İnsanoğlu bir yandan varlığını sürdürebilmek adına, içinde yaşadığı doğal çevre ile toplumsal çerçeveyi içine alan tüm olguları kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmeye çalışmış, bir yandan da bu çabanın bir göstergesi olarak kendi değişiminin de zeminini hazırlamıştır. Toplumların dinamik yapısı, toplumsal yapının her daim değişmeye ve gelişmeye açık yönünü ortaya koymaktadır. Toplumsal değişme kültür, çatışma, inanç ve değerler, çevresel faktörler, nüfus, teknoloji, ekonomi ve politika gibi toplumsal yapıları kökten etkileyen faktörleri içerisinde barındıran sancılı ve karmaşık bir süreçtir. Bu sürecin bir getirisi olarak toplumsal işleyiş ve kültürel yapıdaki değişimler bireyin değer yargıları üzerinde etkili olmakta ve kapitalist bakış açısına göre etik ve estetik değerler değişmektedir. Tüm bunların yanında toplumsal yapılarda meydana gelen temel değişimlerin ana kaynağının kapitalizm olduğu artık herkes tarafından bilinmektedir. Nitekim Sanayi Devriminden sonra dünyadaki hayat düzeninin artık eskisi gibi olamayacağı apaçık ortadadır. Kapitalist döngünün yarattığı atomize bireyler özellikle dijital ve sanal platformlar başta olmak üzere sosyal alanda çeşitli varlık gösterme biçimlerine bürünmekte, gösterişçi tüketimin birer neferi olmaktan kurtulamamaktadır.  Mevcut yaşam pratiklerinin bireyi tüketime yöneltmesi ve bunu bir yaşam tarzı olarak dayatması kapitalist döngü içerisinde var olma mücadelesi veren modern toplumların başat sorunudur. Üretimin olmadığı modern dünyada hafta arası kazandığını hafta sonu harcayan tüketici bireyler giderek kendine yabancılaşmaktadır.
Bu yabancılaşmanın önüne geçebilmenin tek yolu, toplumsal değerlere sahip çıkmak ve gelecek nesillere aktarmaktır. Kendi uygulamadığımız değerleri çocuklarımıza vermek, bu doğrultuda davranmalarını beklemek boş bir beklentiden başka bir şey değildir. Bizlere düşen modern dünya döngüsüne mümkün olduğu kadar kapılmadan, özümüzü kaybetmeden çevremize örnek olmak ve bu doğrultuda tutum sergilemektir. 
Gölgesini satamadığı ağacı bile kesen kapitalizm, hafta arası kazanıp hafta sonu harcayan bireyler yarattı. Lütfen bu çarklının bir dişlisi haline gelmeden bir kez daha düşünelim, biziz biz değerlerimize sahip çıkalım. Değişmek yakıp yıkarak değil, çiçek açarak olmalı. Gittikçe grileşen dünyamızda çiçek açmanız dileğiyle!