Askeriyede, “Gez, göz, arpacığın üst silme tepesinden, hedefin alt kenar orta noktasına alınan nişana doğru nişan denir” diye öğretmişlerdi bize,
Bizler de tekmil verirken, esas duruşta, bağıra bağıra:

“Gez, göz, arpacığın üst silme tepesinden, hedefin alt kenar orta noktasına alınan nişana doğru nişan denir, komutanım” derdik.

Diyemiyenler de olurdu. Diyemediğinde, okkalıca bir fırça yer üzerine de tokatla, şamarla iyice bir severlerdi(!)

Neden mi yazdık bu örneği?

Boluspor durdu durdu,
Hedefi son anda, nişan aldı ve gez, göz(tepe) arpacık diyerek,
Nişan alıp,
Göztepe’yi furdi.
***
Ne varki en son anda da furulaydii.
Allahtan, Çağlar müsaade etmedi..
Bu konuya sonra tekrar değineceğiz.
***

Oyun olarak,
Göztepe, taktik olarak oyunu rölantide getirip, fırsat bulursa gol atmak için oyuna çıkmışsa da, esas taktiği oyunu ve izleyenleri uyutmak olduğu aşikardı.

Boluspor’un ise en büyük handikapı, aynı maç içinde 2 penaltıyı da kaçıran, iç sahada galibiyeti , olmaması tedirginliğiyle beraber, şeytanın bacağını nasıl kırarız sorusuna ciddi ciddi cevap hazırlamanın hesabı kitabıyla oyun oynarlarken,
Kontrollü, sabırlı oynama isteği bir ara izleyen taraftarları umutsuzluğa düşürmedi değil.

Oyun içinde 3-5 gol pozisyonumuz da yok değil…
Rakip Göztepe’nin, dolu dolu tehlikeli bir atakları vardı diyemeyiz.
Fakat maçın en önemli anlarından biri 90+uzatma dakikalarında,
Telefisi olmayan zaman diliminde yaşandı.
Ne mi oldu?
90. dakika da eski Galatasaraylı şimdi Göztepe Spor kaptanı Yasin Öztekin’in, karambol anında altı pastan plasesini, tokatlayarak kurtaran kaleci Çağlar Şahin Akbaba’nın bu hareketi bir maça, belki bir sezona değdi ve 2 puanın uçup gitmesine mani oldu.

Bunu yazdık tan sonra,
Şunu da yazalım

63 dakikada Göztepeli Ajdın Hasic kendi sahasının orta sahaya yakın yerden, ileriye çıkmış olan kaleci Çağlar Şahin Akbaba’nın durumunu görerek, havadan sert bir şut çıkardı.
Bu şut havadan Kaleci Çağlar’ı, geçti ve şükür ki kaleye isabet etmedi.
Verilmiş sadakamız varmış ki,
Etseydi, (0-1) lik bir skorla karşı karşıya kalabilirdik ki,
Bu gün farklı şeyler yazıyor olabilirdik.

Bu maçta Melih Okutan, eski günlerinde sinyal çakarken,
Diri ve güçlü gördük. Çok beğendik.
Oyuna sonradan giren Arda’ yı da çok beğendik.

Acaba sağlı sollu oynayan bu ikili yani Melih ve Arda olsa, rakibi daha çok yorar, zorlar, sürklase edebilir miydik diye yeri gelmişken bir fikir sunmak içimden geldi.
***
Landel’i bu gün çok çalışan olarak gördük.
Sonucu da belirledi.
Takım, çokkkk büyük bir stresten kurtuldu.
Bu maçtan sonra,
İç saha sendromunu artık takım olarak yaşamamalıyız diye düşünüyoruz.
Diğer ismini yazmadığımız oyuncularımızda süperdi.
12. Oyuncumuz, fedakâr taraftarların maç boyunca destekleri, hafızalardan asla silinemez.
Silinmemeli de zaten.
Bolu gençliğinin sembolü maraton tribünündeki “ünsüz devler” diyebiliriz.
Teşekkürler gençlerimiz.
***
Maç sonu, basın toplantısına katılarak,
Önce,
Göztepe Teknik Direktörü Turgay Altay’ı canlı dinledik.
Dediklerinden çok lisan-ı Hali yani yorgun, şaşkın ve zoraki konuşan yapısı ile ifadeleri ile, kurduğu cümleler çelişiyordu.
Boluspor teknik direktörü Sait Karafırtınalar’ı da dinledik. Lisan-ı hali gayet düzgün, özgüvenli ve neşesi yerindeydi.

Hocaların maç görüşleri ile ilgili ifadeleri basında yer aldığı için, hocaların sadece Lisan-ı halleri’nden bahsettim.
***
9 Eylül İzmir’in kurtuluş günü idi.
9 Eylül de İzmir’in Gözde ekibi Göztepe,
Boluspor’a esir düştü.
Sevinsinler mi , üzülsünler mi?
Takdir İzmirlilerin.