Futbol camiasındaki "Seçil Erzan" depreminin yankıları sürerken Emre Belözoğlu'ndan dikkat çekici açıklamalar geldi. MKE Ankaragücü Teknik Direktörü, "Süpermarket çalışanına değil, banka müdürüne güvendik." dedi. Belözoğlu, futbolu bıraktıktan sonra Fenerbahçe'deki sportif direktörlük görevinden, kariyer hedeflerine yönelik de açıklamalar yaptıMKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, hayatında birçok şey yaşadığını bazı insanları da hayatından çıkardığını söyledi.

Emre Belözoğlu, futbolu bıraktıktan sonra Fenerbahçe'deki sportif direktörlük görevinden, kariyer hedeflerine, 3 Temmuz sürecinden, kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık davasına kadar birçok konu hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım ve Ali Koç gibi iki güçlü başkanla çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, şöyle konuştu:Hiç kimseye kırgınlığım yok. Bu kadar uzun da değil hayat. Sonuçta profesyonel kararlar alınıyor. Sayın Aziz Yıldırım ve Sayın Ali Koç'la yaşanmışlıklarımız, hatıralarımız var. Anlaşamadığımız yerler de olmuştur ama birbirimizi gördüğümüzde Ali Başkan'la da Aziz Başkan'la da sarılırız, oturur konuşuruz. Bayramlarda, kandillerde mesajlaşırız, acılarımızı da güzel günlerimizi de konuşuruz. Benim için büyük üzüntüler var ama kariyerimde hiçbir zaman Fenerbahçe'nin yeri olmayan üzüntüler bunlar. Birazcık daha bireyselleştirdiğimiz ilişkilerimde beni çok büyük gama, hayal kırıklığına uğratan insanlar var. Hayat bazen insanların altını çizer, bazen de üstünü çizer. Fenerbahçe, Aziz Yıldırım, Ali Koç benim için altı çizilenlerdendir ama üstünü çizdiğim çok insan da var. Üstünü çizdiklerim artık hayatımda olmayacak."

Bir süpermarket çalışanına değil, banka müdürüne güvendik"

Emre Belözoğlu, mağdur olduğu ve kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık davasıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

16 yaşındaki çocuk, arkadaşına sokak ortasında kurşun yağdırdı 16 yaşındaki çocuk, arkadaşına sokak ortasında kurşun yağdırdı

"Biz bir bankacılık işlemi yapacağımızı düşünerek, kuzenim vasıtasıyla bir yatırıma giriştik. Daha sonra işin ikinci, üçüncü gününde renginin değişmesine şahit olduk. Bize bankacılık işlemi yapıldığına dair kağıtlar verildi. Biz yine de buna güvenmedik ve bankaya kendisini şikâyet ederek, bankanın müfettişlerini getirttik. Daha sonra da polislerin gelmesini isteyerek hukuksal haklarımızı kullandık. Şu an bu sürecin takipçisiyiz. Ne yazık ki popülist bir şekilde, insanların acılarından, yaşamış oldukları sıkıntılarından beslenen bir güruh var. Onlara söyleyebileceklerim, Allah onlara vicdan versin. Burada bir süpermarket çalışanı değil, bir banka müdürünün, bankacılık işlemi yaptığını söyleyerek, elimize bankanın kendi ürettiği kağıtlarla vermiş olduğu şeylere inandık. Onun dışında söyleyecek bir şeyim yok."

3 Temmuz çok zor bir süreçti"

Emre Belözoğlu, 3 Temmuz sürecinde çok zor zamanlar yaşadıklarını ancak Fenerbahçe'nin o dönemde yanında olduğu için de şeref duyduğunu aktardı.

O dönemde birçok kesimin Fenerbahçe'nin karşısında olduğunu vurgulayan Belözoğlu, "Bizim adımıza çok zorlayıcı bir süreçti. Yöneticilerimizin hapiste olduğu, kulübün başında bir Ali Koç, bir Aykut Kocaman dışında kimsenin olmadığı bir süreçti. Biz sporcular ve takım kaptanları olarak sahip çıktık. Taraftar, Fenerbahçe'yi, camiayı ayakta tutu. Bugün konuşurken bazen yaşanmışlıkları tebessümle hatırlıyoruz ama çok zordu. Türkiye'de de camiaların ve taraftarların da içindeki insanlar bu süreci unutabiliyor. Biz 3 Temmuz sürecine gerçekten o gün Fenerbahçe'nin yanında olmamız gerekiyorduk ve olduk."3 Temmuz sürecinde Türk futboluna da zarar verildiğini dile getiren Belözoğlu, "Ülkemiz adına ve spor camiası adına yaşanabilecek en talihsiz olaylardan birisiydi. Taraftar azaldı, yatırımcılar azaldı, spora yönelik ilgi azaldı. Sadece Fenerbahçe üzerinden de değerlendirmemek lazım, büyük fotoğrafa bir karalama var. Fenerbahçe çok daha güçlü bir şekilde daha sonra yine şampiyon oldu. Hatta 3 Temmuz sürecinden sonraki sezonda da biz şampiyonluğu son maçta kaybettik." dedi.3 Temmuz sürecinden sonra Fenerbahçe takım otobüsünün kurşunlandığını da hatırlatan Belözoğlu, "Olaylar öyle üst üste geldi ki... Fenerbahçe'de futbol oynamak kolay değildir. Başarılı giderken bile orada olmak kolay değildir. Fenerbahçe'ye şampiyonluklar yetmez, zor bir camiadır. Kolay şeyler yaşanmadı. Yabancı oyuncuları da anlayışla karşılamak lazımdı. Böyle bir iftiranın içinde de herkes kalmak istemeyebilir, ciddi bir yüktür. O gün durduğumuz yerden dolayı hiç pişman değilim ve o dönemde Fenerbahçe'de olmaktan büyük bir şeref duydum." diye konuştu.