Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, aralık ayının ilk toplantısı için bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bir araya geldi.

Yılın son dönemine girilirken son bir yıla ait genel tablo masaya yatırıldı.

Toplantı sona ererken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kameraların karşısına geçti.

Türkiye ekonomisinin durmaksızın büyümeye devam ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"KÜRESEL SİSTEMDEKİ ÇATIRDAMALARIN OLUMSUZLUKLARINI EN FAZLA HİSSETİĞİMİZ KIRLGAN BİR DÖNEM YAŞIYORUZ"

Birçok konuyu mütalaa ettiğimiz bir Kabine toplantımızı daha tamamlamış bulunuyoruz. Kabinemizde aldığımız kararların ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını canı gönülden arzu ediyorum.

Buradan, hangi siyasi görüşten, hangi etnik kökenden olursa olsun Türkiye için çalışan, Türkiye için dertlenen, kalbi Türkiye için atan herkese, tüm vatandaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum.

Toplantımızın detaylarına geçmeden evvel bir hususun altını çizmek istiyorum.

Aziz milletim, değerli arkadaşlar; küresel sistemdeki çatırdamaların olumsuz etkilerini en fazla hissettiğimiz kırılgan bir dönemden geçiyoruz. Yakın çevremize baktığımızda savaşların, çatışmaların, gerilimlerin, siyasi ve ekonomik dalgalanmaların hiç eksik olmadığı görülüyor.

"TÜRKİYE KESİNTİSİZ BÜYÜME TRENDİNİ KESİNTİSİZ 21 ÇEYREĞE TAŞIMIŞTIR"

Milli gelirimizi yıllık bazda 1,5 trilyon dolara çıkardık. 2028 için hedefimiz 1,9 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaşmaktır. Bugün TÜİK tarafından %3,7 olarak açıklanan 3. çeyrek büyüme rakamları doğru yolda olduğumuzu göstermiştir.

Türkiye ekonomisi kesintisiz büyüme trendini 21 çeyreğe taşımıştır. Büyüme rakamlarının ülkemiz ekonomisi için hayırlı olmasını diliyorum.

"TÜRKİYE'NİN BİR GÜVENLİK ADASI OLMASI VASFINI MUHAFAZA EDİYORUZ"

Türkiye'nin içinde yer aldığı bölge, şairin akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader anlamını bulan sürecin tam ortasındayız. Daha önceki konuşmalarında yaklaşan küresel bir kasırgadan bahsetmiş, bunun farklı kıtalarda taşları yerinden oynatacağına dikkat çekmiştir.

Türkiye'nin bu kasırgayı suhuletle yönetecek imkan ve kabiliyetleri haiz olduğunu da bize getirmiştir. 2025'in geride bıraktığımız 11 ayını şöyle bir gözden geçirdiğimizde, liyakatli, tecrübeli, donanımlı ve çalışkan kadroların yönetiminde ülkemizin başarılı bir şekilde zorlukların üstesinden geldiğini müşahede ediyoruz.

Türkiye etrafındaki bütün olumsuzluklara karşı bir istikrar adası, bir huzur ve güvenlik adası olma vasfını hamdolsun muhafaza ediyoruz. Muhalefetin karşı çıkmasına rağmen son 23 yılda ülkemize her alanda kazandırdığımız güçlü altyapının değerini bugün çok daha iyi anlıyoruz.

YAPILAN YATIRIMLAR VE ESERLER

Biraz da finansman imkanlarının bol olduğu dönemlerde yap, işlet, devlet modeliyle hayata geçirdiğimiz Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu, Osman Gazi Köprüsü, İzmir Otoyolu ve Çanakkale Köprüsü gibi pek çok projemizin stratejik önemi bugün ortaya çıkıyor.

Biz bu eserleri yıllardır kullanıyoruz. Milletimiz bunlardan yıllardır istifade edildi. Bu yatırımlar, Türk ekonomisine milyarlarca liralık katma değer sağlıyordu. Sadece ulaştırmada değil, savunma sanayinden sağlığa birçok alanda densel bir tablo söz konusu.

İşlerin en son koronavirüs salgını döneminde şehir hastanelerimizin nasıl hayat kurtardığını hep beraber gördük. İnsansız Savaş Uçağımız, Kızıl Elma, Dünya Havacılık Tarihi'nde bir ilke hafta sonu imza attı. Yani her alanda bu dinamizmi, bu atılımı yaşıyoruz.

"BU VİZYONSUZLAR KOROSUNA HİÇ KULAK ASMADIK"

Şunu da büyük bir gururla ifade etmek istedim. Şayet biz, siyaseti yapılan her işe kulp takmak olarak gören yüz bin muhaliflere itibar etseydik, bu muhteşem eserlerin hiçbirini ülkemize kazandıramazdık.

Ne Avrasya Tüneli'ni, ne Zigana Geçidi'ni, ne de bugün dünyanın en iyi havalimanları arasında gösterilen İstanbul Havalimanı'nı yapabilirdik. Ama biz bu vizyonsuzlar korosuna hiç kulak asmadık.

"REFORM HAMLELERİMİZLE VESAYETE SON VERDİK"

Değerli basın mensupları, çok değerli vatandaşlarım. Sadece ekonomi ve yatırımlarda değil, temel hak ve özgürlüklerde de çok büyük ilerlemeler kaydettik. Reform hamlelerimizde 10 yıllardır milli iradenin tepesinde demokrasinin kılıcı bir sari sallanan vesayete son verdik.

Milletimize zaten anasının ak sütü gibi helal olan haklarını teslim etmenin yanı sıra demokrasimizin standartlarını yükselttik. Yezir olayları ve 15 Temmuz ihaneti gibi bağımsızlığımızı öğrenen kötü dışarıda girişimleri milletimizle birlikte bozguna uğradık.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ

Terörün her çeşidiyle mücadelede tarihi nitelikte başarılar elde ettik. Şimdi bu mücadeleyi taşlandırmak amacıyla hassas bir süreç yönetiyoruz. Terörsüz Türkiye süreciyle ekonomik şahlanışımızın, huzurumuzun ve kardeşliğimizin önündeki en büyük engellerden birini ortadan kaldırmanın samimi çabası içerisindeyiz.

Şu herkesin özellikle kan ve kaos sıçranlarının bilmesini isteriz. Biz ihtirasları koylarını aşanların aksine kökleri çok eskiye uzanan kadim bir devlet geleneğine sahibiz.

"TEHDİTLER KARŞISINDA ÜRKECEK BİR DEVLET DEĞİLİZ"

Merkezinde bulunduğumuz bu coğrafyada tam bin yıldır istiklaline haler bitirmeden özgürce yaşayan nadir milletlerden biriyiz. Aynı şekilde biz ayağına çelme takılınca, yoluna engel konulunca, yolu kesilince girdiği yoldan dönecek bir millet de değiliz.

Hele hele tehditler karşısında ürkecek, korkacak, çekinecek, tehdit diline boyun eğecek bir millet, böyle bir devlet, böyle bir ülke hiç değiliz. Türkiye hedeflerine er ya da geç, öyle veya böyle ama mutlaka ulaşacaktır. Tarihimiz bunun sayısız örnekleriyle bulundu.

Tekrar altını çizerek söylüyorum. Türk kardeşlerimizle, Arap kardeşlerimizle ve bölgemizdeki değer dost ve kardeş toplumluklarla kalplerimiz tam bin yıldır beraberiz. İnşallah gelecekte de birlikte atmaya devam edecektir. İster Sünni, ister Şii olsun; ister Kürt, ister Arap, ister Türkmen olsun…

Allah korusun, yarın birimizin başı dara düştüğünde başkalarının değil, yine birbirimizin kapısını çalacağız, yine birbirimize sığınacağız. Ev sahibi olduğumuz bu coğrafyada daha nice asırlar boyunca kardeşçe, kader birliği içinde yan yana yaşayacağız.

"BU COĞRAFYA TERÖRE VE KÖR ŞİDDETE DOYMUŞTUR"

Bu hakikati ne dönemsel hesaplar değiştirebilir, ne de bölgemize dışarıdan monte edilenlerin pervasızlıkları gölge değildir. Coğrafyamız artık kana, çatışmaya, teröre, komşunun komşuyu kırdığı kör şiddete doymuştur. Biz meselelere, işlere bu pencereden bakıyoruz. Türkiye olarak 86 milyon vatandaşımız için ne istiyorsak, sınırlarımızın ötesindeki tüm kardeşlerimiz için de aynı iyilikleri kurar oluruz.

Bizi birbirimize düşürerek, hepimize kaybettirmek isteyen kaos ve katliam şebekelerine karşı kardeşlikle hep beraber kazanmayı savunuyoruz. Bu coğrafyada geleceğine güvenle bakmak isteyen herkes için de başka bir yol, başka bir çare, başka bir yöntem yoktur ve olamaz. Umuyoruz ve inanıyorum ki terörsüz Türkiye süreciyle bölgemizde teşhis edeceğimiz kardeşlik kuşağı bütün kirli hesapları alt üst edecek, asırlık oyunları bozacak, yeni bir dönemin kapılarını açacaktır.

Tahriklere kapılmadan, provokasyonlara aldırmadan, öfkenin diline teslim olmadan bu kuşağın kuvveden bile çıkması için samimiyetle çalışacağız. Hiç kimsenin kuşkusu, endişesi olmaz. 86 milyon omuz omuza, gönül gönüle verecek, birlikte çalışacak ve 21. yüzyılı Türkiye yüzyılı haline inşallah hep birlikte getireceğiz.

"İÇERİ DE VE DIŞARI DA YOĞUN BİR MESAİ İÇİNDE OLDUK"

Değerli basın mensupları, işte bu ufukla, işte bu sorumluluk bilinciyle son kabine toplantımızdan biri hem içeride hem de dışarıda yoğun bir mesai içinde olduk. 18 Kasım'da HAK-İŞ Konfederasyonumuzun 50. kuruluş yıl dönümü programında emekçi kardeşlerimizle bir araya geldik.

HAK-İŞ ailesinin 50. yaşını bir kez daha kutluyor, sendikal hayatımıza yaptıkları katkılar için kendilerine teşekkürlerimi iletiyorum.

20 Kasım'da Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanemizde Aile ve Kültür Sanat Sempozyumunun kapanış oturumuna kadar, bu önemli sempozyumda kentleşme, dijital kültür, aile eşiği iletişim ve nüfus politikaları gibi kritik ve çok konu ele alındı.

ÖĞRETMEN ATAMALARI

Milli değerlerimizin odak noktası olan ailenin güçlendirilmesi, demografik yapımızın iyileştirilmesi ve gelecek uşakların zengin bir aile mirası devralması için kararlı bir şekilde çalışıyoruz. 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde dünyanın en kutsal vazifelerinden biri ücret eden öğretmenlerimizle ve yorumlarımızın teminatı öğrencilerimizle külliyemizle bir araya geldik.

Aynı programda kuralları çekilen 15.020 öğretmen adayımızın atama heyecanını paylaştık. Yeni atanan öğretmenlerimizi tekrar tebrik ediyoruz. Ülkemizde ve dünyanın dört bir yanında maarif davamızı omuz veren öğretmenlerimize teşekkür ediyoruz.

GÜNEY KORE İLE GÖRÜŞME

Aynı gün Güney Kore Cumhurbaşkanı külliyemizde misafirimiz oldu. Sayın Cumhurbaşkanı ile Türkiye Güney Kore arasındaki geniş iş birliği imkanlarını değerlendirdik.

Toplantıdan sonra Hyundai şirketi de İzmit'teki fabrikasında %100 elektrikli araç üretmeye başlayacak. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.

Güney Kore ile savunma sanayii alanında ortak projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Nükleer güç santraline yönelik görüşmelerimiz de sürüyor. Kore Elektrik Şirketi ile Türkiye Nükleer Enerji Anonim Şirketi arasında imzalanan mutabakat zaptı, süreci bir adım daha ileri taşımıştır.

PAPA İLE GERÇEKLEŞEN GÖRÜŞME

25 Kasım’da Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle düzenlenen programa katıldık. 2026–2030 dönemini kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 5. Ulusal Eylem Planımızı da bu vesileyle kamuoyuyla paylaştık. Beş hedef, on beş strateji ve yüz otuz faaliyetten oluşan yeni eylem planımızın kadınlarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

26 Kasım’da külliyemizde düzenlenen 2025 Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni’ne iştirak ettik. Ödül sahiplerini bir kez daha gönülden tebrik ediyorum.

27 Kasım’da Katolik dünyasının ruhani lideri, Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ve beraberindeki heyeti Ankara’da ağırladık. Görüşmelerimizde aile kurumuna yönelik tehditler başta olmak üzere ortak gündemimizde yer alan meseleleri değerlendirdik. Birleşmiş Milletler çatısı altında 160 üyeye ulaşan Medeniyetler İttifakı girişiminin önemine yeniden vurgu yaptık.

"HEP BİRLİKTE TÜRKİYE'YİZ DEMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ"

Batı’da son dönemde tırmanışa geçen İslam düşmanlığı da gündemimizin ön sıralarındaydı. Gazze’de İsrail’in camileri, okulları, hastane ve kiliseleri hedef alan insanlık dışı saldırılarını dile getirdik. Papa 14. Leo’nun Filistin meselesindeki ilkeli duruşlarını takdirle karşıladığımızı ifade ettik. Bizim de katkımızla sağlanan ateşkesin korunması, insani yardımların bölgeye ulaştırılması konusundaki hassasiyetimizi kendilerine aktardık.

Şu bir hakikattir ki, millet olarak ve ülke olarak farklı kimlik ve inançları barış içinde yaşatmak noktasında eşsiz bir tecrübeye sahibiz. Bizi diğer ülkelerden ayıran en önemli özelliklerimizden biri budur. İçinde bulunduğumuz dönemde bu vasfımızın, bu birikimimizin son derece kıymetli olduğuna inanıyorum. 86 milyon olarak biz birlikte Türkiye’yiz, hep birlikte Türkiye’yiz demeyi her daim sürdüreceğiz.

"ANA MUHALEFET SUÇLA MÜCADELEMİZE GÖLGE DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYOR"

28 Kasım’da İstanbul Atatürk Havalimanı’nda Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenlik Teşkilatımıza kazandırdığımız 9.200 yeni aracın hizmete alım törenindeydik. Yeni araçlarımızın hayırlı olmasını diliyor, milletimizin huzur ve esenliği için canları pahasına görev yapan güvenlik birimlerimizin tüm mensuplarına Rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum.

Burada şunu da ifade etmek durumundayım: Ana muhalefet ve yandaşları uzun bir süredir, FETÖ’cülerin yurt dışında fonladığı karavan kuruluşların sözde raporları üzerinden suç ve suçluyla mücadelemize gölge düşürmeye çalışıyor.

Yapıcı eleştirilerle bu mücadeleye destek olmak yerine, asılsız iddialarla emniyet mensuplarımızın fedakârlıklarını, emeklerini ve elde ettikleri başarıları görmezden geliyorlar. Bunun, gece gündüz demeden kimi zaman canlarını ortaya koyarak görev yapan kolluk kuvvetlerimize haksızlık olduğunu açıkça söylemek mecburiyetindeyim.

"BU VESİLEYLE KAHRAMAN ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE YAD EDİYORUM"

Uluslararası kuruluşların raporlarına göre dolandırıcılık, hırsızlık, cinsel saldırı, kasten yaralama, uyuşturucu ticareti gibi suçlarla mücadelede, muhalefetin örnek gösterdiği Avrupa ülkelerinden çok daha iyi durumdayız. Elbette gönlümüz tek bir müessif olayın dahi yaşanmamasından yanadır; tek bir insanımızın dahi mağdur olmasını istemeyiz.

Ancak hükümetimizin suç ve suçlularla mücadelesi eleştirilirken insaf sınırlarının aşılmamasını, kolluk kuvvetlerimizin olağanüstü çabalarına saygı gösterilmesini haklı olarak bekliyoruz.

Bu vesileyle vatanımız uğruna can veren aziz şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum.

Bolu'da düğünlerdeki taşkınlığı önlemek için kolluk kuvvetleri harekete geçti
Bolu'da düğünlerdeki taşkınlığı önlemek için kolluk kuvvetleri harekete geçti
İçeriği Görüntüle

RUSYA İLE UKRAYNA ARASINDAKİ SAVAŞ

Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın Karadeniz’deki seyir-sefer güvenliğini tehdit eder boyuta geldiği görülüyor. Cuma günü münhasır ekonomik bölgemizde ticaret gemilerinin hedef alınması, endişe verici bir tırmanmayı işaret ediyor. Kendi münhasır bölgemizde seyir, can ve çevre emniyetini tehdit eden bu saldırıları hiçbir şekilde mazur göremeyiz.

Bu tarz durumlarla ilgili tüm taraflara gereken uyarıları yapıyoruz. Savaşı bitirmeye dönük son haftalardaki hareketliliği de yakından takip ediyor; gerekli katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz.

EMEK SEKTÖRLERİNİN ANADOLU'YA TAŞINMASI

Emek yoğun sektörlerdeki işletmelerin batıdaki büyük şehirlerden Anadolu illerine taşınmasını teşvik ediyoruz. 24 ilimizde kurulacak tesislerde Sosyal Güvenlik Kurumu primlerini 14 yıla kadar hükümet olarak biz karşılıyoruz. Hiçbir sektörümüzü ihmal etmeden, hiçbir şehrimizi ve bölgemizi geride bırakmadan topyekûn yeni bir kalkınma seferberliğine çıkıyoruz.

Rabbim yolumuzu ve bahtımızı açık etsin diyorum.

Kaynak: Haber Merkezi