BAİBÜ’deki bina raporu tartışma yarattı

Sendika, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi binasının tahliyesine neden olan raporla ilgili de rektörlüğü eleştirdi.

Açıklamada, fakülte binasından alınan karot örnekleri sonrası çökme riski nedeniyle tahliye kararı verildiği ancak bu süreçte üniversite yönetiminin sessiz kaldığı belirtildi.

“Rektörlük tarafından değil, Yapı İşleri Daire Başkanlığı tarafından gönderilen raporla tahliye kararı alınmıştır. Bölümler plansız şekilde farklı fakültelere dağıtılmıştır. Çökme riski bulunan binalar için alınan karar yerinde olsa da Eğitim ve Fen Edebiyat Fakülteleriyle ilgili hiçbir çalışma yapılmamıştır.”

“Afiliasyon sonrası hastane kapasitesi iki katına çıktı”

Eğitim Sen, Üniversite Hastanesi’nin Sağlık Bakanlığı ile yapılan afiliasyon (birlikte kullanım) protokolü sonrası kapasitesinin iki katına çıkarılmasının da risk oluşturduğunu belirtti.

“250 yataklı kapasite iki katına çıkarılmış, yeni poliklinikler açılmış ve proje dışına çıkılmıştır. Bu durum hem fiziksel yapıya hem de hastaların güvenliğine zarar vermektedir.”

“Rektörlük sessiz kalamaz”

Sendika, üniversite yönetimini sürece dair kamuoyuna açıklama yapmaya çağırdı.

“İİBF binasının geleceği, diğer fakültelerle ilgili planlamalar ve binaların güvenilirliği konusunda rektörlük acilen açıklama yapmalıdır. Olası bir depremde yaşanacak can kaybından BAİBÜ yönetimi ve buna göz yuman yetkililer sorumlu olacaktır.”

Balkonda düşen genç avukat kurtarılmadı
Balkonda düşen genç avukat kurtarılmadı
İçeriği Görüntüle

“YÖK kapatılmalı, rektörleri üniversiteler seçmeli”

Eğitim Sen, üniversitelerin demokratikleşmesi için Yükseköğretim Kurulu’nun kapatılması gerektiğini savundu.

Açıklamada, rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından atanmasının üniversitelerin özerkliğini ortadan kaldırdığı vurgulandı:

“Rektörler, üniversite bileşenlerinin ortak iradesiyle seçilen kurullar eliyle belirlenmelidir.”

“Laik, bilimsel ve demokratik üniversite için mücadele edeceğiz”

Eğitim Sen Bolu Şubesi, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:

“Üniversitelerde keyfi yönetim anlayışının son bulması, dini cemaatlerle işbirliğine son verilmesi, liyakat esasının gözetilmesi ve akademik özgürlüklerin güvence altına alınması gerekir.

Bizler, üniversitelerin niteliksizleştirilmesine ve piyasalaştırılmasına karşı insan, toplum ve doğa yararına üniversiteyi savunmaya devam edeceğiz.”

Muhabir: Faruk Çidem