Kastamonu’da sonbaharın gelmesiyle vatandaşlar hafta sonları mantar toplamak için ormanlık alanlara yöneliyor. Ancak doğadan toplanan mantarları yiyen birçok kişi, mide bulantısı, kusma, ishal ve baş dönmesi gibi şikayetlerle Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvuruyor.
"GÖRÜNÜŞE GÖRE ZEHİRLİ VEYA ZEHİRSİZ AYRIMI YAPILAMAZ"
Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Hasan Burak Kaya, vatandaşları mantar zehirlenmelerine karşı bilinçli olmaya çağırdı. Dr. Kaya, mantarların görüntüsüne bakarak zehirli veya zehirsiz ayrımının mümkün olmadığını vurgulayarak, “Bilmediğiniz mantarı kesinlikle tüketmeyin. Kültür mantarlarını ise güvenilir üreticilerden temin edin.” dedi.
MANTAR ZEHİRLENMELERİNİN BELİRTİLERİ
Dr. Kaya, mantar tüketiminden sonra ortaya çıkabilecek belirtileri şöyle sıraladı: Bulantı, kusma, karın ağrısı ve 24 saatten uzun sürede karaciğer ve böbrekleri etkileyen ciddi zehirlenmeler. Bu tür durumlarda derhal sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini belirtti.
KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMELERİNE DİKKAT
Soğuyan havalarla birlikte karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı da uyarılarda bulunan Dr. Kaya, “Karbonmonoksit kokusuz, renksiz ve zehirli bir gazdır. Yanlış kurulan sobalar, tıkalı bacalar ve arızalı şofbenler ciddi zehirlenmelere yol açabilir.” ifadelerini kullandı.
ALINACAK ÖNLEMLER
Dr. Kaya, kış öncesinde şofben, bacalar ve kombilerin bakım ve temizliklerinin yapılmasının önemine dikkat çekerek, ters rüzgarlarda soba kullanımına özen gösterilmesini, havalandırma menfezlerinin kapatılmamasını ve karbonmonoksit dedektörlerinin kullanılmasını önerdi. Zehirlenme şüphesi durumunda ortamın havalandırılması, evden uzaklaşılması ve 112 Acil Yardım hattının aranması gerektiğini söyledi.