HABER:Faruk ÇİDEM
“Organize bir kötülükle karşı karşıyaydık”
Organize bir kötülükle karşı karşıyaydık. Organize bir kötülükle mücadele ediyorduk. Öylesine organize bir kötülük ki bu zincirin bir halkası kopsa kötülük ortaya çıkmayacak. O yüzden buna organize kötülük demiştik.
“Bu zincirde her kurumun payı var”
Bu kötülüğün içinde işletme sahipleri vardı. Belediye, İl Özel İdare, Turizm Bakanlığı yetkilileri vardı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri vardı. Görev yapan valiler de vardı.
Eksikliğin bir tarafından Turizm Bakanlığı var. Bir tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı var. Bir tarafında da bu bölgede görev yapmış valilerle ilgili soruşturma talebimizi incelemek üzere de İçişleri Bakanlığı var. Bu taleplerimizin arkasında olacağız. Takip edeceğiz.
“Turizm Bakanı iki kez soruşturma izni vermeme kararı aldı”
Turizm Bakanlığı ve Turizm Bakanı tüm delillere rağmen soruşturma izni vermeme kararı aldı. Hem de bir kez değil, iki kez soruşturma izni vermeme kararı aldı. Henüz Çalışma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’ndan bir sonuç çıkmadı. Turizm Bakanlığı’nın soruşturma izni vermeme kararında süreç devam ediyor.
“4483 sayılı kanunun amacı suçluyu korumak değildir”
4483 sayılı kanunun amacı suçu ya da suçluyu korumak değildir. Kamu görevlilerini anlamsız ya da dayanaksız ithamlar karşısında hem rencide etmemek hem de dayanaksız iddialarla mahkemeleri meşgul etmemek anlamında getirilmiş bir filtreleme sistemidir. Amacı suçluyu korumak değildir. Suçu da örtbas etmek değildir.
Gelinen noktada 78 canın gittiği, binlerce canımızın yandığı bir olayda hiç kimse buradaki iddiaların hafife alınması gerektiğine değinerek soruşturma izni vermeme kararı veremez.
“Bakan, iki ayrı müfettiş raporuyla aynı içeriği sundu”
Bilirkişi raporunda, savcılık iddianamesinde birinci derece Turizm Bakanlığı sorumludur derken ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kendi alanıyla ilgili soruşturma izni vermeme kararına itiraz edip bakan yardımcısı hakkında soruşturma izni verilmesi için Danıştay 1. Dairesi’ne müracaat ederken, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma izni verilmesi için Turizm Bakanlığı’na müracaat ederken Turizm Bakanı sözde tayin ettiği 2 müfettişle, birincisiyle 25 sayfalık ikincisinde 40 sayfalık ama içeriği tamamen aynı olan rapora dayanarak soruşturma izni vermeme kararı verdi. Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
“İtirazlarımız Danıştay 1. Dairesi’nde devam ediyor”
İtirazlarımız devam ediyor. Danıştay 1. Dairesi’nde itirazlarımız devam ediyor. Netice alacağımızı düşünüyoruz. Bu organize kötülük burada sonuçlanmak zorunda. Bu iyilerle kötülerin mücadelesi.
“Sayın Cumhurbaşkanı çok güzel bir şey söyledi”
Sayın Cumhurbaşkanı Danıştay’ın 157. Yılı konuşmasında hepimiz alkışladık. Çok güzel bir şey söyledi. “Toplumda cezasızlık algısını yıkacağız. Bununla ilgili önlemlerimizi aldık. Yapanın yanına kâr kaldığı algısını toplumdan söküp atacağız” dedi. İşte bu dava bunun tecelligahı olacaktır. Turizm Bakanı’nın engellemelerine rağmen tecelligahı olacaktır.
Bu davadan sonra artık her şey daha farklı olacak Türkiye için. Biz o zaman diyeceğiz ki bizim canlarımız boşuna yanmamış olacak. Bizim çocuklarımız boşuna ölmemiş olacak. Artık Türkiye’de bu davadan sonra inanıyorum ki bu adil yargılama sonunda yüreklere su serpecek, vicdanlara hitap edecek, toplum vicdanında yerini alacak bir karar çıkacaktır.
Hiç tereddütümüz yok. O karar çıktıktan sonra da artık sorumluluk mevkiinde olanlar sorumluluğunun bilinciyle hareket edecektir.
“Para hırsı insanı insanlıktan çıkarıyor”
Gerçekten içeri girince dehşete kapılıyorsunuz. Para hırsının bir insanı ne kadar insanlıktan çıkardığını görüyoruz. Bir aile düşünün ki insan hayatını tamamen ötelemiş. Hiçbir şekilde dikkate almamış yönetim tarzıyla, tamamen para kazanma hırsıyla yapmış olduğu bir organize kötülüğün mimarı olarak yapmış olduğu faaliyet sonucunda geldikleri nokta içler acısı. Bu dava bu insanlara da bir ders olacak. İşletme sahipleri de insan hayatını önceleyen yatırımlar yapacaklar. Ona göre yönetim tarzı geliştireceklerdir.
