Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın (8) cansız bedeni, arama çalışmalarının 19’uncu gününde köye yaklaşık 2 kilometre mesafede Eğertutmaz Deresi’nde bulundu.

Cem Garipoğlu'nun annesi konuştu: 'Bana değilse de Nagihan Hanım'a acıyın' Cem Garipoğlu'nun annesi konuştu: 'Bana değilse de Nagihan Hanım'a acıyın'

Köy içerisinde ve çevresinde 19 gündür devam eden arama ve kurtarma çalışmaları esasında, köyün tamamının çevresinin taranmasına rağmen gelen ihbar yönü değiştirdi.

Aramalarını Eğertutmaz Deresi'nde yoğunlaştıran ekipler, Narin Güran'ın cesedini torba içerisinde ve üzerine çalılıkların bırakılmış olarak buldu. Ancak dere yatağında defalarca kez arama yürütülmesine rağmen Narin'in cesedinin bulanamamış olması birtakım sorular doğurdu. Bunlardan biri de Güran'ın cansız bedeninin sonradan bölgeye bırakıldığı iddiası oldu.

Ön otopsi raporu ortaya çıktı

Narin Güran'ın Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsisinin ön raporu ortaya çıktı. Raporda Narin'in içinde olduğu çuvalda cesede ait olduğu değerlendirilen kaval kemiği bulunduğu, cansız bedeninden 91 örnek alındığı, çürüme başladığı gerekesiyle ölüm şekli ve zamanının belirlenemediği belirtildi.

Narin Güran'ın cenazesi komşu köyde kılınan cenaze namazının ardından Tavşantepe Mahallesi'nde toprağa verildi.

Narin Güran cinayetinde ilk itiraf geldi

Narin Güran cinayeti soruşturmasında gözaltına alınan şüphelilerden birinin itirafta bulunduğu iddia edilmiş gözaltına alınan kişinin "Muhtar cesedi çuval içerisinde bana verdi. Çuvalı alıp dereye götürdüm" ifadelerini kullandığı ileri sürülmüştü.

Son olarak gazeteci İbrahim Haskoloğlu Narin soruşturmasında itirafçı olan şahsın ifadesine ulaştı. İtirafçının verdiği ifadeye göre; tutuklu amca kendisine battaniye içerisinde Narin'in cesedini göstererek 'Bunu yok edeceksin' dedi ve 200 bin TL para teklif etti. Bunun üzerine teklifi kabul eden itirafçı, Narin'in cesedini aracında bulunan çuvalın içerisine koyarak dereye bıraktı.

Narin'in ayağının kesik olup olmadığını hatırlamayan itirafçı ifadesi şöyle:

"Muhtarın eviyle çok yakın oturuyorduk. Muhtarın (Narin'in Amcası) yoldan geldiğini gördüm. Sular sık sık kesilirdi onunla ilgili bir şey söyleyecek sandım. Muhtar aracından indi, benim yanıma geldi. Daha sonra arabasına gittik ve ön koltuğunda bulunan battaniye içinde bir şeyi göstererek 'Bunu yok edeceksin' dedi.

"Çocuğu alıp çuvalın içerisine birlikte koyduk"

İçinde bir insan olduğunu gördüm ve şaşırdım. Muhtar, bana hitaben 'Aileni iyi düşün sana 200 bin liradan fazla para veririm' dedi. Bu süreçte de etrafımızda kimse yoktu. Sonra bana 'Aracında torba var mı?' dedi. Ben de aracın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak Salim'e verdim. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp çuvalın içerisine birlikte koyduk.

Daha sonra çuvalın ağzına orada bağlamadan Aracımın arka koltuğuna ayak paspasının olduğu yere koydum. 'Dereye doğru götür' diyerek bana eliyle oraya işaret etti. Direkt olarak mezarlığın yanından giderek villalar mevkiine doğru gittim. Yolda giderken pişmanlık duydum. Ancak aldığım şeyden de kurtulmam gerektiğini düşündüm derenin yanındaki yoldan aşağı inerek uygun bir yere baktım, aracımı derenin kenarında durdurdum.

"Çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum"

Çuvalı aracımdan alarak elime aldım. Çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı. Çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum. Çünkü çok telaşlıydım.

Biraz su olan alan vardı. Bu alana çuvalı bıraktım. Çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir taş koydum. Taşın büyüklüğü yaklaşık 15-20 kilo civarındaydı.

Yanında da birer taş vardı üzerine çalı koymadım. Çünkü üzeri kapanmıştı zaten. Daha sonra buradan çıkarak aracıma bindim aynı yoldan çıktım. Oradan ayrıldım."

Kaynak: Damga Gazetesi