BİREYDE ÖZSAYGI

Erikson’a göre, orta ve geç çocukluk (7-12 yaşları) dönemi, çocukların neyin nasıl yapıldığı ya da nasıl çalıştığı ile ilgilendiği, “Robinson Crusoe” dönemi de denilen, bir dönemdir. Çocuk bu dönemde yeni şeyler öğrenmek, denemek ve üretmek için heyecanlı, isteklidir ve çabaları yüreklendirilirse “başarabiliyorum” duygusu gelişir.

Çocuğun özsaygısı, dört yolla geliştirilebilir: 

1) Düşük özsaygının nedenlerinin belirlenmesi ve benlik için önemli olan yeterlilik alanlarının saptanması.

 2) Duygusal destek ve sosyal kabul. 

3)Başarı.

4)Baş etme.

Bireyin özsaygısının düşük olmasının nedenleri araştırılarak yapılacak müdahalelerde, özellikle kendisi için başarı ya da yetkinlik hissetmeye değer gördüğü ve önemli bulduğu alanlar tespit edilir. Böylece bu alanlarda kendini güçlendirebilmesi için desteklenmesi sağlanabilir. Duygusal destek ve diğerlerinden alacağı kabul sadece sosyal ilişkilerinde değil özsaygısının gelişiminde de güçlü bir etki yaratır. Çocukluk yıllarında aile bireylerinden ya da öğretmenlerinden göreceği destek ve kabul önemli iken ergenlikle beraber yaşıtlarından göreceği destek ve kabul daha fazla önem taşımaya başlar. Başarı da özsaygıyı etkiler çünkü bireyde kendi kendine yetebilme duygusunun gelişmesine olanak tanır. Ayrıca özsaygı, çocuğun bir problemle karşılaştığı ve kaçmak yerine baş etmek için çabaladığı durumlarda da olumlu olarak etkilenir. Bu sayede, kendisini adil bir biçimde değerlendirmeye başlar ve bu değerlendirme kendinden kaynaklanan bir öz kabul yaşamasını sağlar, öz kabul de özsaygıyı destekler. Ancak diğer taraftan etkin olmayan özdeğerlendirmeler inkar etme, kaçma gibi bir takım mekanizmaları geliştirebilir. Bu da olumsuz bir benlik algılayışına ya da gerçeğin doğru değerlendirilemeyişine neden olur.