Kadroyu görünce tam hazırlanmışız,

‘Söylesene Sait Hocaaa

Bu takım her hafta niye değişiyor.' Demeye de…

Dedirtmediler ki!

Önce Umut Meraş çıktı ortaya, vurdu gol, ardından da İshak'ın pasında Mustafa yaptı yapacağını…

Altınordu Kerim Avcı ile umutlandırdı

Ama

Bu seferde İrfan yüzünden söyleyeceklerimiz kursağımız da kaldı,

Sonra da Poepon; hem de iki defa.

***

Şaka bir yana Altınordu maçında Boluspor hem orta sahayı, hem rakiplerinin gol yollarını tıkamakla kalmadı, bizimde eleştirme hakkımızı tıkadı.

Ne diyelim şimdi?

Karşındaki rakip boru değil, Altınordu…

Çok koşan çok mücadele eden, rakibine oyun kurdurma fırsatı vermeyen, ‘La kardeşim dur da bi yol nefes alalım.' dedirtmeyen bir takım.

Sonuç?

Altınordu 1 Boluspor 5!

Poepon'un yüzde yüz kaçırdıklarını saymıyoruz daha.

***

Geçtiğimiz hafta oynamış olduğumuz Erzurumspor maçından sonra yazmış olduğumuz yazımızda orta sahamızı eleştirmiş

Ve

‘Rahmetlik Demirel Gap'ı gaptırmam' diyordu.

Ama

Biz bu maçta orta sahayı gaptırdık.'İfadelerini kullanmıştık.

Altınordu maçında da gaptırdık mı?

Yoooo!

Rakibimize orta sahayı gaptırmadığımız gibi,

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır, o satıhsa bütün vatandır.' Sözü gibi hareket ettik, sahayı rakibimize dar ettik.

Biraz daha vakit olsaydı bu hızla Yunanlıların işgal ettiği söylenen 18 adaya bile İzmir'den çıkartma yapabilirdik.

Çünkü Amerika ne söyler, Rusya ne der? Filan demeden Suriye yönetimi ne eder? Diye düşünmeden tedbirli, inançlı ve azimli bir şekilde Afrin'e doğru gitmekte olan Türk Ordusu gibiydik.

***

Yani nereyi eleştirecektik?

Kalecimiz Gökhan'ımı, ya da defans hattımızı, orta sahamızı, forvetlerimizi mi?

Nasıl eleştirelim, bu maçta fevkaladenin fevkinde oynadılar.

Bir takımın maç kazanması için ne gerekiyorsa yaptılar, Sağ bekimiz sol bekimiz savunma anlayışlarının yanında, hücuma destek vermediler diyemem ki.

Gerçek kabak gibi orta da; gol atanı da var, gol pası vereni de...

Orta sahayı eleştireyim desem…

Müthiş bir performans sergilediler, ya top rakibe gelmeden önce müdahale ettiler, ya da hareket alanlarını daralttılar.

Duvar paslarını, ver kaçları bol bol yaptılar, gol pası attılar, oyunu kanatlara açtılar, şut attılar.

Rakibin baskı kurmaya çalıştıkları anlarda yani kontratak oyunu için gerekli şartlar oluştuğunda bu taktiği de çok güzel uyguladılar.

Ya forvet?

Müthişlerdi, orta sahadaki oyuncu arkadaşları ile birlikte ve uyumlu bir şekilde Altınordu gibi geriden oyun kuran bir takıma, hiç korkmadan çekinmeden futbolda forcheking taktiğini uyguladılar.

Yani topa rakip saha da sahip olma yolunu seçtiler ve bu yolla rakibin geriden oyun kurmasını, ileriye doğru oynamalarını engellediler.

***

Sait hocam!

Bu maçın kazanılmasında herkesin emeği var.

Ama

Kaybettiğimiz maçlardan sonra idam sehpasına boynunuzda yağlı urgan ile siz çıkıyorsanız, kazandığımız maçlardan sonra başınızda taç ile şeref kürsüsüne çıkmakta sizin hakkınız.

Altınordu gibi bir takım karşısında hücum taktiği ile oynadınız ve kazandınız.

Sizi ve ekibinizi kutluyorum.

Ama izninizle Mevlana'nın bir sözü ile hatırlatma da bulunmak istiyorum.

‘Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım.'

Yani demem o ki;

Altınordu dün de kaldı…

26.02.2018

Muharrem Demirel