Türkiye bir yandan deprem felaketi sonrası kayıplarının yasını tutarak yaralarını sararken, diğer yandan da seçim atmosferine giriyor. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. 6'lı masada özellikle yi Parti tarafından tartışma konusu olan "HDP ile temas" sorusuna Meral Akşener'in yanıtı şöyle oldu:

"Bu dilin düzeltilmesi lazım"

Bir Abdullah Uçar vardı. İçim yanıyor. Kemal Bey'le ortak mitingler yaptım. Bursa'dan aday göstermişiz. Abdullah'ı çağırdım, mitinge çıkaracağım. Kemal Bey de yanımda. Başka arkadaşlar da var. 'Abdullah ne diyeceksin oğlum' dedim. 'Abla diyeceğim ki, Kürdüm amma PKK'lı değilim' dedi gözleri dolu. 'PKK ile nasıl mücadele ettiğimi dünya alem bilir' dedim. Dün ile bugün arasındaki fark bu. Abdullah diyor ki, 'Kürdüm amma PKK'lı değilim'. Bu dilin düzeltilmesi lazım. Bu dili başlatan Sayın Erdoğan. Bu ucube sistemden kurtulacaksak, herkes bu gerçekliğin farkında olmalı.

"HDP ile bakanlık alışverişi olamaz"

Dün kavga edilmeyen konuda görüşme bile problem yaratıyorsa herkesin dikkat etmesi lazım. O masada defalarca iddia edildiği gibi, o masada HDP yok. Mithat Hoca'nın söylediğine göre kendileri de ikrar ediyor. Zaman zaman HDP yöneticilerinden farklı söylemler oldu. Ben o söylemlerin her birini bu ucube sistem ateşine odun atmaktır dedim. Bu sağduyunun devam etmesi ve derinleşmesi gerekiyor. Bakanlık gibi alışveriş olması mümkün değil.

 

"CHP, HDP ile görüşebilir ama bize getiremez"

Diyalog başka bir şeydir, CHP diyebilir, anlayışla karşılardım. 'Sizin oy oranınızla HDP'nin oyu farklı hadi size güle güle' deselerdi o masadan kalkardık. Alengirli işe karşıyım, dürüstlük ve açıklıktan yanayım. CHP, HDP ile görüşebilir bu net. Ama bize asla getiremez.

"Bir mutsuzluk söz konusu değil"

Altaylı ayrıca Akşener'e, "Dün adayın açıklandığı sırada niye asık yüzlüydünüz?" diye sordu. Akşener ise yüzüne vuran ışıktan dolayı mutsuz göründüğünü söyledi. Konuyla ilgili konuşan Akşener şunları söyledi: "Samimi söylüyorum, o paltolu olarak, üzerimde palto varken Temel Bey'in yaptığı konuşma ve Kemal Bey'in esnasıda yaptığı konuşmaya baktığınızda tuhaf bir ışık gelmiş. Dolayısıyla sonra paltomu çıkarmışım, hepimiz dizilmişiz, orada bir sorun yok ışıkta. Ben aslında herhangi bir mutsuz vesaire durum yok. İmza koymuşum ben. Öyle şey olur mu?

Bu dünyada eşim dahil, oğlum hariç, hiç kimse zorla bir şey yaptıramaz. Bir gece evvel hiç uyumadım. Müzakere sebebiyle, insanlar geldi gitti evime. İki belediye başkanımız Mansur Bey ve Ekrem Bey geldi gitti. 02.15 gibi bizim evde oldular.

İstanbul'dan çıkmış gelmiş Ekrem Bey. Sıfır uyku uyudum. Uykusuzluktan biraz hareketleriniz ağırlaşıyor. O masada bir müzakere oldu, uzlaşı ve mutabakat sağlandı. İki metnin altına 6 genel başkan imza attık. Bununla ilgili mutsuzluk söz konusu değil. Doğru bulmadığınız bir kararın altına niye imza atasınız. Gerçekten arkadaşlar baksınlar, paltolu olanda yüzüme gelen ışık şöyle. Bir de deprem oldu, kahkaha atmaya çekiniyoruz."

Editör: Elif Erdoğan