Birçok sürücü, özellikle gece ve alacakaranlık saatlerinde direksiyon başında kendini güvensiz hissediyor.

Federal İstatistik Ofisi’nin verilerine göre, tüm ciddi trafik kazalarının yaklaşık yüzde 30’u gece veya alacakaranlıkta meydana gelirken, bu saatlerde trafiğin sadece yaklaşık yüzde 20’si bulunuyor.

Uzmanlar, sınırlı görmenin bu riskin başlıca nedenlerinden biri olduğunu belirtiyor.

Gece körlüğü (nyctalopia), düşük ışıkta görme yetisinin azalmasıyla kendini gösteriyor ve sürücüleri ciddi tehlikelere karşı savunmasız bırakabiliyor.

İncir sütünü 7 gün sürün, cildinizdeki farkı görün...
İncir sütünü 7 gün sürün, cildinizdeki farkı görün...
İçeriği Görüntüle

OSG Göz Merkezi Nürnberg’in tıbbi direktörü, Profesör Dr. med. Matthias Krause, gece körlüğünün ortaya çıkışını, tipik semptomlarını ve sürücülerin alabileceği önlemleri şöyle açıklıyor:

GECE KÖRLÜĞÜ NEDİR?

Gece körlüğü, alacakaranlıkta görme kısıtlaması olarak tanımlanıyor. Prof. Dr. med. Frise’ye göre, “Gözün karanlığa uyum sağlama yeteneği ya sınırlı ya da tamamen başarısız.”

Daha dar anlamda, retina üzerindeki çubuk hücrelerinin artık çalışmamasıyla ortaya çıkıyor. Çubuklar düşük ışıkta görmeden sorumlu olduğundan, tamamen işlevsiz hale gelmeleri durumunda gece ve alacakaranlıkta görmek neredeyse imkansız hale geliyor.

GECE KÖRLÜĞÜNÜN NEDENLERİ

Gece körlüğü hem doğuştan hem de yaşam boyunca gelişebiliyor.

  • Kalıtsal nedenler: Retinopati pigmentosa gibi doğuştan gelen retina dejenerasyonları.
  • Sonradan gelişen nedenler: Katarakt, A vitamini eksikliği veya lens bulanıklığı gibi faktörler.

NASIL ANLAŞILIR?

Sürücüler genellikle gece körlüğünü trafikte fark eder. Belirtiler şunları içeriyor:

  • Bulanık görme ve ışık kaynaklarının etrafında parlama veya haleler
  • Çift konturlar
  • Direksiyon başında öznel güvensizlik ve ani refleksler

Prof. Krause, bu semptomları yaşayan sürücülerin tehlikeyi ciddiye alması gerektiğini vurguluyor.

Alacakaranlık görme testi, düşük ışık koşullarında görme yetisini ölçer. Niktometreler gibi cihazlarla yapılan testler, görme keskinliği, kontrast hassasiyeti ve parlama hassasiyetini değerlendiriyor. Karmaşık olmayan bu testler, tehlikeleri zamanında tespit etmek için hayati öneme sahip.

KURU GÖZLER DE SORUN OLABİLİR

Gece görüşünü etkileyen nedenler yalnızca retina veya lensle sınırlı değil. Kuru gözler de optik bozukluklara yol açabilir.

Gözyaşı filmi bozulduğunda ışık dağılır, parlamalar ve bulanık görme ortaya çıkar. Uzmanlar, gözyaşı ikameleri ile bu durumu desteklemenin önemine dikkat çekiyor.

YAŞLA BİRLİKTE ARTAN RİSKLER

Yaş ilerledikçe gece görüşünü kötüleştiren hastalıklar birikir:

  • Yaşa bağlı maküler dejenerasyon
  • Diabetes mellitus
  • İleri glokom
  • Katarakt ve ameliyat sonrası lens bulanıklığı

Bu hastalıklar çoğu zaman sinsice geliştiğinden, gece görüşündeki kısıtlamalar ancak ciddi boyutlara ulaştığında fark ediliyor.

KARANLIKTA DAHA GÜVENLİ OLMAK İÇİN İPUÇLARI

  • Mevcut görme kusurlarını gözlükle düzeltmek
  • Yansıma önleyici lens kullanmak
  • Parlama durumunda ışık kaynağından kenar şeridine bakmak
  • Bilinen göz hastalıklarında düzenli (en az iki yılda bir) oftalmolojik kontrol

Doğru ayarlanmış mesafe gözlükleri, görme kusurlarını telafi eder. Sarı lensli gece gözlüklerinin etkinliği tartışmalı olsa da, yansıma önleyici camlar gece görüşünde güvenliği artırıyor.

Kaynak: Haber Merkezi