Erzurum’un Köprüköy ilçesine bağlı Yağan köyünde yaşayan iki çocuk annesi Dilan Yıldırım (23) 4 Ağustos’ta hayatını kaybetti.

Şüpheli bir şekilde ölümü gerçekleşen Dilan Yıldırım’ın ön raporunda intihar deniliyor fakat ailesi, kızlarının eşi İlhan Yıldırım tarafından boğularak öldürüldüğünü iddia ediyor. Avukat Ümit Teymuroğlu ise, ön otopsi raporunda şüpheli durumların olduğunu söyledi.  

Diğer yandan Yıldırım ailesinden Ayhan Yıldırım da, kendilerine iftira atıldığını savunarak, konuşmaktan kaçındı.  

dokuz8haber’e konuşan Dilan Yıldırım’ın annesi Sedya Süme ve babası Hacı Süme, kızlarının öldürüldüğünü iddia ediyor.

Anne Sedya Süme şunları söyledi:

“Kızım Dilan köye gelen çerçiden halı örtüsü alıyor. Kızımın kaynanası Güler Yıldırım, oğlu İlhan Yıldırım’a ‘Senin karın sabahtan akşama kadar çerçilerden alışveriş yapıyor, karın köye gelen satıcılarla samimi’ diyerek, yanındaki diğer gelini Keziban Yıldırım’a dönüp ‘öyle değil mı Keziban?’, o da ‘he’ diyor. Sonra oğluna Dilan’ı işaret ederek, ‘vur öldür’ diyor. İlhan da o anda annesinin dolduruşuna geliyor Dilan’ı kıskandığı için öldürüyor. Köylü herkes olayın bu şekilde gerçekleştiğini biliyor ama kimse konuşamıyor. İlhan, çerçileri kıskanıyordu, ailesinden bütün kadınları çerçilerden kıskanıyordu. Annesini bile.”

5 YAŞINDAKİ ASLIHAN: “BABAM ANNEME VURDU”

Ayrıca anne Sedya Süme, küçük torunu Aslıhan’ın babası İlhan Yıldırım’ın annesi Dilan Yıldırım’ı öldürdüğünü köylülere söylediğini savunarak konuşmasına şöyle devam etti:   

“Dilan’ın kızı Aslıhan, kızım öldürüldüğü gün evlerinin önünde toplayanlara, ‘Babam anneme vurdu, sonra kucağına alıp yatağın üstüne koydu, Hayati dedeyi (Hayati Yıldırım) çağırdılar, geldi hep birlikte Keziban yengelerde toplandılar, orda konuştular.’ demiş.”

Sedya Süme, Dilan’ın çocukları olan torunları Aslıhan (5) ile Cengizhan’ı (4) annelerinin ölümüyle ilgili bir şeyler söyleyecekleri için kendisine hiç göstermediklerini, “Kız (Aslıhan) annesinin nasıl öldürüldüğünü biliyor. Bize anlatacağını biliyorlar. Anneleri öldürüldüğünden beri çocukları bize göstermiyorlar” dedi.  

Anne Sedya Süme, ölen kızı Dilan Yıldırım’ın eşi İlhan Yıldırım’ın önce kızının boğazının ağrıması üzerine hastaneye kaldırıldığını kendisine ilettiğini, daha sonra hastanede kızının intihar ettiğini söyledi.

“ÖNCE BOĞAZI AĞRIYORDU DEDİLER SONRA İNTİHAR DEDİLER”

Sedya Süme şunları kaydetti:

“Kızım öldürüldüğü gün sabah 10.35 geçiyordu. Kızım beni aradı, kocası İlhan Yıldırım’ın da eve geleceğini söyleyerek ben ve kardeşini evine davet etti. Ve konuşma sırasında bana çerçiden 600 TL’ye bir halı örtüsü aldığını söyledi. O sırada telefonu kapattık. Saat 11.00’da intihar ettiğini söylediler. Dilan 25 dakikada ne çabuk intihar etti. Ne olmuş ki? Halbuki 11.00’da öldürüyorlar. Saat 2’de (14.00) bize haber veriyorlar. Keziban Yıldırım, Güler Yıldırım ve İlhan Yıldırım kızımı öldürüyorlar. Sonra amcası Hayati Yıldırım’a haber veriyorlar. ‘Dilan’ı öldürdüm ne yapayım’ diyor. O da yanlarına geliyor kızımın üzerine su döküyorlar, ancak ayılmıyor. Daha sonra kıyafetlerini değiştirip hastaneye götürmüşler. Kızımın iç çamaşırlarını da çıkarmışlardı. Kızım o gün boydan elbise giymişti, başında da boncuklu oya vardı. Neden kızımın elbiselerini değiştirdiler? Madem intihar etti, neden ambulansı aramadılar, neden jandarmayı aramadılar, neden Yağan ve Köprüköy’deki hastaneye götürmediler? Hayati Yıldırım’a kızıma ne olduğunu sorduğumda, bana ‘kızını hastaneye götürdüğümde çırpınıyordu, kendisine ne olduğunu ben bilmiyorum, Güler Yıldırım, Kezban Yıldırım ve İlhan Yıldırım biliyorlar’. Hastanede 1 saat sonra yine Hayati Yıldırım’a sordum ‘ben bilmiyorum Güler Yıldırım, Kezban Yıldırım ve İlhan Yıldırım arasında olmuş. Git onlara sor’ dedi. Hayati Yıldırım’ın oğlu Orhan Yıldırım da cenaze yıkandığı zaman yanıma geldi dedi ki, ‘Bizi katma Güler, Kezban ve İlhan Yıldırım bu işin içindedir’. Kızımla aynı köydeyiz ancak ben kızımın öldüğünü saatler sonra öğrendim. İlhan Yıldırım, başta bana ‘Dilan’ın boğazı ağrıyordu ondan öldü’ dedi. Sonradan ‘intihar ettiğini söyledi.’ Hastaneye gittim kızım ölmüştü. Madem kızım intihar etti, neden en başta intihar demediler de boğazı ağrıdığı için hastane kaldırdığını söylediler. Sonradan ‘intihar’ dediler.

DEVLETE RÜŞVET İDDİASI: ‘SAVCI, HAKİM, DOKTOR BİZİM’

Yıldırım ailesinden Güler Yıldırım ile Kezban Yıldırım’ın taziyeye giden kadınlara ‘devlete rüşvet vererek’ olayı kapatacaklarını söylediklerini iddia eden Sedya Süme, “Kızımın kaynanası Güler Yıldırım ile eltisi Kezban Yıldım taziyeye giden kadınlara demişler ki; ‘Doktor bizim, savcı bizim, hakim bizim paramız da var biz zenginiz bu konuyu para ile kapatacağız. Haci (Dilan’ın babası) aç ve fakir… Biz, devleti para ile bağlarız. Devlet bizim arkamızda.’ Peki, bu devlet kızımın kanını kayıp mı edecek? Böyle bir adalet var mı?  Savcılara, hakimlere, doktorlara sesleniyorum. Bunlar sizi, devleti suçluyorlar. Rüşvet verdiler mı diye bende soruyorum devlete” ifadelerini kullandı.

“SAVCIDAN ÖNCE EVDEKİ DELİLLER YOK EDİLDİ”

Savcı köye gitmeden evdeki delillerin yok edilmesi için telefonla köye talimat verdiğini kaydeden anne Sedya Süme, “Biz hastanedeyken Elif Yıldırım, evdekileri aradı halıları, perdeleri ve paspasları değiştirilmesini istedi savcının köye geçeceğini söyledi. Neden bu paniğe düştüler? O evde cinayet işlediler delilleri yok etmek için evdeki halıları, perdeleri, paspasları değiştirilmesini istediler. Cinayet delillerini yok edip, intihar süsü vermek için evdekilere talimat verdiler” şeklinde konuştu.

TEHDİT MESAJLARI

Sedya Süme ayrıca, Yıldırım ailesi tarafından tehdit edildiklerini kaydederek, kendilerine gönderdikleri “Neyin peşindesiniz, biz ses etmiyoruz diye, zamanı gelince yapılacak yapılır,  beni ve diğer kızımı kast ederek, bunların önünü alın kadının ve kızının yuvası da bir gün bozulur bilginiz olsun.  O zaman inceldiği yerden kopsun’ gibi mesajlarla bizi tehdit ediyorlar” dedi.  

AVUKAT: ÖN OTOPSİ RAPORUNDA ŞÜPHELİ DURUMLAR VAR  

Edirnekapı surlarına çıkan merdivenlere demir bariyerli önlem Edirnekapı surlarına çıkan merdivenlere demir bariyerli önlem

Avukat Ümit Teymuroğlu, olayın soruşturma aşamasında olduğu, alınan adli raporun ön otopsi raporu olduğu ve içinde şüpheli durumların var olduğunu söyledi.  

Teymuroğlu ayrıca, heyet raporunun ise 15 gün veya bir ay sonra çıkacağını kaydetti.

YILDIRIM AİLESİ KONUŞMAKTAN KAÇINDI, TELEFONU KAPATTI

Öte yandan ulaştığımız Yıldırım ailesi konuşmaktan kaçındı ve telefonu kapattı. İkinci aramamızda Ayhan Yıldırım, Süme ailesinin, kendilerine iftira attığını, para koparmak için yalan yanlış bilgiler yaydığını iddia ederek konuşma tamamlanmadan yine telefonu kapattı.

Kaynak: Haber merkezi