Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı büyük önder, Mustafa Kemal Atatürk'ün 84 yıl önce aramızdan ayrılışının yıldönümünde, Türk milleti olarak onu minnetle, rahmetle, özlemle ve saygıyla anıyoruz.
Aramızdan ayrılışının üzerinden 84 yıl geçmesine rağmen engin düşünce ve icraatlarının değeri her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. İlke ve devrimlerinin ölümsüzlüğü daha anlaşılmaktadır.
Atatürk'ün en büyük özelliği; sadece yaşadığı zaman ülkesini düşünmekle kalmayıp, öldükten sonra da ülkesinin içine düşebileceği durumları, hatta bu günleri çok net görerek; bu problemlere çare olacak güncel, çözümsel ve geçerli önerileri de yazarak bırakmış olmasıdır.
''Çocukluğumda elime geçen iki kuruştan birini kitaplara vermeseydim, bugün yapabildiğim işlerden hiçbirini yapamazdım'' diyen Atatürk; 35 yaşında General 40 yaşında Başkomutan, 42 yaşında Cumhurbaşkanı, 48 yaşında Türk alfabesini yürürlüğe koyup 53 yaşında Nutuk'u yazan kişi olarak tarihe geçti.
Atatürk yaptıklarını mucizeyle değil; okuduğu kitaplarla açıklamaktadır. Onu sevgiyle ve bilinçle anlayarak öğrenme zamanıdır. Onu kuru kuruya anarak değil, anlayarak sadece özleyerek değil fikir ve düşüncelerini özümseyerek; sadece yakamızda değil, fikir ve eylemlerimizde taşımanın zamanıdır.
Yetkiyi makam için değil, görev için, isteyerek ulusun hizmetinde ömrünü verdi.
Cephede vakit buldukça kitap okumuştur. Muharebe alanlarında cephane sandıkları içinde kitapları çadırına taşımıştır.
ABD'de ''Kongre kitaplığında'' hakkında yazılan kitapların 5000 adet olduğu gerçektir. Bu kitaplar bütün yabancı dillere çevrilmiştir. Hangi devletin bir büyüğü için bu kadar çok kitap yazılmıştır?
Bugün 5 kıtada, dünya devletlerinden 35 (otuz beş)'inde; Gazi Mustafa Kemal ATAÜRÜK'ÜN heykelleri mevcuttur ve bu heykellerin altında Dünya barışı, Yurt savunması, Kahramanlık gibi veciz sözleri dünya liderleri tarafından örnek alınmaktadır.
10 Kasımlar; bu ülke için yaptıklarımızın ve yapacaklarımızın raporlarının verildiği hesap verme günleri olmalıdır.
Atatürk tabu veya put değildir. O, olayların gelişmesi ile bu milletin bağrından doğmuş bir hakikat adamıdır.
O, bir ulusun yok olma felaketini, var olma saadetine çeviren kahramandır.
demiştir.
Atatürk eğitimle beraber, ülke içinde yaşayan tüm insanları kişisel çıkarları dışında birlik ve beraberlik içinde kucaklayarak, bu başarıları elde etmiştir.
Maalesef siyasi çıkarlar uğruna Atatürk'ten uzaklaşmalar ve uzaklaştırmalar, emperyalist ülkelerin işine gelmektedir.
Düşmanın taktiği her zaman ''Böl, parçala, yok et'' tir. Ben ülkem adına bu durumları gördükçe çok ama çok üzülüyorum
Büyük Atatürk; her geçen gün yokluğunla daha da büyüdüğünün farkındayız. Sonsuza kadar Türk Milletinin kalbinde yaşayacak ve yaşatılacaksın.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, büyük devlet adamı, büyük asker, büyük lider ''olmasaydın olmazdık'' Rahat uyu Atam huzur içinde yat.
Ahmet Şerafettin YAMANER Em.P.Kd.Bnb.
TESUD Bolu Şube Başkanı Kıbrıs Barış Harekâtı Gazisi