Peştemal elinde döblek havuza...
Havuz görevlisi Temel'in yanına gelir ve derki;
“Beyefendi lütfen havuza işemeyin.”
Temel görevliye şöyle bir bakar ve
“İyi de kardeşim herkes işiyor!” deyince,
Görevli de cevabı yapıştırır;
“İyi de birader, herkes dediğin de senin gibi havuzun kenarına gelip ayaktan işemiyor.”
Niye anlattık?
Her zaman olduğu gibi yine Bolu Pazarı günü kaplıcaya gittim.
Birinci bölümde otururken bir baktım, karşımda bir değişiklik var.
Dikkat ettim, tuvaleti kapatmışlar, üzerine de tokmak gibi bir yazı asmışlar;
“Sağlık ve Hıfzıssıhha Kurulu ve de Hastaneler yönetmeliğinin aldığı karar gereği bu alan kullanım dışıdır.”
Tamam! İçeriye bir şekilde boş gireriz. Gireriz de içersi sıcak, şapır şapır ter akıyor.
Ter aktıkça da vücut su istiyor,
İçmesen baş ağrısı yapıyor.
İçtikçe de…
Hayda ne olacak şimdi, içerde tuvalet de yok!
Dışarıyı kullansan…
İçerisi Antalya, dışarısı Sibirya.
Dışarıya çıkacaksın, sağa dönüp merdivenleri kullanarak tuvalete varacaksın,
Biraz da fazla kalsan…
Erkeksen tekrar sarın bakayım o peştemala.
Geriye iki alternatif kalıyor; ya, ‘Ya Allah' deyip, ciğerlerine kadar işleyen titremeye razı olup tekrar sarınacaksın,
Yada peştamal elinde, döblek havuza dalacaksın.
Karar sağlık açısından güzel olabilir.
Ama ilgililer alternatif üreteceklerine en kolayını yapıyor,
Ne yapıyor?
Nasıl olsa bu vatandaş her şeyi yiyor ya,
Kapatıyor!
İlgililerin üç şansı var.
Ya uygun bir yere, Antalya, Sibirya farkını hesap ederek bir tuvalet yaparsınız.
Yapmadınız mı?
O zaman ya çaktırmadan havuza,
Ya da; Temeeeeeel gel!
Yoooo! O kadar da değil demeyin,
Kanun, kural, yasa, yönetmelik her ne varsa, kimse tarafından takılmadığı, her şeyin birbirine karıştığı,
Akların kara, karaların ak olduğu,
Herkesin kafasına takılıp, kafasına göre yaşadığı,
Herkesin her şeyin içine ettiği bu ülke de,
Vatandaş da kaplıcanın içine eder,
Küçüğünden geçtim...
Lütfen kaplıcanın da içine ettirmeyelim!
20.01.2014
Muharrem Demirel