Bolu’da İHH Bolu İnsani Yardım Derneği  tarafından "Filistin Meselesi ve Mavi Marmara" konulu basın açıklaması gerçekleştirildi.

İHH Bolu İnsani Yardım Derneği tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında, Bolu İHH Başkanı Fethi Sarımsakcı konuşmacı olarak katıldı.Sarımsakcı, İsrail'in Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırıya karşı verilen mücadeleyi anlattı.

Bu Sefer Adalet ve Kardeşlik için buluştuklarını belirten Bolu İHH Başkanı Fethi Sarımsakcı;
“20. Yüzyılın başlarında Ortadoğu’da ciddi kırılmalar, bu kırılmaların getirdiği büyük değişimler yaşandı. Bölgenin hâkim gücü Osmanlı’nın zayıflamasıyla; uzun yüzyıllardır adalet ve barış çınarı altında yaşayan bu coğrafyada kanla işgal tarihi yazılmaya başlandı. Bu süreçte; önce Hristiyan Siyonizmi, ardından Yahudi Siyonizmi’nin girişimleri sonucunda dünyanın pek çok yerinden Yahudiler bölgeye getirilerek Filistinliler yerinden edilmeye başlandı. Bölgeye gelen Siyonistler, manda rejiminin de çabaları ile silahlı çeteler oluşturarak yerli halkı yerinden etmeye çalışmış, kolonileşme faaliyetleri içine girmiştir. “Etnik Temizlik” diyeceğimiz bu süreçte sistematik bir soykırım yaşanmış, yüz binlerce Filistinli yerinden edilerek İsrail işgal devletinin kuruluşu ilan edilmiştir” dedi.

FİLİSTİN TOPRAKLARININ NEREDEYSE TAMAMI İSRAİL REJİMİNİN İŞGALİ ALTINDA”

Bugün geldiğimiz noktada Filistin topraklarının neredeyse tamamının, İsrail rejiminin işgaline uğradığını vurgulayan Sarımsakcı, “Kurulduğu günden itibaren bölgedeki hak ihlallerine devam eden İsrail, uluslararası hukuku ayaklar altına alarak bölgede bitmek bilmez bir kriz sarmalı üretmiştir. Bu kriz, sadece Filistin toprakları ile de sınırlı kalmamış; dalga dalga tüm Dünya’yı etkisi altına alan bir virüse dönüşmüştür. İsrail’in son yıllardaki karnesine baktığımızda, hemen hemen her gün ayrı bir hak ihlali ile karşılaşmaktayız. Çocuk, yaşlı ve kadınlar üzerinde uyguladığı sert ve acımasız politikalar ile milyonlarca insanın yerinden edilmesi, evleri yıkarak toprakların işgal edilmesi, mabetlere saldırarak din özgürlüğünün elinden alınması bu ihlallerden yalnızca bazılarıdır. Filistinlilerin yaptığı insancıl gösterilere uyguladığı orantısız güç ile binlerce gencin sakat kalmasına ve bir ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkûm olmasına sebep oldu” ifadelerini kullandı.

FİLİSTİN’E GİDEN BÜTÜN İNSANİ YARDIMIN ÖNÜ KAPATILMAKTADIR”

Sarımsakcı, işgal güçleri sadece Filistin toprakları içerisinde değil, Akdeniz’in ortasında uluslararası sulardada korsanlık görevi üstlendiklerini ekleyerek, “ Filistin’e giden bütün insani yardımın önünü kapatmaktadır. Son 70 yıldır Ortadoğu’da sadece problemden, kandan ve gözyaşından beslenen Siyonist işgal çeteleri, sadece Filistin için değil; Türkiye içinde bir güvenlik sorunudur. 2010 yılında insani yardım taşıyan Mavi Marmara Gemisine, uluslararası sularda yaptıkları hukuksuz saldırı ile 9 vatandaşımız şehit edilmiş, 1 kişi 4 yıl boyunca komada kaldıktan sonra şehit olmuştur. 56 insani yardım gönüllüsü de, ağır bir şekilde yaralanmıştır” dedi.

13 YILDIR SÜREN HUKUK MÜCADELESİNİ BAŞLATTIK”

Sarımsakcı, “Bu saldırı sonrasında yaşanan süreçte Mavi Marmara Derneği olarak tam 13 yıldır süren hukuk mücadelesine başladık.. Ailelerimiz ve arkadaşlarımız adına, ulusal ve uluslararası mecralarda yaptığımız kişisel başvurulara, gayri hukuki şekilde engel olunmaya çalışıldı. Mülkün temeli olan adalet; Yahudi lobisinin gizli görüşmeleri ile engellenmeye çalışıldı. Bağımsız Türkiye mahkemeleri, taraflı tutumu ile insanların hak ve hukuk arayışlarına engel üstüne engel koydu.

Bu süreçte ırkçı siyonist İsrail güçleri, Türkiye’ye onlarca söz verdi. Gazze’de hala devam eden karadan ve denizden ambargonun kaldırılması, Kudüs’te bulunan Müslüman nüfusun taciz edilmesinin durdurulması, İslam dininin kutsal mekanlarından biri olan Mescid-i Aksa’daki saldırıların önlenmesi, Filistinlilere seyahat/ din özgürlüğü tanınması gibi yerine getirilmeyen onlarca söz verildi.”

KUDÜS KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR”

“Şunu tekrar ifade etmemiz gerekir. İsrail verdiği sözleri asla tutmamıştır. İsrail bölgedeki istikrarsızlıktan beslenmektedir. Siyonist inancın temelinde; kendisi dışındaki bütün din, dil ve renklere yaşam hakkı tanımamak yatmaktadır.

Kırmızı Çizgimiz Kudüs, her gün daha fazla işgal güçlerinin kontrolü altına girmektedir. Filistin’in birçok bölgesinde engellenmeye çalışılan ticari ve insani koridorların sonucu olarak acil ihtiyaç krizi büyümeye devam etmektedir. Gazze’ye uygulanan enerji karartmaları ile diyaliz hastaları hayatını kaybetmektedir. Gazze’ye atılan kimyasal patlayıcılar sonucu lösemi ve diğer kanser türlerinden ciddi şekilde artış gözlemlenmektedir. Batı Şeria’da, çocuk yaştaki siviller kurşunların hedefi haline gelmekte ve şehit edilmektedir”

VİCDAN SAHİBİ TÜM İNSANLARA ÇAĞRIMIZDIR”

Türkiye, tarihi mirası ve kültürü ile dünyanın bütün bölgelerine adalet ve yardım götürdüklerini ifade eden Sarımsakcı, “ Devlet geleneği olarak teröristlerle, haydutlarla ve hırsızlarla işbirliği içinde olmamıştır. İsrail’in senelerdir tüm Ortadoğu’da finanse ettiği terörü ve Türkiye Cumhuriyet vatandaşlarını katlederek sergilediği şımarık tutumu görmezden gelerek, siyasi bir yakınlaşmanın daha büyük problemlere yol açacağını biliyoruz. Irkçı rejimi İsrail’in, Türkiye’nin dış politikası için bir tehlike olduğunu iyi biliyoruz. Kendi içinde normalleşmemiş Siyonist bir yapı ile normalleşmenin Türkiye’ye zarar vereceğini iyi biliyoruz” dedi.

VİCDAN SAHİBİ TÜM YÖNETİCİLERE ÇAĞRIMIZDIR !”

Sarımsakcı, Konuşmasına şu şekilde sonlandırdı; “İsrailin kınamayla bir zarar görmediğini ve zulmüne zulüm ekleyerek işgalini dahada arttırdığını hep beraber görüyoruz. Kulakları sağır edecek çığlıklarla yardım dileyen kardeşlerimizin sesi engelleniyor. Suçsuz çocuklar öldürülüyor ve Filistin’de kan, gözyaşı ve barut siyaseti güdülüyor. Bu yaşananlara artık dayanamıyor ve görmezden gelemiyoruz. Mavi Marmara’da şehit verdiklerimizin, Hatay’da verdiğimiz şehitlerin, Gazze’deki ablukanın, Mescid-i Aksa’ya saldırıların hesabı sorulmadan İsrail ile başlayacak bir normalleşme; sadece bölgedeki krizlerin daha da kurumsal zeminlerde karşılık bulmasına sebep olacaktır.

Mavi Marmara Ruhu ile tekrardan yola çıkmaya hazırız. Kudüs ve Gazze için insani bir koridorun açılmasını talep ediyoruz. Türkiye’ye vizesiz bir şekilde gelen İsrail vatandaşlarına karşılık, bizlerde Kudüs’e ve Gazze’ye özgürce seyahat etmek istiyoruz.

Aynı kararlılıkla Kudüs için mücadele etmeye devam edeceğiz.

HABER:Bülent VELİOĞLU

Editör: Berfin MUTLU