HABER: FARUK ÇİDEM

AK Parti’de yeni milletvekili aday adayı Bolu Belediyesi Eski Başkanı Alaaddin Yılmaz oldu. Parti binasında düzenlediği toplantıda aday adaylığını duyuran Yılmaz, konuşmasına belediye başkanlığı yaptığı dönemi anlatarak başladı.

HERYERDE İZİMİZ VAR

Alaaddin Yılmaz, kenti deprem yönünden yüzde 85 dayanıklı hale getirdiklerini ve kentin her bölgesinde izlerinin olduğunu ifade ederek, “Bizden önceki süreçte Bolu’nun yüzde 85’i depreme dayanıksız raporu verilmişti. Deprem zamanı ben de şuraları yıkalım dediğimde belediye meclisinde beni ciddiye almadılar. Deprem zamanı Bolu’nun alt yapısında ve üst yapısında sıkıntı yokken iller bankasından 5 kat para alıyordu. Biz göreve geldiğimizde 15 yılda şehrin yüzde 85’i depreme dayanıklı hale getirdik. Geniş yollar açtık. Depremsellik açısından şehirde müthiş bir değişim ve dönüşüm oluşturduk. Şuan yeni bir şehir oluştu. Şehir sağlıklı bir yapıya kavuştu. Bunu yaparken de belediyede çalışanların çok büyük katkısı var. Arkamızda AK Parti gibi güçlü bir yapının çok katkısı var. Arazisi olup da girmediğimiz kimse kalmamıştır. Herkese dokunduk. Önce askeriyeye, sonra valinin evine girdik, sonra adliyeye girdik. Böyle olunca bir çok insan bize kızmış olabilir. Ama netice olarak şuan Bolu’da yolda yürüyorsanız yürüdüğünüz her yolda bir izimiz vardır. Dikili bir ağaç, yeşillik görüyorsanız her yeşillikte bizim bir izimiz vardır. Eğer parklar varsa tamamında bizim emeğimiz vardır. Bizden sonra yapılan parklarda bile bizim izimiz var. Çünkü mekanı bir hazırladık. Bir dünya şehri yapmak için yola çıkmıştık. Allah bir dönem daha nasip etseydi eski mahalleleri kentsel dönüşüme sokarak yüzde 100’ü depreme dayanıklı dünya şehrini hayata geçirecektik” dedi.

“BİSMİLLAH DİYEREK YOLA ÇIKIYORUZ”

Yılmaz, bu seçimlerin önemli olduğunu ve sorumluluk hissettiğini kaydederek, “Yeni bir dönemece giriyoruz. Partimiz kurulduğundan bu yana her seçimi önemli seçim olarak geçmiştir. Ancak bu seçimin ehemmiyeti eskiler gibi değildir. 10 yıldır ülkeyi yöneten liderimizi yok etmek için dış dünya çok büyük gayretler sarfediyor. Önce 17-25 Aralık, sonra Gezi olayları, daha sonra askeri darbe. Bir pandemi süreci yaşadık. Afetler yaşamaya başladık. Yani son 10 yıldır dünya üzerimize gelirken, doğal afetler açısından da rahat bir dönem yaşamadık. Bu süreç içerisinde ekonomimizde sıkıntılar oluştu. Şuan Amerika’ya gittiğinizde Türkiye nerede diye sorsanız kimse bilmez. Ama son Amerika seçimlerinde “Ben Tayyip beyi yıkmak için geliyorum” dediler. Yani Tayyip beye karşı mücadele iç bünye mücadelesi olmaktan çıktı. Herkesin tek derdi Tayyip beyi yok etmek. 6’lı masayı kurdurdular ama dağıldı. Hemen toplattırdılar. Kendi kendine hareket eden bir yapı bırakmıyorlar. Böyle bir süreçte bir sorumluluk üstlenmemiz gerekiyordu. Arkadaşlarımızla yaptığımız istişarelerde şahsıma karşı bir ilgi olduğu ifade edilmişti. Biz de eğer partimiz bizim sayemizde 1 oy fazla alacaksa bu sorumluluktan kaçamayız dedik. Bundan sonra bizim şahsımızla ilgili bir beklentimiz yok. 1 oy fazla alacaksak vebalimiz gereği aday adayı olmak zorundayız. Aday oluruz yada olmayız ama dünyanın üzerine geldiği liderimize karşı benim görevim bismillah diyerek yola çıkmaktı. Şuanda bismillah diyerek yola çıkıyoruz. Adaylık nasip olursa milletvekilliğini nasıl yapacağımı göstereceğimin bilinci içerisinde olmanızı istiyorum. Ben icracı bir adamım. Laf etmesini beceremeyebiliriz ama iş yapmasını becerip beceremediğimizi herkese gösterdik kanısındayım” diye konuştu.

“YENİ İZLER BIRAKACAĞIZ”

Yılmaz, belediye başkanlığı döneminde görüş ayrımı yapmadıklarını hatırlatarak, “AK Parti’den olmayan belediye başkanlarından, herhangi bir talebi olmadığında ‘Hayır’ hiç demedik. Çünkü belediyecilik işi siyasetten ziyade, ilin bütün ilçe ve beldeleriyle kalkınmasını sağlamaktır. Yarın hiçbirimiz olmayacağız ama Bolu ilçeleri ve beldeleri ayakta duracak. Oralarda da iz bırakmak durumundaydık ve bu izi biz o dönemde beraber görev yaptığımız arkadaşlarımızla beraber bıraktık. Yeni izler bırakacak bir süreçte Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun” şeklinde konuştu.

Editör: Sefa Günay