20 Mayıs 2025 tarihinde Bolu Adliyesi önünde bir grup çevreci, doğa mücadelesinde belki de Türkiye’de eşine az rastlanır bir protesto gerçekleştirdi. Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu (GECTAP) üyeleri, uzun yıllardır sanayi atıkları nedeniyle kirlenen Gerede Çayı için sembolik bir cenaze töreni düzenledi. Protestoda, çaydan alınan zehirli su bir tabut içerisine yerleştirildi. Tabutun üzerine “Gerede Çayı” yazıldı, etrafı kurumuş otlarla çevrilerek çelenk hazırlandı.
Platform üyeleri, bu performansla hem çevre felaketine hem de sessiz kalınmasına dikkat çekmek istediklerini ifade etti. Eylem sırasında okunan metinde, Gerede Çayı’nın sadece bir su kaynağı değil, aynı zamanda bir neslin anıları, geçim kaynağı, yaşam alanı olduğu vurgulandı.
“Bugün bir insanı değil, bir nesli, bir neslin hatıralarını, gelecek kuşakların yaşam hakkını ve kaybedilmiş vicdanları uğurlamak için buradayız. Bu tabutta yalnızca Gerede Çayı yatmıyor. Tüm Batı Karadeniz’in suda yaşayan balıkları, göçmen kuşları, kuruyan ağaçları, ölen hayvanları ve sessiz kalan insanların vicdanı yatıyor.”
“Onu Zehirleyerek Öldürdüler”
GECTAP üyeleri, özellikle son 15 yılda deri OSB’lerinde arıtma tesisi olmadan ya da yetersiz arıtmayla doğaya bırakılan kimyasal atıkların Gerede Çayı’nı zehirlediğini ve çayın artık yaşamsal işlevini kaybettiğini söyledi. Platform, 800 gündür sürdürdükleri hukuki ve sosyal mücadele sürecinde seslerini duyurmakta zorlandıklarını da vurguladı.
Protestoda yapılan konuşmalarda, şu ifadelere yer verildi:
“Bu ölüm göz göre göre geldi. Sanayi daha fazla kazansın diye arıtma yapılmadı, kontrol edilmedi. Vatandaş korktu, siyasetçiler sessiz kaldı. Devlet kurumları üç maymunu oynadı. Ve şimdi biz burada suyu değil, adaleti arıyoruz.”
“Siz bu suyu kirletenleri nasıl bilirsiniz?”
Tiyatro şeklinde kurgulanan törende, protestoyu yöneten kişi “cemaat”e dönerek sorular sordu. Katılımcılar, bir cenazeye katılmış gibi yanıt verdi:
– "Bu tabiatın ölümüne neden olanları nasıl bilirsiniz?"
– "Kötü biliriz."
– "Haklarınızı helal ediyor musunuz?"
– "Etmiyoruz!"
– "Gerede Çayı'nı öldürenleri affediyor musunuz?"
– "Hayır!"
Protesto sonunda kalabalık “Gerede Çayı affetmeyecek!” sloganıyla eylemi sonlandırdı.
Basın Açıklamasında Ne Denildi?
GECTAP’ın aynı gün yayınladığı basın açıklamasında, Gerede Çayı'nda bulunan ağır metaller ve kimyasal değerlerin tehlikeli seviyelerde olduğuna dikkat çekildi. Deri OSB’lerden yapılan deşarjların suyu yaşanmaz hale getirdiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yapılan analizlerde OSB boşaltımı öncesi suyun iletkenlik değeri 11,40 iken, deşarj sonrası bu değer 1404,0’a çıkmıştır. Bu fark, çayın içine bırakılan kirletici yükü göstermektedir. Artık Gerede Çayı, 'temiz akarsu' olmaktan çıkmış, adeta bir ölüm nehrine dönüşmüştür.”
Platform, Valilik ve ilgili bakanlıkların yeterli denetimi yapmadığını, verilen cezaların ise caydırıcı olmaktan uzak olduğunu vurguladı. Açıklamada ayrıca şu çağrı yapıldı:
“Biz üretime ve sanayiye karşı değiliz. Ama arıtmasız, denetimsiz, doğayı yok eden sanayiye karşıyız. İstiyoruz ki, doğayla uyumlu, sürdürülebilir bir üretim yapılsın. Gerede Çayı temiz aksın.”