<div><strong> </strong></div> <div><strong>Yöresel El Sanatları Ar-Ge ve Kalkındırma Derneği (YÖRELSAN) Başkanı İsmail Kurt, Anadolu kadınlarının el emeği göz nuru ürünlerini her ilde satabilmek için kapı kapı dolaşıyor.</strong></div> <div>Düzce depreminden önce yaşadığı olayın etkisiyle proje geliştiren ve 7 yıldır projesini hayata geçirmek için çalışan YÖRELSAN Başkanı İsmail Kurt, şimdiye kadar 4 bakanlığa projesini anlattığını söyledi. Türkiye'de unutulan el sanatları ürünlerini yeniden hayata döndürmek için çaba harcadıklarını belirten Kurt, amaçlarının, evde boş oturan kadınları ekonomiye kazandırmak olduğunu söyledi.</div> <div>İlk defa Bolu Highway Alışveriş Merkezi'nin kendilerine yardım ettiğini belirten Dernek Başkanı Kurt, "Buraya gelen adalet bakanımızla görüştük. Türkiye'de 34 ceza infaz kurumunda el sanatları eğiitimi verilmektedir. Ama onlar da yaptıkları ürünleri satmakta zorlanıyor. Derneğimizin kuruluşu 7 yıl oldu. Düzce'de kuruldu dernek. Bizim 380 üyemiz var. Sadece üyelerimiz değil, yöresel ürün yapan ve satmak isteyen herkes bize ulaşabilir." dedi.</div> <div>Düzce depreminden önce bir kız çocuğunun yaptığı ürünü satmak için mağazalarına geldiğini ve ardından, aynı şekilde 25 kişinin gelmesiyle bu işe başladığını belirten İsmail Kurt, Türkiye'nin bir çok ilinde ve ilçesinde araştırma yaptığını söyledi. İsmail Kurt, şöyle dedi:</div> <div>"Amacımız, bu proje ile bu ürünleri tanıtmak ve pazarlamak. Türkiye'nin her ilinde ve nüfusu 100 bini geçen ilçelerde profesyonel mağazalar zinciri oluşturmamız lazım. Bunu kurmadığımız zaman el sanatlarında başarılı olmamız mümkün değil. Bir ilde el sanatları mağazası kurulduğu zaman, o ildeki insanlar 81 ilin ürünü o mağazada olacağı için bütün ürünler ve kültürler tanınacak. Böylece hem satışlar artacak hem de daha çok kırsal kesimdeki kadınların, fiziki engelli kadınların, becerikli ama yaptığı ürünü pazarlayamayan kadınların, cezaevinde mahkumların yaptığı ürünler nedeniyle kültürel, ekenomik kalkınma projesi olarak nitelendiriliyorum. En büyük sıkıntımız yer sıkıntısı. Bir çok ilde boş vakıf binaları var. Proje başladıktan 1-2 yıl sonra kendi kirasını çıkarmaya başlayacaktır. Ama bir kaç yıl devlet desteği gerekiyor. Bizim paraya ihtiyacımız yok. Mikro kredilerle kadınlarımıza destek büyük. Kadınlarımız üretiyorlar ama satamıyorlar. Eğitim olarak bir sorun yok. Ama eğitime rağmen hala unutulmuş el sanatları diyorsak burada bir eksiklik var dedik. İşte bu profesyonel mağazacılık sistemimiz olmadığı için biz bu işe koyulduk. Paraya da ihtiyacımız yok. Sadece mağazalara ihtiyacımız var. Bu mağazalar bize sağlanırsa en az 100 bin kişi bu işten ekmek yer. Yapılan ürünlerin bedelleri ürünü yapan kadınlara verilecektir. Ürün bedelini de kadınlar belirliyor."</div>