Bolu’da, 21 Ocak tarihinde gerçekleşen Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel yangınında 36’sı çocuk 78 kişi hayatını kaybetti. Yaşanan facianın ardından 19’u tutuklu 38 kişinin 7 Temmuz’da ilk kez hakim karşısına çıktı. 10 süren duruşmanın ikinci celsesi 22 Eylül’e ertelendi.

MÜTALAA AÇIKLANDI

78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangın faciasına ilişkin davada esas hakkında mütalaa hazırlandı.

Savcılık, tutuklu sanıklar Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül, otelin yönetim kurulu üyesi ve Ergül’ün damadı Emir Aras, Gazelle Otel Müdürü Ahmet Demir, Grand Kartal Muhasebe Müdür Kadir Özdemir, Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve İtfaiye Eri İrfan Acar hakkında 78 kişiyi olası kastla öldürmekten, 35 kişiyi de olası kastla kasten yaralama suçundan cezalandırılmalarını talep etti.

Bolu İl Özel İdaresi personeli olan sanıklar Sırrı Köstereli, Bünyamin Bal, Yeliz Erdoğan ve Mehmet Özel’in denetimlerde dikkatsiz ve tedbirsiz davrandıkları gerekçesiyle bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırılmaları istendi.

Savcılık mütalaasında geri kalan sanıkların da bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırılmaları istendi.

“ACELEYLE VERİLEN İDDİANAMEYİ DOĞRU BULMUYORUM”

Otomobilin çarptığı traktör sürücüsü hayatını kaybetti
Otomobilin çarptığı traktör sürücüsü hayatını kaybetti
İçeriği Görüntüle

Yangında ailesinden 8 kişiyi kaybeden avukat Yüksel Gültekin, mütalaayla ve dava süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Avukat Yüksel Gültekin, tüm faillerin yargı önüne çıkmadan verilecek kararı adil bulmadığını ifade ederek, “İkinci celse iddianamenin, ara kararların bazıları yerine getirilmeden, özellikle bir kısmı basına yansıyan kişilerin görüşme kayıtlarının mahkemede tartışılmadan, aceleyle verilen ikinci celse iddianameyi doğru bulmuyorum. Biz burada hızlı bir karar beklemiyoruz. Adil bir karar bekliyoruz. Savcılığı anlamak mümkün değil. İkinci duruşmada iddianame verecek kadar süratli hareket eden savcılık maalesef 2,5 aydır Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 3 personeli ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 1 personeliyle ilgili verilen yargılanabilir kararından sonra hiçbir adım atmamışlardır. Davayla ilgili alelusul bir karar verilsin, kamuoyundan düşsün ve diğerleri de unutulsun yaklaşımı söz konusuysa, 78 kişinin canımızın katline sebep olan tüm failler yargı önüne çıkmadan biz susmayız, susturulamayız. Tüm failler yargı önüne çıkmadan ben verilecek bir kararın adil olacağına inanmam. Bu acele niye. Daha ikinci mahkeme görülmedi. Daha dinlenecek tanıklar var. Yerine getirilecek ara kararlar var. Telefon çözümlemeleri yapılmadı. Bu hususa dikkat çekmek istiyorum” dedi.

“BİLİNÇLİ TAKSİR DEĞİL OLASI KAST BEKLİYORUM”

Gültekin, Özel İdare personeli ve diğer sanıkların bilinçli taksirden değil olası kasttan cezalandırılmaları gerektiğini belirterek, “Bu tür topluma örnek olacak kararlarda mahkemenin her ne kadar savcı iddianamesinde özellikle Özel İdare personeliyle ilgili “bilinçli taksir” talep ettiyse de ben burada “olası kasttan” ceza verileceğine 35 yıllık bir hukukçu olarak kalbimle inanıyorum. Ortada müthiş şekilde ihmal yada kast var. Bu ihmali biz kast olarak değerlendirmeyeceğiz de ne olarak değerlendireceğiz. Ne taksiri? Hukuki anlamda taksir, yapılan fiilin sonuçlarını öngörmemektir. Burada göz göre göre cinayet gelmiş. Burada kesinlikle bir kast söz konusudur. İl Özel İdare personeli hakkında da her ne kadar bilinçli taksirden ceza talep etmişse de olası kasttan hüküm verileceğine inanıyorum. Mütalaayı asla yeterli bulmuyorum. Çok alelacele verilmiş bir mütalaa olarak değerlendiriyorum. Eksik kalan hususların da bu mahkemede değerlendirileceğine inanıyorum. Ben 35 yıllık hukukçu olarak bilinçli taksir talep edilen diğer fertlerin tamamının da olası kasttan ceza alacağı inancımı sürdürüyorum” şeklinde konuştu.

Yargılananların tamamının olası kasttan cezalandırılmalarının örnek bir karar olacağını kaydeden Gültekin, “Mahkeme, netice olarak tüm deliller toplandı, faillerin 78 canı zincirleme suç örgütü şeklinde yaktıklarına kanaat getirip, hepsini de olası kasttan cezalandırması şeklinde bir karar çıkarsa bu ailelerin yüreğine su serper. Kamuoyunun beklentisini karşılar ve örnek bir karar olur. Ama iddianameye göre verilecek kararın biz adil olacağını düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Faruk Çidem