Dün ormanda kestane toplarken bir ayının saldırısına uğrayarak yaralanan Abant İzzet Baysal Üniversitesi personeli Şeref Öztürk sabah 04:30'a kadar kadar arama çalışmaları sonucunda bulunamamış ve çalışmalara ara verilmişti. Öztürk sabah saatlerinde Kaynaşlı'nınDarıyeriHasanbey Köyü'ne kendi imkanlarıyla ulaşmayı başardı. Ayı tarafından yaralanan Şeref Öztürk'ün yorgun ve bitkin olduğu gözlendi.Öztürk, Düzce Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Bolu Dağı Polis Evi bölgesindeki ormanlık alanda bulunan kestane ağaçlarından dökülen kestaneleri toplamaya çıkan Abant İzzet Baysal Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu personeli Şeref Öztürk, dün saat 15.00 sıralarında aynı bölgede kestane yemeye gelen bir ayının saldırısına uğradı. Ayının saldırısından kurtulan Şeref Öztürk hafif yaralı olarak ayının bölgesinden uzaklaştıktan sonra cep telefonu ile jandarmayı arayarak yardım istedi. 13 SAAT ARANDI FAKAT BULUNAMADI Jandarma ile birlikte Bolu ve Düzce'den AFAD ekiplerinin de katıldığı arama çalışmaları sabah 04'e kadar sürdürüldü. Ancak Şeref Öztürk'e ulaşılamadı. Bu saate kadar süren arama çalışmaları sırasında Şeref Öztürk'ün cep telefonu ile 20'in üzerinde arama yapılarak 12-13 saat boyunca irtibat kurulduğu, fakat cep telefonunun şarjının bitmesi ile saat Saat 03'ten itibaren telefon irtibatının da kesildiği belirtildi. Arazinin engebeli, sık ormanla kaplı olması, havanın kararması ve Şeref Öztürk ile irtibatın kesilmesi nedeni ile arama çalışmalarına ara verilerek günün ağarmasıyla birlikte yeniden aramaya devam edileceği belirtildi. KENDİ İMKANLARIYLA ULAŞTI Jandarma, Bolu ve Düzce'den AFAD ekipleri ile birlikte sivil vatandaşların da katıldığı arama çalışmaları sonuç vermezken, sabahın ilk ışıkları ile birlikte mutlu haber geldi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi personeli Şeref Öztürk sabah saatlerinde Kaynaşlı'nınDarıyeriHasanbey Köyü'ne kendi imkanlarıyla ulaşmayı başardı. Ayı tarafından yaralanan Şeref Öztürk'ün yorgun ve bitkin olduğu gözlendi. AYI'DAN KURTULAN ÖZTÜRK KONUŞTU İlk yardım bilgisi sayesinde hayatta kalan Şeref Öztürk, Kestane toplamak için ormandaydım. Ormanlarda gezmeyi severim. Ormanları gezmek benim için bir hobi. ‘Kestanelere bakayım' dedim. Ormana giriş yaptım. Bayağı bir mesafe gittim. Akşam saatlerine yakın dönüş yaptım. Tam ormanın içinde ağaçlı yolda ilerlerken 5 metre mesafede karşıma ayı çıktı. Yolun ortasındaymış. Bende dura kaldım, oda kaldı. Yanımda hiçbir şey yok. Zaten atmaya fırsat vermez. Ayıyı benim görmem ile yanımda bitmesi bir oldu. Saldıracağını anlayınca yolun altına kendimi attım. Çalıların içine doğru tekerlek gibi yuvarlanıyordum. O esnada kalçamdan yinede ısırmış. O sırada bende bağırdım. İkinci ısırık almadan böğürerek kaçtı. Kan kaybetmeye başladım. Yolun düzlüğüne çıkıp yaralı bölgeye tampon uyguladım. Epey yürüdüm ama baktım kan kaybediyorum. Oturdum biraz dinlendim, biraz yürüdüm. Baktım yine olmayacak, dere yatağını kenarında oturdum. Sabaha kadar orada bekledim. Kurtarma ekipleri aradılar ama ulaşamadılar. Ölümle pençeleştim” diye konuştu. OTOYOLLA MESAFE 1 KİLOMETRE Yola da kendi imkanları ile çıktığını söyleyen Şeref Öztürk, Sabah yine tampon uyguladım. Tampondan sonra kendimi biraz iyi hissettim. Yanımda şeker ve bisküvi vardı, onları yedim. Kendimi enerjik hissettim. Aşağı doğru kendi imkanımla milim milim tehlikeli inişlerde yavaş yavaş indim. Otoyolla aramdaki mesafe 1 kilometre idi. Ormanın içindeydim. Bu mesafede beni bulamadılar. Otoyolun yanındaki servis yoluna indim. 2 kilometre daha yürüdüm, görünecek bir yere çıktım. Bir köylü geldi. Telefon ile aradık ve ambulansla buraya getirdiler. Bolu'da üniversitede çalışıyorum. Bir daha mümkün değil, resmen ölümden döndüm. İkinci ısırığı vursa kurtulma şansım olmazdı. Isırınca kalçamdan kapmış, sıcaklık hissettim. İkinci bir saldırıyı yapsaydı yaşama şansım yoktu” şeklinde konuştu. YARIM LİTRE KAN KAYBETTİ Hastane Başhekim yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Yaşar, yaptığı yazılı açıklamada, hastanın yaklaşık yarım litre kan kaybettiğini ve sağ kalçada kemiğe kadar oluşan 15 santimetre derinliğinde iki adet diş izinin olduğunu ve bir miktar doku kaybı oluştuğunu belirtti.