<div><strong> </strong></div> <div><strong>Türk Sağlık Sen Bolu Şubesi Yönetim Kurulu adına bir açıklama yapan Hakan Koca, Tıp Fakültesi'nde yaşanan sıkıntıları aktardı. </strong></div> <div>Hakan Koca açıklamasında şu ifadelere yer verdi; İlimizin, Sağlık ve Eğitim alanında insanlığa hizmet edecek, İlim ve Bilim adamlarının yetişmesinde önemli bir yeri olan Abant İzzet Baysal Üniversitemizi, Bolu halkına emanet eden rahmetli İZZET BAYSAL Babamızı saygı ile yad ediyoruz.</div> <div>Üniversitemizin yönetiminin uygulamış olduğu politikalardan, Tıp Fakültesi Hastanemiz çalışanları da payını almıştır. Nitelikli sağlık hizmeti sunmak adına sürekli büyüyen ve modernleşen, çağa ayak uydurmaya çalışan hastanemiz, aynı zamanda büyümesiyle birlikte farklı üniteleri açılmış fakat bu güzel gelişmelere paralel olarak personel sayısı artırılmamış, mevcut personelle bu hizmetler verilmeye çalışılmaktadır. Bu durum personel üzerinde maddi ve manevi olumsuzluklara neden olmaktadır. Hastane personelimiz fedakarca gecesini gündüzüne katarak, nitelikli ve kaliteli bir sağlık hizmeti sunma gayretindedir. Üniversite hastanelerinin ekonomik problemlerinden dolayı, hastaneye gelen personel, diğer kurumlara geçiş yapmak istemektedir. Üniversite hastanemizde yapmış olduğumuz, hastane çalışanları memnuniyet anketinde olumsuz tablo ortaya çıkmıştır. Bu iş yerinde çalışma barışının ve motivasyonunun olmadığı gözlenmiştir. Hak arama mücadelesinde, çalışanların kuruma verdiği yazılı dilekçelere, her ne hikmetse cevap verilmemekte, anayasal suç işlenmektedir. Personel kurum amirlerine müracaat ettiğinde, yöneticiler tarafından hakaret ve tehdit edilerek odalarından kovulduğu, tarafımıza beyan edilmiştir. Ben yaptım oldu mantığıyla yönetim zihniyeti devam etmektedir. Bu arada personelin anlamsızca yer değişiklikleri sonucunda, çalışanlarda huzursuzluk ve adaptasyon sorunu ortaya çıkmıştır. Hastane personelinin yoğun bir çalışma temposu ve yöneticilerin uyguladığı baskı ve yıldırma politikaları sonucunda, çalışanlar ailevi ve sosyal sorumluluklarını yerine getirememekte psikolojik uyum bozuklukları yaşamaktadırlar. Yine çalışanlar problemlerini idareye taşıdıklarında bize, sorunlarla gelmeyin diyerek adeta sağır ve dilsiz kalmışlardır. Bu da çalışanların sorunlarını çözmek yerine sorunların üzerinin örtüldüğünün açık resmidir. Tam da bu noktada personele uygulanan bu tür politikalar bir mobbingdir.</div> <div>Bu kadar yaşanan sıkıntılar yetmezmiş gibi personelin hakkı olan döner sermayeden personele ödenen ücretler, ülkemizin ağır ekonomik şartları karşısında komik denecek kadar azdır. Yöneticilerin almış olduğu kararlar sonucunda, adaletsiz dağılım çalışanları adeta felç etmiştir. Buradan Türk Sağlık Sen Bolu Şubesi olarak soruyoruz;</div> <div>1- Yöneticiler ekonomik standartları yükselmeye devam ederken, çalışanların ekonomik mağduriyetleri devam edecek midir?</div> <div>2- Yoğun iş temposunda çalışan personelin nöbet ücretleri geç ödenmeye devam edecek midir?</div> <div>3- Yöneticilere uygulanan döner sermaye oranlarını, çalışanlara da uygulamayı düşünüyor musunuz?</div> <div>Yöneticiler kurum içerisinde riskli birimler uygulamasını, yeterince uygulamamaktadır. Buda çalışanın şevkini kırmaktadır.</div> <div>4- Çalışanların hakkı olan ek ödemelerde, 2012-2013 mahsuplaşması halen neden yapılmamakta, kim beklenmektedir?</div> <div>5- Üniversite yönetiminin de önceki yönetimlerde olduğu gibi, haksız adaletsiz atamalar, ahbap-çavuş ilişkileriyle işe almalar devam edecek midir?</div> <div>6- Akademik kadrolar hak edene mi yoksa, özel ilişkilere ve rektörlük seçimi