Vefatının 40. Yılında Nurettin Topçu'yu anmak ve anlamak için yeni öğrencileri ve dostları Bolu'da buluştu. Prof. Dr. Sami Güçlü'nün koordinatörlüğünde başlayan ve üç yıldır devam eden okuma programı çerçevesinde, Bolu, Sakarya ve Kocaeli okuma gruplarından Nurettin Topçu kitaplarını okuyan öğrenciler, onun öğrencileri ve dostları, vefatının 40. yılında kendisini rahmetle anmak ve düşüncelerini daha iyi anlamak için Bolu'da bir araya geldiler. Kuran-ı Kerim Tilaveti ile başlayan açılış programına Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, A.İ.B.Ü. Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Açılış programında ilk konuşmayı yapan Prof. Dr. Sami Güçlü; Yaşasaydı ve böyle bir toplantının olduğunu bilseydi çok memnun olurdu. 2015 yılında üniversite öğrencilerinin içerisinde 18 öğrenci 3 aylık dönemde Nurettin Topçu'yu anlamaya çalışıyorlar. Onun toplam 21 kitabının içerisinde 12'sini seçip okumuşlar. Sonunda Nurettin Topçu'nun temel düşüncelerinin ana kitabı olan 6 kitaba indirerek her birisi bu kitaplardan birisini daha çok çalışmayı ve anlatmayı hedef alarak bir araya gelmiş. 10 yıllık aradan sonra Üniversiteye tekrar döndüm. Çok büyük bir özleme dönüşünce biraz farklı şeyler yapmak ihtiyacını düşünerek geldim. Geldiğim ilk gün Sakarya'ya öğrenci kulüplerinin içerisinde istikameti belli olan kim var deyince bana yeni dönemde teşkilatlanmaya çalışan Milli Türk Talebe Birliği'nin kuruluş halinde olduğundan bahsettiler. İlk akşam toplanın geliyorum dedim ve 3 yıl oldu. Orda başlayan çalışma Kocaeli' ye sonra Bolu'ya yansıdı. Sonra Yalova'ya ve başka yerlerde yansıdı. “Öğrencilerimiz acısından bir dönüm noktası olacak” Güçlü, 2 günlük süre içerisinde seçtiğimiz 6 kitabı ilk önce onu anlama gayreti gösteren öğrencilerimiz düşüncelerini söyleyecekler ve anladıklarını aktaracaklar. Hocaları onları dinleyecek. Sorular soracak. Sonrada onlar eksik kalan yerleri tamamlayacaklar ve yol gösterecekler. Bu 6 kitap da tamamlanmış olacak. Böylece yeniden bir metot gibi adeta bir deneme de ortaya çıkacak. Çok değerli bir insanı anlamak için bu şekilde bir gayretin de bir ödülü olacak. İnşallah buradan verimli bir sonuç çıkmasını bekliyoruz. Ama şu kesin öğrencilerimiz acısından bir dönüm noktası olacak. Hepimizin dönüm noktaları vardır. Bazısı bir öğretmenin elini çocuğun omzuna koyduğu andır. Bazısı sen şunu yap dediği andır. Belki bunların içerisinde de, bazıları için bu toplantı olacaktır. Kendilerine ben teşekkür ediyorum. Ayrıca Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'da teşekkür ediyorum. Bu toplantıyı burada yapmamıza vesile olduğu için. Burada yaptığımız etkinliklerde bize destek veren Üniversite Rektörümüz Prof. Dr. Hayri Çoşkun'a da teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “Ülkemizin geleceği için iyi yetişmiş insana ihtiyaç var” Daha sonra kürsüye çıkan Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ise, Böyle kültürel bir faaliyete başlanması çok özel bir çalışma. Belki eşi benzeri olmayan bir çalışma. Bu çalışmayı sürdüren gençlerimizi kutluyorum. İnsanlar doğar yaşar ölür giderler. Bazı insanlarda öldükten sonra yaşamaya devam ederler. Biraz önce isimlerinde bahsedilen ve incelemeler yapılan yazarlarımız. Ölümünün 40. yılında Bolu'da böyle bir anmaya vesile olan ve onu anmaya gelen dostları ve onun talebeleri. Bolu'da bu güzel topluluğu misafir etmenin onuru yaşıyoruz. Bu onuru yaşamımıza vesile olan sayın bakanımız ve onun öğrencileri. Bolu Özel bir kent. Coğrafya olarak Allah'ın Dünya'da özenerek yarattığı yerlerden bir tanesi. Onun için biz Bolu'ya tabiatın kalbi diyoruz. 4 mevsimin doyasıya yaşandığı bir ilde pek tanımıyoruz. Bu özel yerde böyle bir özel çalışmanın yapılması bizim” için çok büyük bir onur. Bu çalışmalara ev sahipliği yapmak durumundayız. Belediye Başkanı olarak şehirlerin imarı ile meşgulüz. Ama şehirde yaşayanların imarı bizim işimiz değil. İşte o işi yapanlara da elimizden gelen bütün desteği vermek durumdayız. Öz benliğine sahip çıkacak geleceğe umutla bakacak, gelecek ideali olan gençlik gerekiyor. Böyle bir gençliğin yetişmesine vesile olan herkese çok teşekkür ediyorum. Allah muvaffak etsin. Bu çalışmaların ülkemizde Müslüman âleminde güçlenmesini temenni ediyorum.” dedi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hayri Çoşkun' da yaptığını konuşmada İnsanlarımızın imarı çok büyük önem taşıyor. Bu çerçevede gençlerimizin ilgisini bu noktaya çekmek gerekiyor. Bu konuda emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Bu konuya ilgi duyan öğrencilerimize de teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. “Topçu vitrin adamı değildi” Yazarlar Birliği Onursal Başkanı Mehmet Doğan'da Nurettin Topçu ile ilgili görüşlerini ifade etti. Topçu karakterinin zor bir karakter olduğunu ifade eden Doğan; Kendini çok fazla dışa vuran, tanıtan anlatan bir karakterle karşı karşıya değiliz. Biz Topçu'nun kitaplarını okuyoruz. Ama aynı zamanda öyle sanıyorum ki bir karakter okuması da yapıyoruz. Topçu nasıl bir karakter mesela hareketlerinde mübağla olmayan bir adam. Yani dümdüz olduğu gibi. Artistlik konuşmalarına katmayan. Rol asla yapmayan bir karakter. Drama kaçmayan, büyülemeyen ve bundan kaçınan birisi. Vitrin adamı değil Topçu. En güzel görünümüyle herkesi cezbeden birisi değil. Her zaman yalın ve sade. Kimseyi cezbetmek ve etrafına kalabalıkları toplamak istemiyor. O kalabalıklarla bir takım sonuçlar alınacağı düşünmüyor ve kendinin önemini hiçbir yerde söylemiyor. Sadece düşüncelerini bize aktarıyor. Onun düşüncelerinin siyasi bir arka planı yok. Gençler Topçu'yu okurken bizlerden daha şanlı diye düşünüyorum. Çünkü biz 1960 ve 70'li yılların sonunda okuduğumuzda cereyan eden olayların etkisi altındaydık. Topçu'nu metinlerini okurken de o olaylarla ilgili tarafları daha fazla öne çıkıyordu. Aktüel taraflarını görmeye çalışıyorduk veya görüyorduk. Ama şimdi o günlerden uzaktayız. Nurettin Topçu'nun metinlerinin tümü yayınladı. İçinden seçilerek okunda bile bunlar tamamlanmış metinler. Gençler bunların okudukları zaman bizden daha fazla derinlemesine mütalaa edebiliyorlar. Topçu'nun gençlerimiz tarafından bir hesap gözetilmeden okuması sonunda zihni kapasitenizi genişletmiş olacaksınız. Bana göre 1 değil 3 adım öne geçmiş olacaksınız. Aynı zamanda Türkiye'de ki düşünce ikliminin en iyi yetişmiş unsurlarından biri hakkında gerçekten bütünlemesine bilgi sahibi olacaksınız. Bunun çok büyük bir kazanç olduğunu düşünüyorum. Hayatınız boyunca sizi her zaman bu kazancın takip edeceğini her zaman üzerinizde müessiriyetini sürdüreceğini düşünüyorum” ifadelerin kullandı. İki gün boyunca devam eden programda Nurettin Topçunun İsyan Ahlakı, İradenin davası, Var olmak, Ahlak nizamı, Kültür ve Medeniyet İle Yarınki Türkiye kitapları Bolu'dan Hayrettin Özden, M.Fatih Yazıcıol, Osman Aydoğan, Serkan Gür, Mücahit Çelik, Mehmet Aydın, H.Fırat Ebe, M.Emin Çatal, D.Ümit Özlük, G.Mert Aydın Sakarya'dan Halil Amuce, Özcan Ayma, Alperen Akkaya, A.İlker Pekgöz Kocaeli'den Fatih Demir, Ensar Demirci, Cihat Baykara, Osman Hacıalioğlu'nun katılımıyla 3 Ayrı oturumda toplamda 18 öğrenci tarafından anlatıldı. Yeni nesil Nurettin Topçu okurları ile, Nurettin Topçu'nun öğrencileri, onun fikirlerini karşılıklı olarak tartıştılar. 4. ve son oturumda da ise Prof. Dr. Sami Güçlü, Yazarlar Birliği Onursal Başkanı Mehmet Doğan, Bursa Uludağ Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi. Prof. Dr. Mustafa Kara, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi E Öğretim Üyesi.Prof. Dr. Mustafa Kök, Bursa Uludağ Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi. Doç. Dr. Mehmet Fatih Birgül, Sakarya Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi. Doç. Dr. Yaşar Suveren'nin düşünceleri ve değerlendirmeleri yer aldı. İki gün süren programın kapanışına ise Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan ERDEM katıldı. Bakan Yardımcısı Orhan ERDEM yaptığı konuşmada; Bu çalışmada emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Keşke üniversiteler bunu her bir köşede farklı isimler için bu çalışmayı yapsa. Onların düşünce dünyasını geliştirerek kendilerine yön bulacakları bir ufuk açsa. Siz farklı gençler olacaksınız. İnşallah kendi etrafınızda arkadaşlarınıza da yeni ufuklar açacaksınız.” dedi.Haber Merkezi