Bolu Fenerbahçeliler Derneği’nden Eğitime ve Spora Katkı
Bolu Fenerbahçeliler Derneği’nden Eğitime ve Spora Katkı
İçeriği Görüntüle

Bandırmaspor ve Amedspor dönemlerinde aldığı süreler, inişli çıkışlı grafiği ve süreklilik sorunu, Boluspor camiasında ister istemez bir tereddüt yarattı. Açık konuşalım: Kimse sezon başında Doğan Can’ı takımın omurgası olarak hayal etmiyordu. Daha çok “rotasyonu genişletir”, “belki katkı verir” gözüyle bakılan bir transferdi. Ancak futbol bazen kağıt üzerindeki tüm ön kabulleri yerle bir eder; Doğan Can Davas da bunu yaptı.
Trendyol 1. Lig gibi sert, temaslı ve hata affetmeyen bir ligde 19 haftada toplanan 29 puanın mimarlarına bakıldığında, Doğan Can’ın adı yazılmadan yapılan her değerlendirme eksik kalır. Çünkü Boluspor’un attığı 36 golün yarısında doğrudan pay sahibi olmak, tesadüf ya da geçici bir form grafiği değildir. Bu, net bir şekilde “oyunun merkezinde olmak” demektir. Gol atmak önemlidir ama bu ligde asıl mesele oyuna etki edebilmektir. Doğan Can bunu başardı.
Top tekniği, ilk kontrolü ve dar alanda çözüm üretme becerisiyle rakip orta sahalar için ciddi bir baş ağrısına dönüştü. Özellikle Hasani ile kurduğu uyum, Boluspor’un hücum varyasyonlarını tekdüzelikten kurtardı. Doğan Can yalnızca son vuruş yapan bir oyuncu değil; oyunu hızlandıran, yön değiştiren, rakip savunmanın dengesini bozan bir futbol aklı ortaya koydu. 7 asist, bu takım yapısı içinde yüksek bir futbol zekâsının göstergesidir.
Ancak burada asıl altı çizilmesi gereken nokta şu: Doğan Can Davas sadece skor tabelasında görünen bir oyuncu olmadı. Mücadelesi, geri dönüşleri, ikili mücadelelerden kaçmaması ve formayı sahiplenişiyle tribünle bağ kurdu. Bu ligde taraftar “iyi futbolu” sever ama daha çok samimiyeti alkışlar. Doğan Can’ın alkış almasının sebebi tam olarak budur. Sahada rol çalmaya çalışan değil, sorumluluk alan bir oyuncu profili çizdi.
Elbette her şey kusursuz mu? Hayır. İki sarı kartla ilk yarıyı kapatması, zaman zaman hırsını kontrol etmekte zorlandığını gösteriyor. Ancak bu durum, disiplinsizlikten çok oyunun içinde olma isteğinin bir sonucu. Bu da doğru yönlendirme ile avantaja çevrilebilir. Zaten Boluspor’un bu sezon en çok süre alan oyuncularından biri olması, teknik heyetin ona duyduğu güvenin açık göstergesi.
Sonuç olarak Doğan Can Davas, bu sezon Boluspor’da “beklentiyi aşan” değil, beklentiyi yeniden tanımlayan bir performans ortaya koydu. Geldiğinde soru işaretiydi, bugün vazgeçilmez. Sezon başında kenara not düşülen bir isimken, ilk yarı sonunda takımın hücum aklını temsil eden oyunculardan biri haline geldi. Bu kolay bir dönüşüm değildir.
Kısaca söylemek gerekirse: Doğan Can Davas, Boluspor formasıyla sadece top oynamadı; aidiyet gösterdi, sorumluluk aldı ve bu ligin altını üstüne getirebileceğini kanıtladı. Eğer bu çizgi korunur ve üzerine koyarsa, sezon sonunda “iyi bir transfer” değil, sezonun kırılma hamlesi olarak anılacaktır.

Muhabir: Elif ERDOĞAN