HABER: Bülent VELİOĞLU

Bolu’da, geçtiğimiz aylarda bir araya gelen Alevi yurttaşların siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ederek gündeme getirdikleri Cem Evi’nde son aşmaya gelindi. Yapılan çalışmalar sonucunda Cem Evi’nin Alpağut mahallesinde inşa edilmesine karar verildi. Alınan kararın ardından Alpağut mahallesi muhtarı Sema Bostancı, Cem Evi yapılması planlanan alanın mezarlıklara yakın olduğu gerekçesiyle İmar Komisyonu’na itiraz dilekçesi verdi. Komisyon Bostancı’nın itirazını reddederek konuyu oy çokluğuyla Belediye Meclis toplantısına taşıdı. Alpağut mahallesine Cem Evi’nin yapılması mecliste yapılan oylamada yine oy çokluğuyla kabul edildi.

BU MEMLEKETTE NEDEN BİR CEM EVİ YAPILMASIN?”

Meclis toplantısının dilek ve temenniler bölümünde söz alan CHP Meclis üyesin Naci Parlak, muhtar Bostancı’nın itirazıyla ilgili yaptığı konuşmada, “Burada yapılacak olan Cem Evi’ne muhtarın neden karşı çıktığı aslında çok merak ediyorum. Burada iyi niyet sezmiyorum. Benim eşim alevi. Ben yıllardır alevilerin içinde yaşıyorum. Cem Evleri’nde neler yaptıklarını çok iyi biliyorum. Hatta Cem Evi’nde hizmet bile ettim. Cem Ev’inde sazlı sözlü bir şey yok. Sadece bazen semah yapıyorlar o da çok sessiz bir şekilde yapılıyor. Abartacak şeyler yok. Cem evlerinde genelde cenaze sonrası aş denilen bir yemek veriliyor. Bu zaman içerisinde de biz nasıl camide imamlarımız Kuran okuyorsa onlar da dua ediyorlar. Onların dedesi var. Kuran’dan ayetleri, sureleri okuyor. Ama muhtarın neden karşı çıktığını çok merak ediyorum. Bu konuda çok üzüldüm. Ben sünniyim. Ama buna rağmen Nakşibendi tarikatında tef ile zikir çekiliyorsa onlar da semah yapıyorlar. Yani bu memlekette neden bir cem evi yapılmasın? Kilise de yapılabilir. Herkesin kendi inanç özgürlüğü. Allah’la arasında olan bir şey” dedi.

“SÜNNİ TOPLUMA ANLATILAN SAÇMA ŞEYLER VAR”

Parlak’ın konuşmasının ardından Başkan Özcan, “Çok hassas bir konu. Kelimeleri de seçerek kullanmaya çalışıyorum. Şimdiye kadar maalesef bizim sünni topluma anlatılan saçma sapan şeyler var. Öyle kötü dezenformasyon var ki Anadolu’da, onların da kendi kimliklerini gizlemek zorunda kalmaları tanınmalarını zorlaştırdı. Ben üniversiteye gidene kadar Cem Evi görmemiştim. İlk kez üniversitede Mamak Cem Evi’ne gittim. Camilerdeki hoca yerine Cem Evi’nde dede doğruluktan, güzellikten, eline beline diline sahip çıkmaktan bahsediyor. Ayetler okuyor. Tek fark kadınlarla erkekler aynı yerde dedeyi dinliyorlar. İnsan nasıl doğacağına kendisi karar veremiyor” diye konuştu.

“SİNİR UÇLARINA DOKUNMAMAK LAZIM”

Konuyla ilgili çekinceleri olduğunu dile getiren AK Parti meclis üyesi Semih Dimicioğlu, “konu çok hassas. Benim en yakın arkadaşım alevi. Onun işini ve davranışlarını gördükçe kendimi sorguluyorum. O kadar saygı duyuyorum. Ama bu konu çok hassas. Öyle bir yer bulalım ki hatta merkeze de yakın olsun. Bazı hassas noktaları göz önüne almalıyız. Aldığımız bu karardan dolayı ileride bir kargaşa çıkmasın. Ben Mamak’ta büyüdüm. Orada çok ciddi olaylar oldu. Burada herkesin rahatça ibadet yapabileceği ortamlar bulalım. Söylemek istediğim bu. Sinir uçlarına dokunmamak lazım. Tüm dinlere saygı duyuyorum. Hristiyanların bile küçük bir ibadet yerinin olması beni rahatsız etmez” ifadelerini kullandı.


 

Editör: Berfin MUTLU