Haber; Sefa GÜNAY Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, belediye personeli ile düzenlediği toplantı sayesinde bir araya geldi. Belediyenin çalışmaları hakkında belediye personeline bilgi vermek için düzenlene toplantı da konuşan Başkan Özcan, personelini birçok konuda uyardı. Belediyenin siyasal bir kurum olmadığı söyleyen Başkan Özcan, başkanlığa seçilmesinin ardından bazı personellerin CHP’ye üye olduğunu belirterek, “Ben seçildikten sonra belediye çalışanlarının bazıları benim mensubu bulunduğum partiye üye oluyor. Bu kimseye bir şey kazandırmaz. Bana da hiç şirin gelmiyor” dedi. Belediye personeliyle yaklık 1,5 saatlik toplantı züenleyen başkan Özcan’ın konuşmalarından satır başları şu şekilde; “ŞU ANDA 3 TANE MEMUR ARKADAŞIMIZ BİR SİYASİ PARTİYE ÜYE” Belediyenin siyaset dışı bir kurum olduğunu unutan arkadaşlarımız oldu. Bunu üzülerek söylüyorum. Şu anda kim hangi partiye üye ben bunu bilmiyorum. Araştırmayacağım da dedim. Ama geçen bana bir ihbar geldi. Bunun üzerine belli ölçüde araştırma yapmak zorunda kaldım. Şu anda belediyemizde görevli 3 tane memur arkadaşımız bir siyasi partiye üye. Siyasi partinin adını dahi bilmiyorum. Bu CHP olabilir, AK Parti olabilir, MHP olabilir. Dolayısıyla bunun açıkça memurluktan çıkarma, meslekten men cezası gerektiğini hatırlatmak istiyorum. “HER HANGİ BİR SİYASİ PARTİ ÜYESİ İSTEMİYORUM” “Kimsenin siyasal görüşünü ‘umursamıyoruz’ dedik ama memur gibi çalışan arkadaşlarımız, büro personelimiz var. O yüzden hiçbir siyasi parti ayrımı yapmadan İmar Müdürlüğünde, İnsan Kaynakları Müdürlüğünde, Yazı İşleri Müdürlüğünde, Satın Alma biriminde, Bilgi İşlemde, Hukuk İşlerinde, Mali Hizmetler biriminde, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünde ve Zabıtada her hangi bir siyasi parti üyesi istemiyorum. Hangi siyasi parti olursa olsun. CHP’de buna dahil, İYİ Parti’de buna dahil, MHP’de dahil, AK Parti’de buna dahil. Çünkü buralardaki arkadaşlarımız memur gibi görev yapıyorlar. Devlet memurları niye siyasi partiye üye olamaz. Siyasi kimlikleri yüzünden vatandaşlarda tedirginlik yaratmasınlar diye temel sebep budur. O yüzden bu birimlerdeki arkadaşlarımızın bulundukları siyasal partiyle ilişkilerini kesmesini bekliyorum” “BEN SEÇİLDİKTEN SONRA CHP’YE ÜYE OLANLAR VAR” “Diğer birimlerdekiler, gönlünde bir parti varsa üye olabilir. Ama partilerin yönetim kurullarında, kadın kollarında, gençlik kollarında üye olmamaları kaydıyla. Bazıları şunu yapıyor. Ben seçildikten sonra benim mensubu bulunduğum partiye üye oluyor. Belediye çalışanların bazıları. Bu kimseye bir şey kazandırmaz. Bana da hiç şirin gelmiyor. Ben hiçbir belediye personelinin gidip ben CHP’den seçildim diye CHP’ye üye olmasını istemiyorum. Ben bu koltukta bulunduğun süre içinde, AK Parti de aynı CHP’de ayını, MHP’de aynı, İYİ Parti’de aynı. Bunu bilmenizi istiyorum” “SOSYAL PAYLAŞIMLARA DİKKAT EDİN” Sosyal paylaşımlara da dikkat edin. Hiçbirinizin şunu yapma hakkı yok; bir siyasi parti liderini öven veya onu yerden yere vuran bir sosyal medya paylaşımını beğenme veya paylaşma hakkınız yok. Örneğin Recep Tayyip Erdoğan, onu çok öven veya onu çok eleştiren bir haberi hiç kimsenin paylaştığını görmeyeceğim. Sayın Bahçeli, Sayın Kılıçdaroğlu, diğer siyasi partilerimizin genel başkanları. Bunu yapmak bize düşmez. Biz kamu hizmeti yapacağız. “ÇALIŞMAYAN İNSANA BİR TÜRLÜ TAHAMMÜL EDEMİYORUM” 2021 yılında daha verimli bir yıl bekliyorum. 2022’de ondan daha verimli, 2023’de 2024’de artan oranda verimlilik bekliyorum. Benim tahammül edemediğim şu; çalışmayan insan. Çalışmayan insana bir türlü tahammül edemiyorum. Benim derdim seçim falan değil. Bir daha seçilmek seçilmemek bunlar çok önemli şeyler değil. Önemli olan bulunduğum koltuğun hakkını vermek. Ben 5 kez seçilmişim. 4’ünde siyasiydim. Şimdi siyasi değilim. Mümkün olduğu kadarda siyasi demeç vermemeye çalışıyorum. Bulunduğum makam hizmeti gerektiriyor. Sizde bunlara dikkat edin. “İŞİNİZE KENDİNİZİ VERMENİZİ BEKLİYORUM” Mesai saatleri konusunda hassasım. Ben bu gün sabah 07.00’de kalktım. Sonra şehri dolaştım. Saat 08:22’de de makama geldim. Gecede geç saatlere kadar çalışıyorum. Haftanın 7 günü. Dün ilk kez belediye başkanı seçildiğimden bu yana bütün günümü evde geçirdim. Sizden işinize kendinizi vermenizi bekliyorum. Bazıları diyor ki; şunlar yatarak para kazandı. Şimdi onların yerine ben yatayım. Hayır, geçmişte yatanlarda bu gün çalışacak, geçmişte çalışanlarda bu gün çalışamaya devam edecek. Herkes kendini bu il’e verecek. Herkes kendini belediye başkanı yerine koysun. Bizim görevimizi şehre hizmet etmek. Belediyeyi herkes yatarak para kazanma yeri olarak görüyor. “YAPANI TESPİT EDERSEM GEREĞİNİ YAPARIM” Maalesef dedikoduyu çok yapan kurumuz. Niye böyle bilmiyorum. Bir şey söylüyorsun on dakika sonra personel duymuş oluyor. Bazı konuları personel benden önce duymuş oluyor. Dedikodu yapan insanı hiç sevmiyorum. Yapmayın dedikodu birbirinizle ilgili. Bir aile gibi görün kendinizi. Birim içerisinden bazıları yalan yanlış bilgi veriyor. Bunu yapmanıza gerek yok. Bunu yapanı tespit edersem gereğini yaparım. “İKİ, ÜÇ SAAT SİGARA İÇENLER VAR” Günün iki üç saatini sigara içerek geçiren arkadaşlarımızı kendi gözümle görüyorum. O arkadaşların kim olduklarını kendileri biliyorlar. Bunu yapmayın. “HER AN HER YERDE KAŞINIZA ÇIKABİLİRİM” Bundan sonra birim içerisindeki denetimleri arttıracağım. Her an her yerde bir gün bir birimde bir gün bir birimde kaşınıza çıkabilirim. Gün içinde internete takılan film falan izleyen arkadaşımızı görmeyim. Sonra ne oldu demeyin. Ona göre hareket edelim. Ben bunu yapamam diyorsanız da tazminatınızı vereyim ayrılalım.