsimizi bir yana koyalım,
Ve maçı öyle yorumlayalım.
Koşma var mı? Var!
Mücadele var mı? Var!
Kazanma azmi, oyunu kanatlara açıp, kapanan defansı göbekten delme
Ve buradan
Ver kaçlar ile şut ile bireysel yetenekleri kullanarak geçme,
Ve nihayetinde pozisyona gelme.
Kanatlardan deneme...
Kısacası; her şey denendi, Bence, Balıkesirspor maçından 3 puanla ayrılmak için gerekli olan her şey vardı.
Her şey vardı.
Ama kazanmak istemeyen yoktu, arkadaşlarının sırtından geçinmeye çalışan emek hırsızları yoktu.
Ama bir tek son vuruşları beceremedik.
Onu da kenardaki hocadan, Besim Hoca istifa” diye istedik.
Maçı bir hatırlasanıza,
Belki de sezon başından bu yana hop oturup hop kalktığımız,
İskender'le iki üç defa, Emre ile birkaç defa ve de Emrah ile yakaladığımız pozisyonları ile
Bu maçı mutlaka kazanırız” dediğimiz ender maçlardan biri değil miydi?
Bu maçtaki oyunun kalitesi bizlere;
İlk ikiye oynayan 42 puanlı bu Balıkesirspor mu, yoksa 21 puanla küme de kalma mücadelesi veren Boluspor mu? dedirtmedi mi?
Ancak Besim Hoca'ya da;
Tribünde oturan ya da maçı televizyondan seyrederek yorumlayan ve takımı hiçbir zaman mağlup olmayan binlerce teknik direktörlerden biri olarak;
“Oyunun son dakikalarında yaptığınız oyuncu değişiklikleri neyin nesi?” diye sorarım.
Hızımı alamam,
Biz devre arasında nokta transfer yapmadık mı?
Tanıyoruz biliyoruz” diye alınan Haluk neden onbirde yok? O'nu sorarım.
Ya da Kasımpaşa ve Samsun'da oynamış ve kaliteli bir futbolcu olduğuna inandığımız Dimitrov neden oynamıyor?
Performansı düşükse, niye yükseltmiyorsunuz” diye sorarım
“Performansı iyi ama oynamıyor, kendisini zorlamıyor” denilirse,
O zaman; Neden gerekli olan yaptırımları niye uygulamıyorsunuz?” demek zorunda kalırım.
Yönetime de;
Biz can pazarında iken ve oynayacağımız maç sayısı belli iken
Mustafa gibi bir futbolcuya, ihtiyacımız olduğu için nokta transferi yapıp kadromuza katıyorken,
“Balıkesirspor ile centilmenlik anlaşması da neymiş? diye sorarım.
Bakınız, çok zor bir dönemden geçiyoruz.
“Her hafta lig yeniden kurulur,
Her maç taze bir umuttur” diyoruz, umut tazeliyoruz.
Ama farkında mıyız bilmem, her hafta bir önceki haftayı tekrarlıyor,
Tekrarlarken de, haftalar aleyhimize işliyor.
”Bir kere ters gitmeye görsün işin, muhallebi yerken bile kırılır dişin”diye bir söz var.
Belki de biz bunu yaşamaktayız.
Ama her ne olursa olsun, elimizde bulunan ve kaliteli olduğuna inandığımız bu kadronun da bizi bu badireden kurtaracağına inanmaktayız.
Ancak, teknik heyet ve futbolcu da içinde bulunduğumuz bu nazik durumu idrak etmeliler.
Profesyonel gibi çalışıp, profesyonel gibi yaşayıp, profesyonel gibi düşünmeliler.
Yöneticile