Kahramanmaraş merkezli depremler, ülkemizde yapı stokunun sağlamlığını yeniden gündeme taşıdı. Deprem kuşağı üzerindeki Türkiye’de bir kez daha depremin değil binanın öldürdüğü gerçeğiyle karşı karşıya kalındı.

1999 depreminden sonra ev satın alacaklar için aranan kriterlerin başında gelen depreme dayanıklılık, son yıllarda eskisine göre daha az sorgulanır olmuştu. Ancak 6 Şubat ve sonrasında meydana gelen depremler “Binamız depreme karşı güvenli mi?” sorusunu yeniden ilk sıraya taşıdı. Risk tespiti yapan firmalara başvurularda büyük yoğunluk var. Vatandaşlar deprem korkusuyla risk tespitine koşuyor.

 

DAYANIKLILIK SORGULANMIYOR

Ancak, bu gibi araştırmaların ev almadan ya da kiralamadan önce yapılmasında çok daha büyük fayda var. Uzmanlar, konut alırken deprem güvenliğinin sorgulanması gerektiğinin altını çizerek, şu uyarıları yapıyor: “İnsanlar, buzdolabı, çamaşır makinesi satın alırken; makinenin harcadığı enerjiyi ve enerji sınıfını sorgularken, otomobilin tükettiği yakıttan yol tutuşuna kadar sorgulama yaparken; başını soktuğu evin başta deprem olmak üzere yangın, sel ve diğer doğal afetlere karşı dayanıklılığını sorgulamıyor. Konut alıcısı güvenli yapı ile ilgili sorgulamayı bilinç eksikliğinden dolayı atlıyor.”

İLK BAKILACAKLAR ARASINDA

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD), ev alırken ve kiralarken dikkat edilmesi gerekenleri sıraladığı rehberinde, “AFAD, ev alma ve kiralama sürecinde evin büyüklüğü, manzarası, konumu gibi özelliklerin yanında yapı güvenliğini de araştırmaları için vatandaşlara çağrı yapıyor” deniliyor. Bu kapsamda, ilk bakılacaklar arasında ruhsat, binada sonradan değişiklik yapılıp yapılmadığı ve çevredeki yapılar geliyor.

RUHSATLARI TAMAM MI?

İşte hem AFAD’ın hem de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yayımladığı kriterlere göre ev sahibi ve kiracının dikkat etmesi gerekenler şöyle: Bir ev alırken sorgulanması gereken ilk konu ruhsat. Binanın yapı ruhsatına sahip olması, bulunduğu alanın depremselliği ve zemin özellikleri dikkate alınarak mevzuatlara uygun hazırlanmış projelerinin olduğunu gösteriyor. Ayrıca projesine uygunluğu denetlenerek tamamlanmış binalara yapı kullanma izin belgesi (iskan) belediyelerce veriliyor. Bu belgenin bulunması, binanın denetim altında projesine uygun olarak inşa edildiği ve afetlerde hayati önem arz eden (yangın tesisat raporu ve sığınak raporu gibi) hususların da mevzuatlara uygun olarak yerine getirildiğinin göstergesi.

ÇEVREDE KAÇAK YAPILAR VAR MI?

Binanızın arka, ön ve yan cephesinde bulunan kaçak yapılar, özellikle depremlerde hasar görme ihtimali yüksek olduğu için, binanızın da zarar görmesine sebep olabilir.

 

PROJEYE UYGUN MU?

Öncelikle binanın projesine uygun yapılıp yapılmadığını kontrol etmelisiniz. Konutun bağlı olduğu belediyeden binanın projesine ulaşabilirsiniz. Ayrıca binanın Deprem Yönetmeliği’ne uygunluğu da kontrol edilmeli. 1999 öncesi binalar, bu yönetmelik olmadan inşa edilmişti.

BİNADA SONRADAN DEĞIŞİKLİK YAPILMIŞ MI

BİNADA SONRADAN DEĞIŞİKLİK YAPILMIŞ MI?

İnşasından sonra binanın taşıyıcı sistemini olumsuz yönde etkileyebilecek yapısal değişiklik yapılıp yapılmadığı araştırılmalı. Binanın taşıyıcı sistemine (kolon, kiriş, duvar vb.), ilgili resmi kurumlardan onay alınmadan herhangi bir müdahalede bulunulmamış olmalıdır.

 

HASAR RAPORU VAR MI?

Bina daha önce bir depremde hasar almışsa, hasar raporu tutulmuş olabilir. Bu raporları incelemek ve hasarlı binalardan uzak durmak önemli.

ŞÜPHELİ DURUMDA TEST YAPTIRILMALI

Vatandaşlar, evlerinin ve işyerlerinin bulunduğu binanın; mühendislik hizmeti almadan yapıldığını, malzeme ve işçilik açısından teknik gerekliliklere uygun olmadığını, özellikle beton kalitesinin çok düşük olduğunu ve deprem açısından risk taşıdığını düşünüyorlarsa, yetkin ve yetkili kuruluşlarca incelenmesini sağlamalı. İncelemeler sonucunda binanın depreme dayanıksız olduğu anlaşılırsa en kısa sürede, depreme karşı güçlendirmeli ya da kentsel dönüşüm ile yenilenmeli.

BÖLGENİN DEPREM RİSKİ NEDİR?

Binanızın bulunduğu bölgenin fay hareketliliği, zemin durumu bilgilerini de araştırmak önemli. Bunun için AFAD’ın deprem haritası bulunuyor. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) zemin verileri ile bina yapısını analiz ederek ön bilgi sunduğu ‘Depreme Yenilme’ gibi uygulamaları bulunuyor.

KİRACILAR TESPİT YAPTIRABİLİR Mİ?

Depremler sonrasında en çok tartışılan konu kiracıların risk tespiti yaptırıp yaptıramayacağıydı. 6306 sayılı Kanun’a göre, risk tespitini malikler yaptırabiliyor. Ancak bazı kiracılar ev sahiplerinden bu tespiti istese de çoğu ev sahibi buna yanaşmıyor. Kiracılar da Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı İl Müdürlüğü’ne şikayet ederek binanın güvenliğine baktırabilir. Öte yandan İBB’nin hızlı tespitleri için kiracılardan da başvuru alınmaya başlandı.

BUNLARA DİKKAT!

Binanın bodrum katına bakın. Eğer rutubetliyse, su yalıtımı iyi yapılmamış demektir. Yalıtımı iyi yapılmamış binaların taşıyıcı sistemlerinin paslanması, büyük şiddetli bir deprem sırasında yapının hasar görmesine neden olabilir. Güçsüz bir temel, deprem sırasında binanın yıkılmasının başlıca nedenlerindendir. İnşaat sırasında, hazır beton teknolojisi ile üretilen binaları tercih edin. Deprem bölgelerindeki binalarda C25’ten düşük dayanımlı betonla üretilmiş binaları tercih etmeyin. Eğer betonda deniz kabukları varsa risk söz konusu olabilir.

Binanın tasarımı da depreme karşı dayanıklılık sağlayabilir. Simetrik boyutlandırma ve kısa kolon kullanımı gibi tasarımsal etkenler, yapının depreme karşı daha dayanıklı olmasını sağlayabilir.

 Kolon ve perde uygulamalarının doğru yöntemlerle gerçekleştirildiğini öğrenin. Teknik özellikleri öğrenmek için daire almak istediğiniz binayı mühendislere inceletebilirsiniz. Zeminin etüd raporunu incelemeyi unutmayın. Doğru zemine uygulanan doğru bina depreme karşı dayanıklıdır. Binaların Enerji Kimlik Belgesi var mı bakın. Enerji Kimlik Belgesi binanın ısı izolasyonunun yapıldığını gösterir. Yakıt tasarrufu ile paranız cebinizde kalır. Posta

Editör: Elif Erdoğan