AA

Cumhurbaşkanı Yardımcısı  başkanlığında toplanan Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) toplantısı tamamlandı.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen toplantı sonrasında Yılmaz, geniş bir gündemin konuşulduğunu belirterek açıklamalarda bulundu.

Yılmaz, toplantıda konuşulanları aktarırken "20 yılda 255 milyar dolar doğrudan yatırım çektik. Cari açığımızın yaklaşık yüzde 41'ini de bu kaynaktan finanse ettik. Cari açığı düşürme çabası içindeyiz. Diğer taraftan da cari açığı daha sağlıklı kaynaklardan finanse etmek durumundayız. Bu bakımdan buradaki çalışmaların aynı bir önemi var." açıklamasında bulundu.

"Eylül sonu kısa ve orta vadeli eylem planımız ortaya çıkacak"

Eylül sonu itibarıyla kısa ve orta vadeli eylem planının ortaya çıkacağını bildiren Yılmaz, yeni yatırım imkanlarının geliştirilmesi önemli bir başlık olduğunu belirterek şöyle konuştu:

Kısa vade ve orta vade şeklinde ayırıyoruz. Yasal, idari, teknik ve süreç iyileştirici süreçleri altında toparlayacağız. Eylül sonuna kadar Sanayi Bakanlığı koordinasyonunda yönlendirme ve teknik komitelerimizi çalıştırıp eylem planı ortaya koyacağız. Meclis açılmadan önce eylül sonu kısa ve orta vadeli eylem planımız ortaya çıkacak. 6 ayda bir toplanmamız gerekiyor ama 3 ay sonra bir YOİKK toplantısı yapıp çalışmalarımızı gözden geçirmeyi planlıyoruz. Finansmana erişim konusu her toplantıda olduğu gibi YOİKK toplantısında da gündeme getirildi.

 

Toplantıda konuşulan diğer konular

Verilerin kullanımı ve paylaşımı

Verilerin kullanımı ve paylaşımı konusu, gerek yurt içinde gerek uluslararası alanda, bu konularda daha ileri düzenlemelere ihtiyaç var. Avrupa Birliği (AB) ile de uyumu gözeten bir çerçevede, bir taraftan uluslararası şirketlerin kendi içindeki paylaşımları, diğer taraftan AB'nin yeni standartlarına uyum anlamında çalışmalar yapmamız gerekiyor. Yatırımlarda finansmana erişim konusu, her toplantımızda olduğu gibi burada da en önemli başlıklardan biri olarak ifade edildi. Burada kalkınma bankacılığından yatırım, proje bazlı desteklere, Merkez Bankası'nın nasıl bir rolü olması gerektiğine varıncaya kadar çok çeşitli konularda tartışmalar yürütüldü. Tabii ki makro istikrar, makro politikalar çerçevesinde, bu konularda neler yapılabileceği tartışıldı.

Avrupa Birliği'ne (AB) uyum konuşuldu. AB ile uyumu gözeten çerçevede uluslararası şirketlerin kendi içlerindeki paylaşımları ve çalışmalar yapmamız gerekiyor.

Yatırımlarda finansman erişim en önemli başlıklardan biri olarak ifade edildi.

Yatırım yeri imkanlarının geliştirilmesi

Yatırım yeri imkanlarının geliştirilmesi yine önemli bir başlık, burada da sanayinin, planlı bir şekilde tarımsal ve çevresel hassasiyetleri de elbette gözeterek, daha fazla sanayi alanı nasıl oluşturulur konusu da gündeme geldi. Uluslararası mukayeselerle baktığımızda, bizde sanayiye tahsil edilen arazi, Avrupa ülkelerinin oldukça altında. Verimsiz arazilerde, tarımsal üretimimize zarar vermeyecek, su potansiyeli dikkate alınarak ve planlı bir şekilde, sanayi alanlarımızın genişletilmesi gerektiği hususunda genel bir anlayış birliği olduğunu ifade edebilirim.

İhracatı geliştirici, döviz kazandırıcı hizmetler son derece önemli. Eximbank'ın reeskont kredilerine desteğin artırılmasıyla daha da güçlendirilmesi söz konusu.

Gümrük süreçlerinin iyileştirilmesi konuşuldu. Gümrük Birliği düzenlemelerine uyum konuları tartışıldı. Gümrük süreçlerinin iyileştirilmesi için işlemlerin kolaylaştırılması önemli başlık. Uzmanlık gereken mallarda iyileştirme konusu önemli bir başlık.

Çalışma mevzuatında düzenlemeler

Çalışma mevzuatında çeşitli düzenlemeler yine burada ifade edilen hususlar arasında, bunlarla ilgili Çalışma Bakanlığımızın hem kısa vadeli hem orta vadeli birtakım hususları ele alması söz konusu. Özellikle yabancı çalıştırılması hususlarında da yine hangi kriterlerle hareket etmemiz gerektiği tartışıldı. Türkiye'de karşılığı bulunmayan veya talep edilmeyen hususlarda ihtiyaç analizlerini iyi yaparak, kendi işgücü piyasamızı da zarar vermeden ama şirketlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak bir modelle gitmemiz gerektiği hususunda tartışmalar yapıldı.

Katma değerli üretim için Ar-Ge çalışmalarının geliştirilmesi konuşuldu.

Yabancı çalıştırma konusunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiği tartışıldı. İşverenlerin ihtiyaçları da gözetilecek.

Girişimcilik ekosisteminin desteklenmesi önemli bir başlık oldu. Çeşitli finansal enstrümanlarla girişimciliğin geliştirilmesi, sermaye piyasalarının aktif hale gelmesi konuşuldu.

Yeşil dönüşümde, emisyon ticaretinin kurulması istişarelerle olgunlaştırılarak en pratik şekilde çözülecek.

İleri teknolojili sanayi yapısı ve dijital dönüşüm için 5G dahil olmak üzere diğer hususlarda bazı yeni çalışmalar yapılması gerektiği ortaya kondu. Tabii haberleşme, ulaşım alanında çeşitli hususlar dile getirildi.

Demir yolları ile ilgili hızlı geliştirilmeler yapılacak. Demir yolları ile liman bağlantıları kurulacak.

İstanbul başta olmak üzere afete hazırlık çalışmalarının hızlandırılması gündeme geldi.

Son iki yılda iyileşme sağladığımız uluslararası endekste ülkemizin daha da ileriye gitmesindeki çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Yatırımcıların önem verdiği iyileştirmeler üzerinde çalışıyoruz.

Bir taraftan güçlü bir şekilde enflasyonla mücadeleyi sürdürürken diğer taraftan büyümeyi, yatırımı, istihdamı merkezine alan politikalar yürütülecek.

Sadece büyük işletmeleri değil KOBİ'leri ve sadece metropolleri değil tüm ülkeyi içine alan bir perspektifle hareket edeceğiz.

Sanayinin daha fazla Anadolu'ya yayılması

Bu kapsamda yine sanayinin daha fazla Anadolu'ya yayılması herhalde herkesin üzerinde mutabık olduğu bir çerçeve. Orta Anadolu, Akdeniz hattında daha güçlü bir sanayileşme perspektifi de yine bugün ifade edilen hususlar arasında yer aldı. Türkiye'de yatırım iklimi daha elverişli hale geldikçe, iş ve yatırım yapma süreçleri kolaylaştıkça, bu kazanımlar milletimize, ekonomimize en önemli şekilde yansıyacaktır.

Editör: Elif Erdoğan