17 Aralık soruşturmasına verilen takipsizlik kararı CHP'yi ayağa kaldırdı. Tüm yurtta olduğu gibi Bolu'da da CHP İl Örgütü tarafından adliye önüne siyah çelenk bırakıldı.

17 Aralık Soruşturmasına takipsizlik kararı verilmesine Bolu CHP İl Örgütü de tepki gösterdi. Bu kararı protesto etmek isteyen CHP'liler, Bolu Adliyesi önüne siyah çelenk bıraktı. CHP Milletvekili Tanju Özcan bu çelengi namuslu ve dürüst çalışan hakim ve savcılara değil, hükümetin tetikçiliğini yapanlara bıraktıklarını söyleyerek, Bu karar kesinleşirse, Rıza Zarrab, bakan çocukları ve bazı hükümet yetkilileri TC Devleti'nden bir de tazminat isteyecekler. Hırsızların yüzsüzlüğü ancak bu kadar olabilir” dedi.

CHP Bolu İl Örgütü; İl Başkanları Kazım Karsu, Milletvekili Tanju Özcan, yönetici ve üyeleriyle birlikte 17 Aralık soruşturmasına verilen kararı protesto etti. Anıt Park'ta toplanan CHP'liler, Bolu Adliyesi'ne yürüyerek, Adliye'ye siyah çelenk bıraktı.

CHP İl Başkanı Kazım Karsu, olayın kamuoyunda duyulur duyulmaz, hükümet olmanın verdiği güç ve imkanlarla yasaları hiçe sayarak olayın üzerini kapatmaya çalıştığını söyledi. Karsu şöyle konuştu:

“CHP BU DOSYALARI HER ZAMAN TAKİP EDECEK”

“Bilindiği gibi, 17 Aralık soruşturması adıyla anılan ve hükümeti sarsan Rüşvet Skandalı'ndan, bir dizi ihbarla başlayıp, 17 Aralık 2013 günü Cumhuriyet Savcısı'nın gözaltı talimatları ve ilgili mahkemelerin arama kararlarının yerine getirilmesi ile haberdar olmuştuk. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele ve Mali Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gerçekleştirilen, aralarında iş adamları, bürokratlar, banka müdürü, çeşitli düzeyde kamu görevlileri, 4 bakan ile 3 bakan çocuğunun olduğu kişiler hakkında "rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık" suçlarını işledikleri iddiasıyla soruşturma yürütülmeye başlanmıştı. Bu olay kamuoyunda duyulur duyulmaz, hükümet olmanın verdiği güç ve imkanlarla yasalar hiçe sayılarak olayın üzeri kapatılmaya çalışılmış, olayın daha üst kademelere sirayet etmesi engellenmiştir. Soruşturmayı yürüten polis ve adliye mensupları görevden alınmış ve yerlerine hükümete yakın olduğu düşünülen kişiler atanmıştır. Böylece soruşturmaların ilerlemesi engellenmiş ve sürecin sonunda gözaltına alınan bütün şüpheliler serbest bırakılmış, son olarak da dosya tamamen sıfırlanmıştır.

Hükümet, bu operasyonu gerçekleştiren ve paralel yapı” olarak nitelendirdiği polis ve yargı mensupları ile Ergenekon, Balyoz gibi operasyonları birlikte gerçekleştirmiş; bu operasyonlar sırasında cumhuriyetin değerleri ve ilkelerinden yana tavır alan kişileri zindanlara atıp, birçoğunun da hayatına kastederken işbirliği yapmışlardır. Bugün hükümetin bu yapıdan yeni haberi olmuş gibi davranması kesinlikle samimi değil, somut delillere dayalı kendilerine yönelik yolsuzluk iddialarının üzerini örtmek için yapılan siyasi bir oyundur. Hükümet gerçekleri ülke insanının gözlerinden kaçırmak için yine mağduru oynamakta ve gerçekleri yansıtan tüm medya kurum ve mensuplarına karşı büyük bir baskı kurmaktadır. Bu baskı öyle bir noktaya gelmiştir ki sosyal medyanın kontrol altına alınmasına yönelik kanunlar hükümet tarafından hızla çıkarılmaktadır. Aynı zamanda bu konuları dile getirenlere karşı linç kampanyaları sürdürülmektedir. Başta yolsuzluk iddialarının sıfırlanması olmak üzere, yargı bağımsızlığına karşı hükümet tarafından gerçekleştirilen tüm baskı ve operasyonları protesto etmek için CHP Bolu Örgütü olarak burada toplanmış bulunmaktayız. AKP'nin güdümünde hareket eden, bağımsızlığını kaybetmiş yargı sistemi ve yandaş savcılar 17 Aralık operasyonu ile ilgili takipsizlik kararı verebilir ama CHP bu dosyaları her zeminde takip edecektir”

CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan CHP olarak biz bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurduk, parlamenter sistemi ve kuvvetler ayrılığını bu ülkeye biz getirdik. Bunu savunmak herkesten önce bizim görevimiz” dedi. Özcan şöyle devam etti.

“BU ÇELENK TETİKÇİLERE”

“Türkiye'de aynı saatte bütün adliyelere CHP örgütleri tarafından siyah çelenk bırakılıyor. Biz bu siyah çelengi yargıya atfetmiyoruz. Namuslu, dürüst hakim ve savcılara atfetmiyoruz. Bizim bu siyah çelengi ne için koyduğumuz belli. 17 Aralık ve 52 Aralık'ta Türkiye'yi derinden sarsan ve bir hükümetin yönettiği devleti soyduğunun tespiti olan soruşturma dosyaları apar topar kapatıldı. Ancak milletimiz şunu unutmadı. O yandaşların kasalarından çıkan milyonlarda dolar, milyonlarca Euro, milyonlarca TL'yi asla unutmadı. Bu paraların hangi yolla bunların kasalarına girdiğini asla unutmadı. Öyle bir savcı düşünün ki apar topar hükümetin emriyle bağımsız olması gereken yargıyı temsil eden bir savcı, hükümetin emriyle rüşvet olarak verilen paraları hediye olarak değerlendiriyor. Öyle bir hal aldı ki ülkemiz artık rüşvet suç olmaktan çıktı, hediye olarak makbul bir olay değerlendirilmeye başlandı.

“BUNLAR, DEVLET'TEN BİR DE TAZMİNAT İSTEYECEKLER”

Şunu unutmasınlar evet Türkiye'de yasama, yargı, yürütme ayrı güçler. Ancak yargının, yürütmeyi denetlemesi gereken yargının birilerinin bir şeyler yürütmesine alet edilmesine biz izin vermeyeceğiz. CHP olarak biz bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurduk, parlamenter sistemi ve kuvvetler ayrılığını bu ülkeye biz getirdik. Bunu savunmak herkesten önce bizim görevimiz. Türkiye'deki yolsuzlukların ne aşamaya geldiğini yargının buna nasıl alet edildiğini kamuoyunun dikkatine sunma için bu siyah çelengi bırakıyoruz. Bu siyah çelenk hak edenlere bırakıldı. Sözümüz hükümetim emrinde tetikçilik yapanlara. Bugüne kadar yolsuzluk konusunda suçüstü yakalanmış olan insanlara hediye kabul ediliyor, bunlar hakkında soruşturma yapan savcılara meslekten ihraç isteniyor. Yarın bir gün bu karar kesinleşirse de bu Rıza Zarrab, bakan çocukları ve bazı hükümet yetkilileri TC Devleti'nden bir de tazminat isteyecekler. Hırsızların yüzsüzlüğü ancak bu kadar olabilir”