Kimdir milletvekili? “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.” diye milletin temsil edildiği kürsüden yemin ederek görevine başlayan, milletin vekaletini almış, necip milleti Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil eden seçilmiştir. Milletin daha iyi şartlarda yaşaması için ettiği yemin metnine bağlı kalarak, milletinvekaleti ile yasalar çıkması için uğraşmak, yasa teklifleri vermek, biz milleti en güzel şekilde temsil etmektir milletvekilinin görevi.

Ama millet olarak,milletvekillerinden yasama görevinin haricinde bazı istekler de olur zaman zaman. Oğluna-kızına iş bulmak için kapılar çalınır milletvekillerinin. Tayin olacak kişilerin uğrak yeridir milletvekillerinin kapıları. Kimi zaman yükselmek isteyenler için tek sığınacak limandır milletvekilleri. Hastası vardır çaresizdir, hastaneye yakınının kabul edilmesi için tek çare milletvekilidir.

Yasama görevine paralel olarak bu isteklerin karşılanması meşakkatlidir ama milletvekili olmak isteyenlerin milletin bu istekleriyle karşılaşabilecekleri de malumlarıdır.

Peki bu millet nasıl bir milletvekili ister?

Yemin metninde de belirtildiği gibi bu millet, yapılan icraatlarda hukukun üstünlüğüne inanan ve bunu din, dil, ırk, cinsiyet, parti, görüş ayırt etmeden eşit davranan bir milletvekili ister. Zengin-fakir ayrımı yapmayan, yaratılanı yaratandan dolayı hoş gören bir milletvekili hayallerini süsler.

Oğluna-kızına iş bulmak için çaldığı kapıdan sert tavırlarla uğurlamayan, olmayacaksa bile güzel cümlelerle kalbe giren, ağza bir parmak bal çalıp, umut tacirliği yapmayan milletvekili tek beklentisidir necip milletin. Dost, ahbap ilişkilerinden uzak, herkesi eşit şekilde kucaklayan bir milletvekilleri olsun istekleri hayallerini süsler.

Tayin için başvurulan, hayallerin yıkıldığı yada üst seviyede tutulduğu değil gerçekler acı da olsa gerçeklerin söylendiği bir milletvekilidir beklentileri. Bazı gerçekler ilk anda acı gelebilir ama sonrasında gözlerinde büyüttüğü, saygı duyduğu bir milletvekili portresi oluşur.

Bir üst görev için bekleyenlere söz vermek, birçok kişiyi bir makam için beklenti içerisine sokmak o an kazanç gibi görülebilir milletvekiline. Ama bir milletvekili için çok büyük kayıptır, gerçekler ortaya çıktığında. Oysaki çok zor değildir bir milletvekili için liyakat sahibi olana referans olmak, diğer adaylara ise kusura bakmayın demek.

Zor durumdur hastası olan için hastane kapılarında beklemek. O hasta yakınlarının aklından geçenlerin okunması zordur. O an neler düşünür hasta ve hasta yakınları. Hastaneye bir an önce alınması için tek çaredir milletvekili. Her yer aranır. Milletvekilinin telefonuna ulaşabiliyorsa hasta ve hasta yakını, hastasının kurtulacağını düşünür. Eğer o anda telefonlar açılmıyorsa işte sözün bittiği an o andır. O acıyla bir sürü olumsuz cümleler dökülüverir ağzından hasta ve hasta yakınının. O sırada yanında başka bir şifa bekleyen hasta ve hasta yakını bir referans bulup hastaneye kabul edildiyse, eşitliği anlatamazsınız bu millete. O zor gününde yanında olmayan milletvekilini, iyi gününde yanında istemez.

İyi, kötü gününde samimi ve içten yanında olan milletvekili, onun için candır.

İsteği ile ilgili milletvekilince dalkavuklara, arabozuculara kendisinin sorulması en büyük hayal kırıklığıdır. O seçmen de bunları duyduğunda milletvekili olarak tayin ettiği sizden, rövanşı alacağı seçim gününü bekler.

Seçim zamanında beraber yürüdüğü milletvekilinden bir hatır sormasını bekler. Beraber yürüdükleri insanları, yolda bulduklarına değişenler milletvekilleri zıttıdır bu necip milletin.

Sırtını sıvazlayarak aldığı oylarla meclise gönderdiği milletvekilinden, isteklerinin süslü cümlelerle savuşturulduğunu anladığı an kırmızı kart göstereceği unutulmaması tek temennisidir.

Şu anda radyoda Nesrin SİPAHİ’nin söylediği “Benimde canım var, bende insanım, benim de kalbim var, ben de insanım.” şarkısı çalıyor. Birden aklıma milletvekili bu milletin, bu kadar isteğine nasıl cevap verebilecek diye düşünüyorum. Ama bu necip milletin milletvekili olmaya aday iseniz bu isteklere katlanılması gerek fikrimden de kendimi alamıyorum.

Nasıl bir milletvekili olsun istiyorum? Düşünce, siyasi yapı gözetmeden her seçmeninin isteğini yerine getirmek için çabalayan, milleti ve Bolu için gece gündüz çalışan, samimi, içten, saçı bitmemiş yetimin hakkını gözetleyen, seçim zamanı değil her an yanımda olan, hakka ve adaleti şiar edinen, bir sonraki seçimde yerini garantilemek için popilist yaklaşımlardan uzak duran bir milletvekilim olsun istiyorum.

Yazım bitti ve bugün bir yabancı müzik dinleyim istedim. OrsonWelles harika söylüyor.

“I knowwhat it is to be young, But youdon'tknowwhat it is to be old, Somedayyou'll be sayingthesamething.”

BİR OLMAK, İRİ OLMAK, DİRİ OLMAK ÜMİDİYLE…