<div><strong> </strong></div> <div><strong>AK Parti Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun Yeni Milli Eğitim kanunun hedefleri ile ilgili olarak dershanelerin dönüşümü, aday öğretmenlikler ve yurt dışında eğitim gibi konularda açıklamada bulunarak, Bu kanun ile yapılmak istenen, her konuda büyük bir değişime sahne olan ülkemizin Milli Eğitim alanında da bu değişim ve dönüşümü gerçekleştirmesidir" diye konuştu.</strong></div> <div>Ercoşkun açıklamasına şu sözlerle başlayarak; Dershanelerin dönüşümü, işlevleri, eğitim sistemine zararları, öğrenciler üzerinde oluşturduğu etkiler gibi konularda kamuoyunda yeterince tartışma yapıldı. AK Parti'nin gerek hükümet ve gerekse Parti programlarındaki iki husus bu süreçte önemli bir gerekçedir. Dershanelerin özel okula dönüştürülmesi ve eğitimde özel sektörün payının artırılması, yani bu kanun ile yapılmak istenen şey tam olarak budur. Kanundaki dershane tanımı çıkarılmakta, özel eğitim kurumu tanımı açık liseyi de içerecek şekilde genişletilmekte, kanunda tanımlanan eğitim birimlerinin zamanla dershaneye dönüşmesi engellenmeye çalışılmaktadır” dedi.</div> <div><strong>“Dershaneler 1 Eylül 2015 tarihine kadar faaliyetlerine mevcut halleriyle devam edecekler”</strong></div> <div>Ercoşkun açıklamasına şu sözlerle devam etti; Kanuna göre şu anda dershane diye bilinen kurumlar 1 Eylül 2015 tarihine kadar faaliyetlerine mevcut halleriyle devam edecekler, bunlardan kanunda tanımlı eğitim kurumlarına dönüşümü için talepte bulunanlara çeşitli teşvikler öngörülmektedir. Ayrıca dershanelerin dönüşüm sürecinin tamamlanabilmesi için bu kurumlara 2017-2018 eğitim öğretim yılının bitimine kadar da süre verilmiştir. Sadece dönüşüm sürecindeki değil, bütün özel okullardaki öğrenciler için öğrenci başına teşvik öngörülmüş. Bu teşvik ilgili mevzuata sınıf açmak için tanımlanan asgari öğrenci sayısı ile azami öğrenci Sayısı arasındaki öğrencilere bir öğrencinin kamuya maliyeti nispetinde gerçekleşecektir.”</div> <div><strong> </strong></div> <div><strong>“Aday Öğretmenlikten Öğretmenliğe geçiş”</strong></div> <div>Ercoşkun; Kanunda çokça tartışılan bir diğer konu aday öğretmenlikten öğretmenliğe geçişte sınav uygulanmasıdır. Aslında burada getirilen düzenleme yeni bir şey değildir. Mevcut kanun(1739) aday öğretmenlikten öğretmenliğe geçiş için adaylık sürecini başarıyla tamamlayanlar ifadesini kullanmaktadır. Kanun ile bu ifade açılmakta ve aday öğretmenliğin tamamlanması için gerekli prosedür açıklığa kavuşturulmaktadır. Bir yılın sonunda yapılan değerlendirme sürecinde başarılı olamayan aday öğretmenlerimiz için başarısızlığın nedeninin dışsal faktörler olabileceği endişesi ile yer değişikliği önerilmekte, başka bir il veya okul türünde bir yıl daha denenmesi öngörülmektedir. Bu iki yılda başarılı olamayan adaylar öğretmenliğe atanamayacaktır” diye konuştu.</div> <div><strong> </strong></div> <div><strong>“Yurtdışı Eğitimde yeni düzenlemeler”</strong></div> <div>Ercoşkun açıklamasının devamında; 1416 sayılı Kanun ile yurtdışına eğitim amacıyla gönderilecek öğrencilerin seçimi ve özlük hakları konusunda bazı iyileştirmeler kanunda yer almıştır. Özellikli bu kapsamda yurt dışına eğitim için giden gençlerin döndüklerinde memuriyet sürelerinin hesaplanması konusunda getirilen avantaj çok ciddi sorunları ortadan kaldırmaktadır. Bu Kanun ile 1416 sayılı Kanunla lisansüstü eğitim amacıyla yurtdışına gönderilen öğrencilerden bakanlık adına gönderilenlerin bakanlığın ihtiyaç duyduğu alanlarda yetişmiş olanlardan uzman olarak çalışabileceklerdir” ifadelerini kullandı.</div> <div><strong>“Kamuoyunda abartılı bir biçimde getirildiği gibi 100.000 yönetici mağdur olmayacak.”</strong></div> <div>Ercoşkun sözlerini şu şekilde bitirdi; Kanunda çok tartışılan bir diğer konu okul ve kurum yöneticilerinin konumudur. Mer'i mevzuata göre aslında hukuken geçici bir görevlendirme olan okul ve kurum yö