Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde, 12 bin yıllık geçmişe sahip ve "Hitit buğdayı" olarak bilinen siyez buğdayının hasadı tamamlandı. Çiftçiler, yıl boyunca özenle yetiştirdikleri bu buğdayları hasat ettikten sonra, katma değerli ürün haline getirmek için geleneksel yöntemlerle siyez bulguru üretimine başladı.

GELENEKSEL YÖNTEMLERLE ÜRETİM SÜRECİ

Hasat edilen siyez buğdayı taneleri, uzun saatler boyunca kaynatılıyor ve ardından güneş altında kurutuluyor. Kuruyan buğdayların taneleri taş değirmenlerde kabuklarından ayrıldıktan sonra tekrar güneş altında kurutularak tüketime hazır hale getiriliyor. Çiftçiler, siyez bulgurunu restoran, işletmeler ve internet üzerinden satarak gelir elde ediyor.

"ATALARIMIZIN GELENEĞİNİ YAŞATIYORUZ"

Abdulkadir Uraloğlu: Malatya-Gölbaşı-Narlı-Nurdağı demiryolu hattı yarın hizmete açılıyor
Abdulkadir Uraloğlu: Malatya-Gölbaşı-Narlı-Nurdağı demiryolu hattı yarın hizmete açılıyor
İçeriği Görüntüle

İhsangazi’de siyez üretimi yapan genç çiftçi Yasin Ciğerci, üretim sürecini şöyle anlattı:

12 bin yıllık siyez buğdayımızdan geleneksel yöntemlerle bulgur yapıyoruz. Siyez bulguru çok değerli bir ürün çünkü genetiği değişmeden günümüze gelmiş bir buğdaydan üretiliyor. Buğdayı 3-4 saat kaynatıyoruz, ardından güneş altında yavaşça kurutuyoruz. Daha sonra taş değirmende kabuklarını soyup bulgur haline getiriyoruz. Son olarak tekrar güneş altında kurutarak tüketime hazır hale getiriyoruz. Atalarımızın yöntemini aynen sürdürüyoruz ve bize bıraktıkları bu güzel emanete sahip çıkıyoruz.

GELECEK KUŞAKLARA MİRAS

Yasin Ciğerci ve İhsangazi’deki diğer üreticiler, siyez bulgurunu hem yöresel kültürün bir parçası olarak hem de ekonomik bir gelir kaynağı olarak değerlendiriyor. Bu gelenek, hem Kastamonu’nun tarımsal mirasını koruyor hem de sağlıklı ve doğal bir ürünü sofralara ulaştırıyor.

Kaynak: İHA