Ne halleri varsa görsünler…
Savaş Başkan bizim seçilmiş başkanımız,
Reha hoca ise bizim sözleşmeli hocamız…
Yapılacak şey bu insanlara sahip çıkmak olmalı,
Ama körü körüne, ya da inat için yanlışlıklar karşısında da sessiz kalınmamalı.
Savaş Bey'i tanıdığım yanına oturup iki bardak çayını içtiğim için ‘iyi başkan', bu fırsatı bulamamış isem' kötü başkan' olmamalı
Yani; kişilerin değil, Boluspor'un peşinden koşmalı.
Ancak iyi niyetli düşüncelerimize rağmen
Yönetim; yine kulüp yönetme anlayışında ne ilimsel ne de sanatsal yönden istenilen performansa ulaşabilmiş değil,
Para yalnız başına her şey demek değildir, okumak ta; kültürlü olmak, her şeyi bilmek değildir.
Para da tahsil de; tecrübe, bilgi ve iş bilirlik le taçlandırıldığın da esas amacına hizmet eder.
Sindirerek süzülerek görerek makamlara gelinmezse,
Boluspor da sezonlar, hocalara ve futbolculara para kazandırmaktan,
Camianın da umutlarını köreltmekten öteye gidemez.
Yeni sezona başladık, bakıyoruz ki; yine karamsar bir tablo var.
Kimin ne yaptığı, ne yapacağı belli değil,
Kim gidecek kim kalacak belli değil,
Yeni sezondaki hedeflerimiz madde madde açıklanmış değil,
Kalacak denilenler gidiyor, gelecek denilenler gelmiyor.
Biz de kampa katılması gerekenler, başka takımların kampında görünüyor.
Ve
Yine yazılanlar ve söylenenler doğru ise sözleşmeleri devam eden futbolcuların komik paralara serbest kalmaları insanı düşündürüyor.
Savaş Bey katılmış olduğu televizyon programımda umut vermiş olsa da, görünen tablo insanı korkutuyor.
Ve yine Savaş Bey'in “ligi en iyi yerde bitireceğiz” ifadesindeki en iyi yerin neresi olduğu bilinmiyor.
Ben 67-68 kişi ile başlanan komik sezonlara şahit oldum.
Ama 23 kişi ile başlanan ve çoğunun de alt yapıdan ya da kiralık olarak sağa sola gönderdiğimiz ve bu ligi taşıyabilecek futbolcular olmadığına da bu sezon şahit oluyorum.
Yapılan transferlere ve yapılan hatalara bakınca da ister istemez ürküyorum.
Ayrıca şu nazik ortamda da yine hedef saptırmak amacı güdülmesin.
Hiç kimse de çıkıp da,” yazmayın konuşmayın eleştirmeyin.” demesin.
Bu zaman
“Bekleyelim görelim,” ya da “ne halleri varsa görsünler” denilecek zaman değildir.
Aksine konuşmanın, tartışmanın, yazmanın, yönetenleri ve şehrin ileri gelenlerini zorlamanın tam vaktidir.
Susma ve destek verme zamanı ise
Lig başladığı ve transferler bittiği zaman ki süreçtir.
Hatırlatmak ta fayda var; PTT 1.lig öyle kolay bir lig değil,
Burası golf kulübü değil, yelken ve ihtisas kulübü de değil.
Hele hele nefislerin tatmin edildiği, tecrübe denilen şeyin insanların umutlarının tüketilerek kazanıldığı yer değil,
Boluspor;
Trilyonların döndüğü Bolumuzun en büyük sivil toplum örgütü;
Dolayısıyla, ”Bizden öncekilere ne soruldu ki bize ne sorulacak” denilecek bir yer hiç değil.
Futbol camiasını tanımayan, futbolcuyu anlamayan, sezon başı yapılanmasının ne olduğunun farkında olmayan
Yani göreve yılların içerisinden süzülerek değil, bir şekilde sivrilerek gelen bu anlayışla,
(kişilerle değil yönetme anlayışlarıyla) devam edecek olursak
Başta Savaş Bey olmak üzere, kulüp çok büyük bir çıkmaza girebilir.
Yukarı da da dedik ya, başkan bizim başkanımız,
Kucaklamalıyız,
Ancak Boluspor'un geleceğini, her anlamda de iyi okumalıyız.