Mehmet Yücel’in, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksekokulu’nda öğrenciyken kaleme aldığı ve okul gazetesi Görünüm’de yayımlanan Rıfat Ilgaz röportajında kullandığı bu fotoğrafı ile birlikte ilk Yazı İşleri Müdürümüz Siyami Özel’in gazetemizde ve sonrasında Cumhuriyet’te yayımlanan röportajından kesitlerin yer aldığı haber, “Hababam Sınıfı”nın kaynağının Kastamonu olduğu gerçek bilgisini hatırlatması açısından da önem taşıyor.

Siyami Özel’in, 29-30 Nisan 1976 tarihli sayılarımızdaki Köşebaşı sütununda, Mehmet Yücel’in de Görünüm’de yer alan Rıfat Ilgaz röportajlarının tamamını yayımlıyoruz:

Hababam Sınıfı Kastamonu’daydı

Rıfat Ilgaz birkaç gün önce şehrimizdeydi. Ünlü mizah ustası ile üç beş saatimiz geçti.

Germeç’in Müseit Boyundurcak köyünde Mustafa Yılmaz’ın evinde misafirdik. Sabri Tığlı vardı. Mustafa Kasım vardı. İmdat Onbaşı vardı. (Çoktan emekli oldu, hâlâ İmdat Onbaşı diye anılır.) Sonra Kenan Alban, Taşköprülü Kemal Bey…

Sofradan kalktık. Vakit geç olmuş. 23 falan.

Gündüz yarım kalan bir konuyu sürdürdüm:

– Hababam Sınıfı’ndaki olayların Galatasaray Lisesi’nde geçtiğine dair yaygın ve yerleşmiş bir kanı var. Oysa bu olayların Kastamonu Öğretmen Okulu’nda geçtiğini söylemiştiniz..

– Evet, öyledir. Yıllarca önce Kastamonu Öğretmen Okulu’nda okuyordum. Hababam Sınıfı’ndaki bütün tipleri orada tanıdım. Hepsi de hocamdı, arkadaşımdı..

– Peki, Galatasaray Lisesi?

– O “Metod Alge” yüzünden.. Hababam Sınıfı’nda “Metod Alge”den söz edilir ve sanılır ki, o zamanlar sadece Galatasaray’da uygulanırdı bu sistem.. Oysa Kastamonu Öğretmen Okulu’nda da uygulanırdı. İşte, yanlış kanının uyanmasına bu neden yardım etti.

– Şu halde, bize Kastamonu Öğretmen Okulu’ndaki eski hocalarınızı ve sınıf arkadaşlarınızı tanıtır mısınız?

– Tabii.. İşte Tulum Hayri’den başlayalım isterseniz. Sınıf arkadaşım Kel Cemal ile Safranbolulu 120 kiloluk Fehmi’nin bir harmanıdır bu tip.

122 İnek Şaban, Safranbolulu İnek Ahmet’in tâ kendisidir. Ve İnek Ahmet halen yaşamaktadır. Safranbolu’da..

– Ya Güdük Necmi?

– O bendenizim. Boyum kısaydı. 1.30 falan. Sonra bir mevsim içinde selvi kavağı gibi uzadım. 1,75’e fırladım.. Ama nedense Güdük Necmi tipini kendime uygun görmüştüm.

Rıfat Ilgaz anlatıyordu. İzin verirseniz bu sohbetin devamını yarına erteleyelim.

•••

Mizah ustası Rıfat Ilgaz’la “Hababam Sınıfı” konuşmamızı sürdürüyorduk Germeç’in Müseit Boyundurcak köyünde, Mustafa Yılmaz’ın evinde. Saat 24 sularında..

Dün de belirttiğimiz gibi, Hababam Sınıfı’nın bütün kahramanları, Ilgaz’ın öğrencilik yıllarında Kastamonu Öğretmen Okulu’nda yaşamıştı.. Öğrenci ya da öğretmen olarak.

– Örneğin, Cimnastik Öğretmeni Badi Ekrem, Kastamonu Öğretmen Okulu (O zamanki adı ile Muallim Mektebi) Cimnastik Öğretmeni Rahmi Bey’in ta kendisidir. O Badi Ekrem ki, öğrencileriyle okul binasından, şimdiki İnönü Karakolu yanında, cimnastikhane haline getirilen mevlevi tekkesine uygun adım gelirken, müze karşısında oturan sevgilisine caka satmak için tam o noktada “Kıt’a dur!” kumandası vererek hepimizi gülmekten kırar geçirir. Size bir sır: Badi Ekrem’in asıl adı Ekrem Bey’dir ve kendisi halen İstanbul’da Anadolu Lisesi müdürüdür.

– Ya o meşhur Piyale İhsan? Ahmet Haşim hayranı edebiyat hocası?

– O da daha sonra Hatay’da öğretmenlik yapan rahmetli Rıfat Necdet Evrimer’dir.

Hababam Sınıfı’nın unutulmayan tiplerinden biri de Müdür Muavini Kel Mahmut’tur. Kel Mahmut’un aslı ise, eski Kastamonu milletvekillerinden rahmetli Hacer Nihal Hanım’ın kocası Nihat Bey’dir. Nihat Bey 80 yaşında, geçenlerde yeniden evlenmiştir.

– Bir de Sidikli Turan vardı galiba Rıfat Bey?

– Ha, anlatayım.. Liselerde ve öğretmen okullarında daima bulunan iltimaslı tipi canlandırır o..

Dans meraklısı Refüze Ekrem, İsfendiyar mahallesindendir. Asıl adı Mahmut’tur. Hikmet diye bir de kardeşi vardı. Mahmut nereden bulmuşsa bulmuş bir gün bir redingot edinmiş olarak okula geldi. İşte, Refüze Ekrem tipi de buradan hatırıma yerleşti. Biraz efemine, kadınsı bir tipti..

Ve Ilgaz şöyle devam ediyordu: “İşte azizim, ben bu Refüze Ekrem tipi yüzünden hayatım boyunca danstan nefret ettim. Öğrenmedim. Beş defa evlendim. Her seferinde komparsitaya bile kalkmadım.

Ve son olarak ekledi: Kitabımda bir de Sarı Seniha tipi vardır. O da, Kastamonuluların Seyek diye tanıdıkları hanımın kendisidir.

Görüyorsunuz ya, Hababam Sınıfı, 40-50 yıl kadar önceki Kastamonu’nun mizah dünyamıza usta bir elle yansımasıdır.

Editör: Berfin MUTLU