Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Melda Onur, partisinin Bolu İl binasında düzenlenen "kadına şiddet" konulu bir panelde konuştu. Burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de yaşanan kadına şiddet ve kadın cinayetlerine değinen Onur, kadın cinayetlerinin son zamanlarda artmaya başladığını belirterek, Adalet Bakanı'nın 2011 yılında yaptığı açıklamada, bu oranın yüzde bin 400 arttığını söylediğini hatırlattı. Onur, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Özgecan cinayetinin ardından yaptığı "Özgecan bir milattır" açıklamasına değinerek, "Ben Özgecan'ın bir milat olduğunu kabul etmiyorum. Bence bizim miladımız daha önce başladı. Başbakan Özgecan'dan önce ve ondan sonra bir sürü kayıp oldu. Özgecan milat olsaydı ondan sonra kayıp olmazdı" diye konuştu. Samsun'da kocasından boşanmak isteyen ve sığındığı ailesi tarafından tekrar kocasına verilen kadına yönelik yapılan şiddeti de anımsatan Onur, "Kadın öldürmediği için koca serbest. Özgecan Milat mı? Davutoğlu, 'Bundan sonra bir kadın hareketi başlıyoruz' dedi. Sizin bir kadın hareketi başlatmanıza gerek yok Bu ülkede kadın hareketi başladı. Kadın hareketi Osmanlı'dan beri var. Bu kadın hareketi, son dönemde, bu kadın cinayetlerin durdurmak için, kadına siyasette yer vermek için, kadının sosyal statüsünü yükseltmek için, erkeklere rağmen çalışıyorlar" ifadesini kullandı. Onur, Özgecan olayının ardından idam konusunun tekrar gündeme geldiğini belirterek, "Sanki idamdan başka çare yok muş. Bütün önlemler alınmış. Asalım diyorlar. Bu dil değişmediği müddetçe siz dünyanın en ağır cezasını getirmiş olsanız bu sorun çözülmeyecek. İdamın olduğu ülkelerde de bu devam ediyor. Kadın cinayetlerinin siyasi anlamda çözümü için öncelikle kadın örgütlerinin lafları dinlenecek. Çünkü bunlar bir tecrübe. Mor Çatı bu güne gelene kadar kolay mor çatı olmadı" şeklinde konuştu. Cinayet işleyenlere bir caydırıcılık yaratması için yasalarda bulunan boşlukların doldurulması gerektiğini de dile getiren Onur, "Öncelikle yasal boşlukları dolduracaksınız. Kadın cinayetleri ile ilgili 24. dönemde verilmiş soru önergesi, araştırma önergesi, kanun teklifi ve yapılmış konuşmaları dizseniz ciddi bir külliyat. Yazılmamış çizilmemiş hiçbir şey yok. Nasıl önceden 'Töre Saiki' kalktı şimdide 'Tahrik indirimi' kalkmalı. Kadın olduğu için öldürüldüğü zaman ve bu kadın eğer, eşi, ve aile ve birlikte yaşadığı, sevgilisi tarafından öldürüldüğü zaman indirim olmasın. Bir kere yasamızın boşluklarına bakacağız ve ona göre düzenleme yapacağız" dedi. Onur, mahkemede, cezaların öldürme ya da yaralama durumuna göre verildiğine dikkat çekerek, "Cezalar konusunda, öldürme ve yaralama olayları var. Bunu düşünen erkekler bunu hesap ederek cinayet işliyor. Kadın ölmüyor ama ölmekten beter oluyor. Bir kadın kocasından boşanmak istediği için, iki dizi ve dirseklerinden vurulmuş. Kadının iki bacağı dizden kesildi. Kollarının ikisi de kesildi. O kadın şu anda iki kolu ve iki bacağı koparılmış plastik bir bebek gibi yatıyor. Bu adam öldürmediği için yaralanmadan yararlanıyor. 2 sene ceza alıyor. Bunlarla uğraşmak gerekiyor. İdam çözüm değil" ifadesini kullandı. "Bugün, kadın cinayetlerinin birinci sebebi, boşanılmak istenilen kocalarla, boşanılmış kocalar" diyen Onur, "Demek ki, bu konularda biraz dikkat edeceğiz. Boşanmak bu kadar şeytanlaştırılır. Kadın kendi hayatını kurup boşanmak istediğinde bu defa boşanmak bir suç gibi gösterilip cinayetlerde haklılık aratılıyor. Öldüren kocalar ise çok az bir ceza alıyor. Bazıları ise hiç ceza almadan serbest bırakılıyor" şeklinde konuştu. Onur, bu tür şiddet olaylarının kadınlar üzerinde birleşme etkisi yarattığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Bu cinayetler işlendiği ve bu travma düzeltilmediği müddetçe kadınlar daha çok birleşiyor. Daha çok bilinçleniyorlar. Daha çok kişi koruma istiyor. Kadın hayat hakkını söke söke alacak. Ama ben şunu söylüyorum. Kadın cinayetleri ve kadın konusu bir kadın meselesi değildir esas itibari ile erkek meselesidir. Onun için bu işi esas olarak kadınlardan çok erkeklerin sahip çıkmasında fayda var. Bu işi birlikte çözmek gerekiyor. Çünkü öldürülen kadınsa öldüren de erkek oluyor. Birlikte yol alırsak bu işi daha kolay çözeriz diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. Haber Merkezi