Ekvador’un Amazon yağmur ormanlarının derinliklerinde, Waorani kabilesinin 145 kişilik Bameno topluluğu, doğayla uyumlu bir yaşam sürdürüyor.

Yasuni Milli Parkı’nda, Shiripuno ve Cononaco nehirleri boyunca kanoyla ulaşılan bu izole yerleşim, biyolojik çeşitliliğiyle bilinen bir ekosistemin parçası.

AA foto muhabiri Özge Elif Kızıl, 6 gün boyunca Bameno’nun geleneksel yaşamını, kültürünü ve modern dünyanın etkilerini belgeledi.

Waorani kabilesi, Ekvador’un yerli halkları arasında dış dünyayla en son temas kuranlardan biri. 1958’deki ilk ciddi temas, “Wao” dilini konuşan bu avcı-toplayıcı halkın hayatını değiştirdi.

Modern topluma entegrasyon çabalarına direnen bazı topluluklar ormanın derinliklerine çekildi. Günümüzde iletişim kurulmamış üç alt topluluk, petrol şirketlerinin faaliyetleri nedeniyle daha iç bölgelere göç ediyor.

Bameno gibi son temas kurulan topluluklar, geleneksel yaşamı sürdürmeye devam ediyor. 1970’lerde Waorani toprakları tanınsa da, petrol, kerestecilik ve madencilik faaliyetleri bu alanları tehdit ediyor.

Bameno, jaguar, dev su samuru, tapir, tukan, maymun türleri, mavi kelebekler, amfibiler ve sürüngenlere ev sahipliği yapan Yasuni Milli Parkı’nda yer alıyor. Ancak bu zengin ekosistem, dış dünyadan gelen çevresel baskılarla tehlike altında.

Kapok ağaçları, Waorani için kutsal kabul ediliyor ve ataların ruhlarını taşıyan manevi köprüler olarak görülüyor. Bu ağaçlara zarar vermek, hem çevresel hem de manevi bir kayıp sayılıyor.
`;

Bameno topluluğu, mızrak ve zehirli ok borularıyla avcılık yapıyor. Av öncesi ve sonrası yapılan törenler, doğadan alınanın bir parçasını doğaya iade etme inancını yansıtıyor.

Zehirli bitki karışımlarıyla hazırlanan oklar, hayvanları anında paralize ediyor. Kabile üyeleri, hayvan seslerini taklit ederek veya yapraklarla ses çıkararak avlarını çekiyor.
`;

Ayaklarına batan cisimleri pirana dişleriyle çıkaran Bamenolular, doğayla derin bir bağ kuruyor. Giyimde erkekler doğal liflerden örtüler, kadınlar bitki liflerinden etek benzeri parçalar kullanıyor.

Vücut boyaları, boncuk kolyeler ve kuş tüyü süslemeler, kültürel kimliği ifade ediyor. Ancak gençler, modern kıyafetlere yönelerek geleneksel giysileri daha az tercih ediyor.
`;

Bameno, GPS sinyalinin bile kesildiği izole bir bölgede yer alıyor. Amazon Frontlines desteğiyle kurulan güneş enerjili elektrik sistemi ve okul binası, topluluğun sınırlı modern olanakları.

Gönüllü öğretmenler, üç aylık periyotlarla çocuklara İspanyolca ve İngilizce öğretiyor, ancak Waorani dili ve kültürü eğitimde korunmaya çalışılıyor. Sağlık hizmetlerine erişim kısıtlı; gönüllü doktorlar yılda bir kez sağlık taraması yapıyor.
`;

Bameno’nun lideri Penti Baihua, Waorani halklarını birleştirerek topraklarını korumak için mücadele veriyor. Petrol şirketlerine karşı ulusal ve uluslararası toplantılar düzenleyen Baihua, sürdürülebilir turizmle kültürel değerleri koruma çabasında. 1987’de başlayan turizm, gelirin eşit dağıtıldığı bir sistemle topluluğa destek sağlıyor.

Baihua, “Biz ormanı savunmazsak kimse savunmaz. Burada sadece ağaçlar değil, ruhlarımız ve çocuklarımızın geleceği var,” diyor.
`;

Amazon’daki yasa dışı altın madenciliği ve kereste kaçakçılığına dikkat çeken lider, petrol endüstrisinin kültürlerini ve milli parkı yok edebileceği uyarısında bulunuyor.

1985’te İspanyolca öğrenen ve 1986’da Bameno’ya yerleşen Baihua, atalarının topraklarının gerçek sahibi olduğunu vurguluyor.
`;

Kovid-19 salgınında devlet baskısıyla aşı olan topluluk, ciddi hastalıklarda 15 saatlik kano yolculuğu veya yüksek maliyetli uçaklarla hastaneye ulaşabiliyor.

İşlenmiş gıdalar ve çevre kirliliği, yaşam sürelerini 130 yıldan 80’e düşürmüş durumda.
`;

Bameno topluluğu, tropik papağanlar, evcilleştirilmiş örümcek maymunlar ve köpeklerle çevrili bir yaşam sürüyor.

Modern dünyanın baskılarına rağmen, Waoraniler doğayla uyumlu geleneklerini ve kimliklerini koruma kararlılığında.
`;
