Kaç gün oldu? Reel olarak saymayı bıraktım ben çünkü…
Evde zaman geçirmeyi çok seven biriyimdir. Kahvemi yapıp oturayım, evi silip süpüreyim, çekmeceleri düzenleyeyim, biraz sosyal medyada zaman geçireyim, kitap okuyayım, dergi karıştırayım hepsi tam benlik aktiviteler. Ama durum artık o keyifli kısımdan çıkmaya başladı. Arkadaşlarım ile zaman geçirememek, ailemin yanına gidememek bunların hepsi mecburi bir hal aldı ve düşüncelerim bu durumu hazmedemeyecek boyuta geldi. Ailem Zonguldak da yaşadığı için endişelerim çok daha büyük. Şuan en tehlikeli şehirlerden biri olan Zonguldak geçmişinin insan bedeninde yarattığı hasarlarının sonuçlarını bize sunuyor. Maden, termik santraller tek tek insanlarını bitiriyor şehir farkında olmadan.
Olumlu bakış açımı artık yitirmeye başladım. Çevreme olan özlem her gün artıyor. Özgürce bir yere gitmeyi özledim. Kafamda kurduğum hayallerin hepsi yavaş yavaş kabuslara dönmeye başladı.
Ne günlere şahit olduk, bütün alışkanlıklarımız bir anda nasıl değişti… Her şeye alışabilen ruhumuz bu durumu kabullenmekte epey zorluk yaşadı. Ah zaman! Her şeyi yenen sen, daha ne kadar zamana ihtiyacımız var? Hepsi kafamızda kocaman soru işaretleri ile yer alıyor. Psikolojik olarak çok yorulduk. Ama daha kötü bir tablo ile karşı karşıya kalmamak için elimizden geleni yapmamız gerektiğini hepimiz biliyoruz. Biraz sabır, biraz özlem ile bu durumu omuz omuza aşacağız.
Bu süreçten sonra hayatlarımızda büyük değişiklikler olacak eminim. Hepimiz hayatlarımıza daha tedbirli devam edeceğiz. Sosyal hayatlarımızın da başka bir şekil alacağını düşünüyorum. En azından hepimiz kişisel temizliğimize artık daha fazla dikkat edeceğiz.
Güneşli günleri gördük güzel günler yakındır inşallah… Güneşin tadını balkonlarda çıkarmaya devam edelim, en azından şimdilik…